Atalay Kktc den ayrıldı, Açıklamalarda bulundu

Anavatanın desteğiyle bambaşka noktaya gelmiştir. Geçmişte Rumlardan elektrik alan KKTC, bugün Güneyin imdadına koşabilmektedir. Tüm dünyadan artık turist gelmektedir. Müşterek hedeflerimize ulaşmak için, kararlılıkla, birlikte ilerleyerek, boruyla su ve diğer projeleri hayata geçirerek KKTC’yi ekonomik açıdan daha güçlü kılmak için elden gelen her şeyi yapacağız” dedi.

Rum tarafının,  Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları belirleme ve petrol arama  faaliyetlerini durdurması gerektiğine işaret eden Atalay, bu durumun Rum tarafının çözüm hedefiyle ilgili bir samimiyet imtihanı olduğuna dikkati çekti.

Adadan ayrılmadan önce TAK’a özel açıklamalarda bulunan Beşir Atalay, 3 gün süren ilk çalışma ziyaretinden çok memnun olarak ayrılmakta olduğuna işaret ederek, “Kıbrıslı Türk kardeşlerimi her bakımdan daha yakından tanıma ve beklentilerini öğrenme imkanı buldum. KKTC’nin geleceğiyle ilgili çok umutlandım, umutlarım daha da arttı” şeklinde konuştu.

Ziyareti sırasında devlet ve hükümet yetkilileri yanında ekonomik kesimler, sivil toplum örgütleriyle görüşme imkanı bulduğunu, hemen hem bütün şehirleri gezerek vatandaşlarla bir araya gelme fırsatı bulduğunu ifade eden Beşir Atalay, KKTC’deki ziyaretinden, temaslarından çok memnun ayrılmakta olduğunu belirtti;  kendisine gösterilen ilgi için tüm yetkililere ve halka teşekkürlerini iletti.

ATALAY: “KKTC’DEN ÇOK MUTLU AYRILIYORUM. KKTC’NİN GELECEĞİNE YÖNELİK UMUTLARIM ARTTI”

“KKTC’Yİ EKONOMİK AÇIDAN DAHA GÜÇLÜ KILMAK İÇİN ELDEN GELENİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

“RUM TARAFI DOĞU AKDENİZ’DE PETROL ARAMA FAALİYETLERİNİ DURDURMASI GEREKİR.”

“BU AYNI ZAMANDA RUM TARAFININ ÇÖZÜM HEDEFİYLE İLGİLİ BİR SAMİMİYET İMTİHANIDIR”

“EKONOMİK PROGRAM İYİ YÜRÜYOR”

Çalışma ziyaretin çerçevesinde yapılan görüşmelerde ekonomik programla ilgili konuları öne aldıklarının, bu çerçevede ekonomik programın iyi yürümekte olduğunu gördüğünün, buna karşın halen yapılması gereken işler ve reformlar bulunduğunun altını çizen Atalay, “O konularda  hükümeti biraz cesaretlendirdik. Sadece ben değil, Ticaret Odası, Sanayi Odası,  ekonomik kuruluşların oluşturduğu platform, hepsi hükümeti destekliyor. Hükümetin bunları yapması için iyi bir zemin olduğunu ifade edebilirim. Ama tabii bunları yaparken bazıları için sosyal kesimlerle de görüşmeleri gerekiyor. Yani sosyal kesimlerle görüşerek onların ikna edilmesi de bunun içinde. Sendikalarımızla görüştük, onlarla bir diyalog kurmuş olduk. Onların bazı talepleri vardı. Ben onları da önemli görüyorum” şeklinde konuştu.

Bu temasları sonrasında umutlarının daha da arttığına işaret eden Atalay, ekonomik program ve reform paketleri iyi gitmesi ve siyasi istikrarın devam etmesi durumunda KKTC’nin geleceğini çok iyi günler beklediğine vurgu yaptı.

Atalay, “Bir görev değişikliği oldu.  Cemil bey Meclis Başkanı oldu ben bu göreve başladım. Ama Ak Parti olarak bizim bir sloganımız vardır. ‘Durmak yok, yola devam’ deriz. Durmak yok yola devam. KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının refahı ve mutluluğu için çalışmalarımızı aynı ciddiyetle sürdüreceğiz” dedi.

“KIBRIS KONUSUNDA TAM BŞİR GÖRÜŞBİRLİĞİ MEVCUT”

Bunun dışında  halen devam eden müzakere sürecinde  adil ve kapsamlı bir çözüm bulunması için Türk tarafı olarak  neler yapılabileceğini de  değerlendirdiklerini  ve Türkiye ile KKTC arasında bu konuda tam bir görüş birliğinin mevcut olduğunu memnuniyetle müşahede ettiğini anlatan Atalay, şöyle konuştu:

“Türkiye, 2004 yılında Annan Planı  döneminde ortaya koyduğu güçlü çözüm iradesini aynen muhafaza ederek, Ada’da tarafların mutabık kaldıkları çerçevede yeni bir ortaklık kurulması yönünde Cumhurbaşkanı sayın Eroğlu’nun liderliğinde  Kıbrıs Türk  tarafının yapıcı çabalarını desteklemektedir. Bu yıl sonuna kadar , BM Genel Sekreteri tarafından öngörüldüğü gibi bir anlaşmaya  varılması durumunda 2012 yılının ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığı’nı Ada’da kurulacak yeni ortaklık devleti üstlenebilecektir.”

Kıbrıs’ta çözüm hedefine ulaşılmasının, Doğu Akdeniz’in de  bir barış, istikrar ve işbirliği sahasına dönüşmesini sağlayacağına, bunun da Kıbrıs’ta iki taraf olmak üzere tüm tarafların, uluslararası toplumun ve dünya barışının menfaatine olacağına vurgu yapan Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, gerekli siyasi irade ile bu hedefe ulaşmanın hiç de zor olmadığına dikkati çekti.

Bununla birlikte Rum tarafının son dönemde tek taraflı olarak geliştirdiği ve süreç açısında  önemli bir risk teşkil eden Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları belirleme ve petrol arama  faaliyetlerini durdurması gerektiğine işaret eden Atalay, “Bu aynı zamanda çözüm hedefiyle ilgili bir samimiyet imtihanıdır”  dedi.

“KKTC ARTIK KABUĞUNU KIRMIŞTIR”

Rumların Kıbrıs Türk halkını dünyadan izole etme çalışmalarının izah edilebilir hiç bir yanı olmadığını,  KKTC üzerindeki haksız kısıtlamaların kaldırılması için çabalarını aralıksız sürdürmekte olan Türkiye’nin önceliğinin  KKTC’nin sağlam bir ekonomik yapıya kavuşturularak ülkedeki refah seviyesinin Kıbrıs Türk halkının layık olduğu  düzeye ulaşması olduğunu vurgulayan Beşir Atalay sözlerini şöyle sürdürdü:

“KKTC hükümetiyle birlikte  son dönemde bu bağlamda önemli gelişmeler sağlanmış ve kararlı bir politika uygulanmış olup, bu çalışmaların meyvesini vermekte olduğunu ziyaretim sırasında memnuniyetle gözlemledim. KKTC artık kabuğunu kırmıştır ve Anavatanın da desteğiyle bambaşka bir noktaya gelmektedir. Geçmişte Rum tarafından elektrik alan KKTC bugün Güney’in idmanına koşar hale gelmiştir. Tüm kısıtlamalara rağmen  artık dünyanın her tarafından KKTC’ye turistler gelmektedir. Önümüzdeki dönemde de müşterek hedeflerimize ulaşmak için  kararlı adımlarla  birlikte ilerleyerek  boruyla hayat suyu taşıma projesi ve başka büyük projeleri  ve yatırımları hayata geçirerek KKTC’yi ekonomik açıdan güçlü kılmak için elden gelen her şeyi yapacağız.

Türkiye garantör ülke ve Anavatan olarak, her koşulda KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının yanında olmayı sürdürecek, güvenlik ve kalkınmasına kararlılıkla destek verecek, Ada’da ve bölgede huzur, istikrar ve refahın yerleşmesi yolundaki  sorumluluklarını hassasiyetle yerine getirmeye devam edecektir.”