Meclis Genel Kurul Toplantısı Tamamlandı

TC-KKTC İKTİSADİ VE MALİ İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI OY ÇOKLUĞUYLA KABUL EDİLDİ

10 SAATİ AŞKIN SÜREN GENEL KURULDA YASA TASARISI 26 KABUL, 16 RET OYU ALDI, OYLAMAYA 8 MİLLETVEKİLİ KATILMADI

DENKTAŞ: “BU HÜKÜMETE ‘İMZACI’, ‘EVET EFENDİMCİ’ HÜKÜMET DENMİŞTİ. BU HÜKÜMET ÜLKENİN HİÇBİR DEĞERİNİ PEŞKEŞ ÇEKMEYECEK. BU KADAR NET”

“TÜRKİYE’DEN BİZLERE, BİZDEN ORAYA YÖNELİK BİR GÜVEN KIRILMASI, EROZYONU VAR, BÜTÜN UĞRAŞIMIZ BOZULAN İLİŞKİLERİN DÜZGÜN HALE GETİRİLMESİ”

“BİR EMEKLİYE KARŞI BİR İSTİHDAM OLARAK ANLAŞTIĞIMIZ NOKTADA ÖNCELİKLİ İSTİHDAMI SAĞLIĞA VERECEĞİZ. ARKASINI EĞİTİMLE GETİRECEĞİZ”

Lefkoşa, 20 Haziran 16 : Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin Yasa Tasarısı, Cumhuriyet Meclisi’ndeki 10 saati aşkın mesainin ardından oy çokluğuyla kabul edildi.

26 kabul, 16 ret oyu alan yasa tasarısıyla ilgili oylamaya 8 milletvekili katılmadı. Meclis Genel Kurulu’nun bir sonraki birleşimi 23 Haziran Perşembe günü olacak.

Gün boyu yapılan konuşmalara hükümet adına Meclis kürsüsünden cevap veren Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, protokoldeki hedeflerin hayata geçmesi için her türlü gayreti göstereceklerini kaydetti.

“Bu hükümete ‘imzacı’, ‘evet efendimci’ hükümet denmişti. Bizim bütün uğraşımız bozulan ilişkilerin düzgün hale getirilmesi, kendi içimizde de geleceğe yönelik bir hazırlık yapabilmektedir” diyen Denktaş, “Bu hükümet, ülkenin hiçbir değerini peşkeş çekmeyecek. Bu kadar net. Adımları özel sektörlerle atacağız. Bu ülkenin çağdaş bir görünüme kavuşması için çalışacağız” dedi.

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, 2016-2018 protokolü için yapılan eleştirilere teşekkür etti, “Yüzde 95’ini CTP’li vekillerin hazırladığı protokolle ilgili uyarıları dikkatle dinledim, ülkeye hayırlı olmasını temenni ederim” ifadesine yer verdi.

Aralık’ta imzalanması gereken protokolün Mayıs’ta tamamlanmadığını anımsatarak, yeni imzalanan protokoldeki tarihlerde uzama olacağını söyleyen Denktaş, uzlaşılamayan 5 konuda iyileştirmeler olduğunu, müzakereler yapıldığını söyledi.

Serdar Denktaş, “Tarihler için ‘bırakın kalsın, bizi daha çok çalışmak için tetikler’ dedik, bu şekilde de bıraktık” şeklinde konuştu.

“Protokolün biran önce imzalanması ve yürürlüğe girmesini istiyorduk” diyen Denktaş, Türkiye’deki hükümet değişikliğinin süreci etkilediğini anımsattı.

“Protokole bir siyasal vizyonla bakmadığımız söyleniyor ama tam aksine” ifadesine yer Serdar Denktaş, “Yargı konusu da düzgün bir noktaya geldi” dedi.

Türkiye ile ilişkileri de değerlendiren Başbakan Yardımcısı, “Türkiye’den bizlere, bizden oraya yönelik bir güven kırılması, erozyonu var” şeklinde konuştu, ilişkileri düzeltmek istediklerini yineledi.

Spor ve turizm fonlarının kalması konusundaki görüşlerini de aktardığını kaydeden Serdar Denktaş, “Her ne kadar hoşnut olmasalar da bu tavrımın kesin olduğunu söyledim” dedi.

Bu fonların 9-10 yıldır Maliye’nin kontrolünde olduğunu da anımsatan Denktaş, bu yöndeki talebinin farklı noktalara çekilmek istendiğini söyledi.

Yasalar konusunda da açıklamada bulunan, Belediyeler Yasası dahil birkaç yasanın komitede olduğunu söyleyen Denktaş, Mali Yönetim Yasası’nın bir sonraki Perşembe bakanlar kuruluna sevk edileceğini aktardı. Denktaş, “Yasanın son rötuşları atılıyor” dedi.

“Faktoring Yasası”nın tüzüklerinin hazırlandığını da söyleyen Denktaş, “Bu yasanın üzerinde önemle duruyoruz” şeklinde devam etti.
CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer’in yerinden sorusu üzerine Başbakan Yardımcısı Denktaş, İhale Yasası tüzüklerinin üzerinde de durduklarını kaydetti.

Kamudaki mesai saatleri konusunda yeni bir çalışmadan söz eden Denktaş, “Önemli olan o memuru kaç saat içerde tuttuğunuz değil, en iyi verimi hangi saatlerde aldığınızdır” ifadesine yer verdi.

İstihdam planına da değinen Denktaş, “Bunlar uzlaşılmış konular. Hükümetin belirlediği bir ilke var. Bu ülkenin en önemli sorunu nedir? Sağlık ve eğitim. Bir emekliye karşı bir istihdam olarak anlaştığımız noktada öncelikli istihdamı sağlığa vereceğiz. Arkasını eğitimle getireceğiz. 2017’de hangi konuda ne yapacağımı da ele alacağız” şeklinde konuştu.

Öte yandan Denktaş’ın öncesinde TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı, CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, UBP Milletvekili Zorlu Töre ve CTP Milletvekili Doğuş Derya söz aldı.

ÇAKICI

Toplumcu Demokrasi Partisi Lefkoşa Milletvekili Mehmet Çakıcı, kişilerin siyasi mücadele gözlüğüyle birbirine bakmaları nedeniyle vekillerin bazen birbirlerini iyi anlayamadığını dile getirdi, siyasi kavgaların karakter ve kişilere göre yapılamayacağını söyledi.

CTP Milletvekili Doğuş Derya'ya daha önce yapılan hakaretlerin mahkemelik olduğunu anımsatan Çakıcı, Derya'nın bazı söylemlerinin kimi kesimler tarafından görülmek istenmese de doğru olduğunu belirtti.

Çakıcı, “Herkes düşüncelerini birbirini suçlamadan söyleyebilmeli” dedi.

Çakıcı, savaşın zor olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının da büyük acılar çektiğini vurgulayarak, aynı acıları Kıbrıs Rum halkının da çektiğini kaydetti.

Koordinasyon ofisiyle ilgili yapılan eylemin Güney Kıbrıs’taki AKEL partisi ile ilişkilendirilmesini doğru bulmadığını söyleyen Çakıcı, Başbakan Özgürgün'ün bu ifadelerini doğru bulmadığını belirtti. Çakıcı, “Özgürgün gençlerin eylemini AKEL’le ilişkilendirerek ne elde etti?” diye sordu.

Çakıcı, gençlerden gelen mesajların sadece Koordinasyon ofisine yönelik olmadığını anlatarak, ülkede son yıllarda yaşanan “Göç Yasası”, KTHY'nin batışı, adil olmayan maaşlarla insanların işe başlaması ve özelleştirmelerin gençleri uzun süreden bu yana rahatsız ettiğini söyledi.

2004 ve 2005 yıllarında inşaatların patladığını ve gelirlerin arttığını söyleyen Çakıcı, sürdürülebilir bir ekonomiye gerek olduğunu ve gidişatın bozulacağına dair işaretlerin 2006 yılında kendini göstermeye başladığını kaydetti.

Çakıcı, o zamandan itibaren yaşanan gelişmeleri de örnekleriyle anlattı.

Paketlere karşı mücadelenin ve kavganın ekonominin gerilemesi ve bütçe açığının büyümesiyle gündeme geldiğini dile getiren Çakıcı, kamu çalışanlarının maaşlarını düzenleyen ve “Göç Yasası” olarak nitelendirilen 47\2010 sayılı yasanın da bu dönemde gündeme geldiğini, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın da bu dönemde batırıldığını söyledi.

Ülkedeki siyasilerin Türkiye hükümetlerinden gelen rüzgarlar karşısında sağlam durmadığını kaydeden Çakıcı, “KTHY, battığı zaman dönemin siyasileri burayı özelleştireceğiz dedi ama 800 kişi kapının önüne kaldı.

Başbakanlık bahçesine bir pet şişe atan KTHY çalışanı Başbakan tarafından terörist ilan edildi” dedi. “Rekabet oluşturacak koşullar neden yaratılmadı. Devlet, neden kendi hava yollarını koruyamadı?” diye soran Çakıcı, “Ercan da elimizden gitti” şeklinde konuştu.

Parti olarak, “Umut Projesi” olarak ekonomik paket hazırladıklarını da anımsatan Çakıcı, Elektrik kurumu, limanlar ve telekomünikasyonun özelleştirme adı altında verilmesine karşı olduğunu söyledi, bu paketteki en önemli konuların bunlar olduğunu belirtti.

ULUÇAY

CTP Milletvekili, Hukuk, Siyasi İşler ve Dış ilişkiler Komitesi Başkan Vekili Teberrüken Uluçay da Çakıcı’ndan önce yaptığı konuşmada, İngiltere’de bir milletvekilinin öldürülmesinin çok vahim bir olay olduğunu, İngiltere’de yapılacak referandumun Kıbrıs’ın geleceği açısından da önemli olduğunu söyledi.

Uluçay, protokollerin 3 yıllık dönemlerde ele alınması gereken süreçleri içerdiğini belirterek, doğru adımlar atılırsa ekonominin ve yapının gelişiminin daha hızlı olacağını kaydetti.

Programda yapılamayacak eylemler ve tarihler olduğunu ve bazı noktaların yeniden ele alınmasının zorunlu olduğunu belirten Uluçay, sıkıntıların giderilmesi için neler yapılabileceğini özetledi.

3 yılda 3’üncü hükümetin kurulduğunu ve müşavirlik konusunda bir çözüm üretilmediğini ifade eden Uluçay, aynı sorunların sürekli yeniden gündeme geldiğini söyledi. Uluçay, yeni kamu görevlileri yasasının da yıllardır komitelerde tartışıldığını ancak sonuç alınmadığını belirterek, bu şekilde hayati önem taşıyan konuların bir an önce hayata geçmesi gerektiğini kaydetti.

Uluçay, belediyeler konusunda da gündeme alınan reformların bir süre mecliste beklediğini ve sonra geri çekildiğini anlatarak ”muhtemelen bunu ben yeniden gündeme alacağım” dedi.

Protokolde yazılanların değil bunun için ayrılan bütçeleri kullanarak projeleri hayata geçirmenin anlamlı olacağını ifade eden Uluçay, kağıt üzerinde kalan eylemlerin bir anlam ifade etmeyeceğini söyledi.

Uluçay, “3 yıllık ekonomik protokolle ülke ekonomisini geliştirme arzusundaysak, kurumsal yapımızı güçlendirmeli, hedef takvimlere uymalı, siyasi istikrarı sağlamalıyız. Bunları sadece yazarak yapamayız” dedi.

TÖRE

UBP Milletvekili Zorlu Töre, protokolün önemli hususlara dikkat çektiğini ifade ederek, 3 milyar 400 milyon TL’lik mali desteğin söz konusu olduğunu anımsattı.

Türkiye’nin sadece protokoller çerçevesinde değil onun dışında da KKTC’ye mali yardımlar yaptığını vurgulayan Töre, “Türkiye bizim canımızdır. Türkiye de canımızdan çıkarsa KKTC ceset olur” dedi.

Türkiye’den elektrik gelmesinin gerektiğine inandığını söyleyen Töre, bazı gençlerin taşıdığı pankart ve attığı sloganları doğru bulmadığını ifade ederek, “Bunlar kabul edilemez” dedi.

Bunun üzerine yerinden söz alan CTP Milletvekili Doğuş Derya, Töre’nin cinsiyeti ve kadınlığı üzerinden kendisine hakaret eden Bertan Zaroğlu’na destek verdiğini söyledi ve Zorlu Töre’yi dürüst olmamakla suçladı.

Töre’nin “Yerine otur sana cevap vereceğim” demesi üzerine ortam gerildi.

Töre de, Derya’nın Türk askerini suçladığını söyleyerek, “Meclis kürsüsünde 1974’te Rum kadınlara o kadar tecavüz edildi ki kilise kürtajı serbest bıraktı açıklaması için Türk askerinden özür dileyin” dedi.

Doğuş Derya, daha sonra söz alarak, Zorlu Töre’ye kürsüden eleştirilerde bulundu. Töre’nin hedef gösteren açıklamalarda bulunduğunu da savunan Derya, burada sadece siyasi değil, kişisel ahlakın da sorgulanması gerektiğini ifade ederek, Töre’nin demokrasi şehidi olarak anılan kişilerle ilgili tutuma da işaret etti.

Haber: Arzu Köprülü ve Rahme Çiftçioğlu