Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“İsviçre’De Toprak Da Dahil Bütün Başlıklar Masada Olacak”
27 Ekim 2016 Perşembe Saat 08:26

“İsviçre’De Toprak Da Dahil Bütün Başlıklar Masada Olacak”

Cumhurbaşkanı Mustafa Aķıncı müzakere sürecinin 5 saatlik en uzun toplantısının ardından Cumhurbaşkanlığı’na dönüşünde açıklamalarda bulunup gazetecilerin sorularını yanıtladı. Toprak meselesini diğerlerinden tamamen kopararak

Cumhurbaşkanı Mustafa Aķıncı müzakere sürecinin 5 saatlik en uzun toplantısının ardından Cumhurbaşkanlığı’na dönüşünde açıklamalarda bulunup gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Toprak meselesini diğerlerinden tamamen kopararak ya da bir başka bölümü tamamen diğerlerinden kopararak konuşmanın mümkün olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Öteden beri, parçalar üzerinde konuşursunuz ama bütününde anlaşmadıkça o parça üzerindeki mutabakat geçerli değildir. Zaten sonuna geldiğini düşünüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, 7-11 Kasım tarihlerinde İsviçre’de yapılacak sürekli formattaki toplantılarda tüm başlıkların masada olacağını açıkladı. “İsviçre’de BM gözetiminde 5 gün çalışacağız. Burada toprak dahil bütün başlıklar masada olacak ve bunlar dönüşümlü olarak 5 gün içerisinde ele alınacak. Bu toplantı, önümüzdeki süreç bakımından hayati öneme sahiptir. Çünkü artık öngördüğümüz hedefe bizi götürecek, sondan bir önceki aşamadayız” dedi.

Kıbrıs Türk heyetinin adadan 6 Kasım’da ayrılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Akıncı, İsviçre’de geceli gündüzlü çalışarak mesafe alma imkanının olacağını ifade ederek “politik irade ve kararlılık olduğu sürece bu daha bir olanaklı hale gelecek” dedi.
BM’nin her iki tarafla uzlaşıp yaptığı yazılı açıklamada, toprak ve henüz çözülmemiş diğer konuların birbirleriyle ilişkili görüşüleceğini söylediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı “Biz nihai şeklinin en son 5’li konferansta şekil verileceği bilinci içerisinde ve bunu unutmadan, güvenlik ve garanti meselelerinde de bir fikir alışverişi yapmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, her iki liderin birlikte ortaya koyduğu 2016 yılında çözüm taahhüdün yaşam bulması için İsviçre’nin bir dönüm noktası teşkil edeceğini vurguladı.
İyi niyetle, olumlu düşüncelerle ve artık bu yılların sorununu bir sonuca ulaştırarak Kıbrıs’ta her iki topluma, özellikle genç kuşaklarına daha iyi bir gelecek sunabilmek adına elinden geleni yapacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle konuştu:

“Bu konuda kararlıyız, inançlıyız, tüm gücümüzle çalışacağız. Tabii bunun asgari unsurları vardır: Eşitliğimiz, güvenliğimiz, özgürlüğümüz mutlaka güvence altında olmalı. Bunu isterken sadece kendimiz için değil diğer toplum için de elbette istiyoruz, öngörüyoruz. Bunun yanı sıra parametreler bellidir. Bir federasyonu kurmak için yeterli elde malzemeler var. Bugüne kadar sağladığımız yakınlaşmalar ileriye gitmemiz için yeterli doneleri oluşturuyor. Orada varacağımız olumlu sonuçlar bizi son aşamaya götürecek. Yani orada da artık bütün garantör ülkelerin de olacağı bir formatta nihai şeklinin verileceği bir son durağa bizi taşıyabilecek. Bütün bunlar için 45 günümüz var. Yani Aralık ayının ikinci yarısından itibaren Noel’dir, yeni yıl hazırlıklarıdır filan derken Kasım ve Aralık’ın ilk iki haftasından bahsediyoruz”.

Cumhurbaşkanı Akıncı, İsviçre’de olumlu bir sonuç elde edilmesi durumunda çok kısa bir zaman dilimi içerisinde 5’li toplantının da gerçekleşmesi anlamına geleceğini ifade etti.

“Ucu açık bir süreçten bahsetmiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, yıl sonu hedefiyle çok kısa zaman aralıklarıyla peş peşe gerçekleşmesi muhtemel toplantıların gündemde olduğunu belirterek “Şu anda önümüzde İsviçre aşaması var. Onu başarıyla geçmeyi sağlarsak daha da umutlu bir noktaya ulaşmamız mümkün olacak. Bunun garantisi var mı? Hayır yoktur. Bunun hiçbir zaman bir garantisi yok. Yol kazası her zaman söz konusu olabilir. Onun için temkinli olmakta yarar var. Ancak bu kararı üretmiş olmamız ve İsviçre’ye bu konuları konuşmaya gidiyor olmamız elbette pozitif bir gelişmedir” dedi.
Tarafların İsviçre’de birbirini anlayacağı, birbirlerinin kaygılarını gözeteceği ve geleceği birlikte inşa edecekleri birer ortak olarak algılamalarının son derece önemli olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Kıbrıs’ın yeni mimarisini ancak bu anlayışla kurabileceğiz. Bu umut ve bu iyi niyetle gideceğiz. Umarım tüm Kıbrıs için ve bütün bu adada yaşayan insanlar için, kökeni ne olursa olsun herkes için hayırlı, iyi sonuçlarla oradan dönebilelim” dedi.

Bir gazetecinin “Toprak dahil her şeyi görüşeceğiz dediniz. Garantilerle ilgili bir egzersiz öngörüyor musunuz? Anastasiadis Ulusal Konsey’e mensup unsurların götürülüp götürülmeyeceğini Pazar günü karar vereceklerini açıkladı. Sizin tutumunuz nedir?” yönündeki sorusuna Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle yanıt verdi:
“BM’nin bizimle uzlaşıp bu akşam yaptığı açıklamada, toprak ve henüz çözülmemiş diğer konuların birbirleriyle ilişkili görüşüleceğini söylüyor. Biz nihai şeklinin en son 5’li konferansta şekil verileceği bilinci içerisinde ve bunu unutmadan güvenlik ve garanti meselelerinin de bir fikir alışverişi yapmak istiyoruz. Neticede bu topraklarda yaşayacak olan bizleriz ve geleceğimizin güvence altında olmasını ve toplumumuza da bu güvenceyi verebilmeyi en çok isteyen taraf biziz. Çünkü sayıca az olan toplum biziz. Geçmişte de bir sürü sıkıntıyı yaşayan bizleriz. Dolayısıyla elbette o konuda da fikir alışverişini sürdüreceğiz. Bunlar hepsi birbiriyle ilişkili konulardır”.
“2017 risklerle doludur herkes bunu söylüyor ve bunu defalarca söyledik” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı “Şimdi konuşmazsak ne zaman konuşacağız? Zaman kalmadı. Rum tarafı ulusal konseyinde ne karar verir bilmiyorum. Ama bizim meclisteki partilerimize, Meclis Platformu toplantısında söylediğim bir şey vardı. Eğer New York’ta 5’liye giden bir süreç yaşanırsa onların da gelmesini isteyeceğimi söylemiştim. Yani nihai aşamada arzu ediyorum ben bunu. İsviçre olayı nihai aşama değildir”.
Cumhurbaşkanı Akıncı “5’li konferans dediniz. Güney’de çoklu konferans olarak tanımlanıyor. Terminoloji sıkıntısı mı var? İkincisi, 45 günlük bir süreden bahsettiniz. Burada harita ve diğer konular da konuşulacağı için sonrasındaki süreçten endişelenmiyor musunuz? Yani basına yansıması veya spekülasyona uğratılması anlamında? Her şey yolunda giderse ve yol kazası gerçekleşmezse, olası bir referandum tarihi yaklaşık olarak ne olur?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Eğer her şey yolunda giderse yıl sonu hedefimiz gerçekleşirse olacak olan şudur: Genel tabloyu göreceğiz. Hem toprakta, hem güvenlik-garantilerde, hem dönüşümlü başkanlıkta, ekonomide… Bir genel çerçeve ortaya çıkmış olacak. İlk günden beri hep söyledim. Anayasaların yazımı, federal yasaların yazımı, uygulamaya ilişkin bir sürü teknik konu 2017’ye sarkabilir. 2017’nin ilk aylarında o konular halledilirse, çünkü bu çerçeve ortaya çıktıktan sonra yüzlerce insanı devreye sokup da o teknik konuları halletmek kolaylaşacak çünkü herkes çok daha büyük bir azimle ve istekle çalışmaya başlayacak. Birkaç ay içinde bunlar tamamlanabilir. Diyelim ki Mart’a kadar onlar tamamlandı. En az 3 ay halkımıza böyle bir planın tartışılabilmesi için süre vermemiz lazım. Yani benim bu konudaki öngörüm eğer yıl sonunda bir çözüm sağlamak mümkün olur ise 2017 ortasında referandum tarihine ulaşabiliriz. Tabii bu sağlayacağımız gelişmelere bağlı olarak öngörebileceğim bir tarihtir. Kafa karışıklığı şundan kaynaklanıyor terminolojide. Biz tarafları sayarken 3 garantör ve 2 toplum var, 5 deriz. Rum tarafı olaya böyle bakmaz. Onlar 2 toplum ama Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de olmasını isterler. Ona da ayrı sandalye isterler. Bunu da sık sık dile getirirler. Onun dışında AB’yi sayarlar, BM’nin 5 Daimi Temsilcisi sayarlar. Eğer bir şey üretmek istemezseniz bir toplantıdan böyle bir toplantı yaparsınız. Ama asıl olan belki de bu kavram tartışmalarına girmektense, Burgenstock tipi. Neydi orada? Farklı farklı odalarda farklı farklı masalar kurulduydu. Ona uygun bir şey yapılabilir. Ben AB’den bir temsilci gelmesin demiyorum. Ama BM’nin masasında olmayacak. Şimdi mesela burada AB’nin temsilcisi vardır. Ama iki lider onay verirse odaya geliyor ve kendisine sorulan bir şey varsa yanıt vermek için geliyor. BM müzakerelerinin bir parçası değil. Orada da olabilir. Çünkü AB konuları da konuşulacak. Bundan dolayı farklı farklı terminolojiler kullanılıyor ama buna bir çıkış yolu bulabiliriz. Orada bir sıkıntı göremem. Toprakta, olay tabii ki aşama aşama gelişecek ve orada bu bahsettiğim süreyi de dikkate aldığınızda, toprakla ilgili olacak gelişmeler, başka gelişmeleri de tetikleyecek şekilde gündeme gelirse anlamı olacak. Dolayısıyla biz o konuda ilkeleri, kriterleri daha detaylı konuşuruz. Daha farklı bir ayrıntıya geçileceğinde onunla paralel başka şeyler de gündeme gelecek. Zaten bunda, konuların birbiriyle bağlantılı konuşulacağı da yazıyor. 11 Şubat metninde de bu vardı. Konular birbirleriyle ilişkilendirilecek. Yalnız şu noktada artık çok net olalım. Kıbrıs sorununu çözmek istiyorsak artık her şeyi konuşacağız. Bumları şimdi konuşmazsak ne zaman konuşacağız. Ama her şeyi. Sadece toprağı konuşalım da başka bir şeyi konuşmayalım gibi bir şey olamaz. Sadece gidelim İsviçre’ye ve unutalım bir 5’li toplantıyı unutalım gibi bir durum olamaz. Hedef 2016 sonu olduğuna göre bütün bunlar peş peşe yaşanacak demektir. Yaşanmıyorsa orada bir tıkanma var demektir. Ama olumlu senaryo üzerinde düşüneceksek bunların aşama aşama son tahlilde de garantörlerin de olacağı bir toplantıya doğru bizi götüreceğini ve nihayetinde de ortaya bir anlaşma metinin çıkacağını ön göreceğiz. Bunun için çalışacağız ama yol kazası her an mümkün. Bu gerçekleşmeye de bilir. Dolayısıyla gerçekleşmesi için çalışacağız. Umarım iki taraf da aynı duygularla hareket eder ve bir az önce söylediğim gibi Kıbrıs’a daha güzel günleri hep birlikte günleri getirebiliriz.”

Bu haber toplam 1205 defa okunmuştur
“İsviçre’De Toprak Da Dahil Bütün Başlıklar Masada Olacak” Haberi

YORUMLAR
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
KIBRIS GÜNDEMİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2021 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Mail : | Yazılım: Doğru Ajans