20 Temmuz mesajları

DP

Demokrat Parti (DP), 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı mesajında, Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Harekatı’nın, adada sadece Türklere değil, Rumlara da barışı getirerek, adada özgürlük ve güven ortamını yeniden oluşturduğunu belirtti.

Tarihin, Anavatan Türkiye’nin insani ve tarihi hak ve yükümlülüklerine dayalı olarak gerçekleştirdiği bu harekatı şan ve şerefle yazacağı kaydedilen mesajda, “Kıbrıs Türkü bu sayede Rum’a esir olmaktan kurtulmuş; barış, refah ve huzur içerisinde yaşama olanağına kavuşmuştur. Rumlar ise, Barış Harekatı ile kendi ırkdaşları tarafından öldürülmekten kurtarılmıştır” denildi.

Mesajda, dünyanın, Türkler’in çektiği acılara ve uğradıkları haksızlıklara itibar etmemiş olmasının düşündürücü olduğu belirtilerek, dış güçlerin izlediği yolun Kıbrıs Türkü’nü yeniden göç yollarına düşürecek nitelikte olduğu kaydedildi.

DP’nin mesajı şöyle devam etti:

“Kıbrıs’ta barışın yolu bellidir. İki eşit tarafın varlığının dünya tarafından kabul edilmesi ve iki eşit tarafın birbirinin sahiplilik haklarına saygı göstermesi bunun en temel şartıdır. Kıbrıs Türk halkı olarak, önümüzdeki dönemde hedefimiz, her zaman olduğu gibi, Anavatan Türkiye ve onun yetkilileri ile el ele ve gönül birliği içerisinde, Anadolu halkının ve KKTC halkının desteğini de alarak Ulu Önder Atatürk’ün çizdiği yolda daha güzel günlere imza atmaktır.”

UTKDK

Ulusal Türk Kuruluşları Dünya Konseyi Başkanı Hüseyin Macit Yusuf da mesajında, Anavatan Türkiye’nin 37 yıl önce Kıbrıs Türkleri’ni çağın en büyük soykırımından kurtardığını söyledi.

Yusuf, “Bugün, soylu bir direniş sonrasında Kıbrıslı Türkleri olarak bizlerin, Anavatanımız tarafından özgürlük ve bağımsızlığımıza kavuşturulduğumuz çok anlamlı bir gündür. Bugün Kıbrıs Türkü’nün Anadolu’ya, Anadolu’nun ise Yavruvatan’daki biz Kıbrıslı Türk kardeşlerine tekrar kavuştuğu gündür.
Bugün, adanın küçük bir bölümünde, yıllarca insanlık dışı şartlarda yaşamak zorunda bırakılan, göçe zorlanan, horlanan, aşağılanan ve canına - malına kastedilen Kıbrıs Türkleri’nin mezalimden kurtularak egemenliklerine kavuştukları gündür” dedi.

Kıbrıs’ta Türk varlığını “hazmedemeyenlerin” masa başında bin bir ayak oyunlarıyla Kıbrıs’ın tamamına sahip çıkıp, Türk varlığına ve egemenliğine son vermek istediğini söyleyen Yusuf, bunu yaparken de diplomasi, baskı, tehdit, yalan ve dolan dahil her yolu mubah görmekten çekinmediklerini belirtti.

Rum tarafının sürdürülen müzakerelerdeki hedefinin de tek halka, tek egemenliğe, tek temsiliyete dayalı üniter yapıda, iki bölgeli, iki toplumlu federal birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti olduğunu kaydeden Yusuf, yaratılmak istenen "tek millet"in Kıbrıs Türkü’nün sonu olacağını söyledi.

MÜCAHİTLER DERNEĞİ

Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Aysel Erduran da mesajında, 1571’de vatan yapılan bu topraklarda Kıbrıs Türkü’nün hep varlığını ve Türk kimliğini korumak uğrunda direndiğini ve kendini koruduğunu söyledi.

Erduran, “İngiliz sömürge döneminden başlayarak Yunanistan desteğindeki Rumlarsa Kıbrıs Türk halkını yok edip Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak (ENOSİS) amacıyla hep saldırgan taraf oldu” dedi.

15 Temmuz Yunan darbesiyle önce Rum solcuların, daha sonra Kıbrıs’taki Türk varlığının hedef seçildiğine dikkat çeken Erduran, Anavatan Türkiye’nin garantör ülke olarak 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmaları’nın kendisine verdiği hukuki müdahale hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirdiği müdahalenin, Kıbrıs Türk halkının soykırımını önleyerek Rumların arasındaki iç savaşı da sonlandırdığını söyledi.

Aysel Erduran şöyle devam etti:

“Bazı iç ve dış şer odakları bugün Türkiye’nin 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal düzenini oluşturma görevini yapmadığı iddiasını gündeme getirme gafletinde bulunmaktadırlar. Devam eden siyasi çözüm müzakerelerinde Rumların süregelen hakimiyetçi taleplerini görmezden geliyorlar.

Kıbrıs sorununun sebebi olan Rum - Yunan saldırganlığına rağmen bunların AB üyesi yapılmalarını sorgulamıyorlar. Bu tutumlarıyla Türkiye aleyhtarı Rum -Yunan ve AB politikalarına uşaklık yapıyorlar”.

KKTC TANITMA KONSEYİ

KKTC Tanıtma Konseyi Başkanı Efkan Bilgi de mesajında, 20 Temmuz’un egemenliğe giden yolun mihenk taşı olduğunu söyledi.

Bilgi, “20 Temmuz, Kıbrıs Türkü’nün soykırıma karşı 18 yıllık mücadelesinin ardından Türkiye’nin yardımıyla kazandığı özgürlük ve bağımsızlığının sembolüdür” dedi.

Efkan Bilgi şöyle devam etti:

“Bu mücadelede karşısında garantör Yunanistan güçlerini bulunca dahi diri diri gömülen insanlarına rağmen 1963’den 20 Temmuz 1974 tarihine kadar kahramanca mücadele eden Kıbrıs Türkü’nün, Anavatanı’nın yardımıyla kazandığı zaferin yıldönümüdür. Egemenliğimize giden yolun mihenk taşıdır”