Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
2012 de Erken seçim mi geliyor?
05 Ekim 2011 Çarşamba Saat 10:32

2012 de Erken seçim mi geliyor?

Cumhurbaşkanı Eroğlu, ülkede ciddi sıkıntıların yaşandığını, bazı siyasi partilerin meclisten çekileceği yönünde duyumlar aldığını, 2012’nin ikinci yarısında erken seçimin gündeme gelebileceğini söyledi

Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, muhalefet partilerinin toparlanma gayreti içerisinde olduklarını ve gelecek yılın ikinci yarısında bu partilerin hükümeti erken seçime zorlayabileceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı, bazı partilerin meclisi terk etme düşüncesi içerisinde olduklarını belirtirken, ana muhalefet partisinin de bu yönde karar alması halinde tek partili parlamentonun olamayacağını ve seçime zorlanabileceğini belirtti.
Eroğlu “Seçim isteyen partilerin toparlanması için 10 ay kadar bir süreye ihtiyaçları olabilir. Yani seçim 2012’nin ikinci yarısında gündeme gelebilir” dedi.
Hükümetin maaş ödemede zorlandığını ve zamanında alınması gereken tedbirlerin alınmadığını, başlangıçta yanlış adımların atıldığını belirten Eroğlu, 13. maaşların ödenmesinde sorun yaşanacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, KIBRIS Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’ın yönettiği Son Durum programına katılarak önemli açıklamalarda bulundu.
Eroğlu, Kıbrıs sorunundan, petrol krizine, ülke ekonomisinden siyasete ve en çok merak edilen erken seçim konusunda değerlendirmeler yaptı.

“İmza yetkim var”

Cumhurbaşkanı olarak Anayasa’nın 90. maddesine göre devletin başı olduğunu anlatan Eroğlu, devlet adına herhangi bir anlaşmaya imza koyma yetkisi bulunduğunu söyledi.


Eroğlu, “İmzaladığım metin uluslararası nitelik taşır ve yürürlüğe girmesi için meclisimizden geçmesi gerekir. İmzaladığımız anlaşma metnini ertesi gün sabah hükümetimize gönderdik ve bu metin tüm parti başkanları ile paylaşılmıştır” dedi.


Anlaşmanın hükümetten onay aldıktan sonra mecliste görüşüleceğini ifade eden Eroğlu, anlaşma yetkisi var mı yok mu tartışmasının zaman harcamaktan başka bir şey ifade etmediğini kaydetti.

“Dünyaya verdiği mesaj önemli”

Eroğlu, anlaşmanın New York’ta yapılması ve özellikle TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başbakanı Barak Obama ile görüştükten sonra imzalanmasının dünyaya verdiği mesaj bakımından önemine işaret ederek, “Esas değerlendirilmesi ve kaçırılmaması gereken nokta buradadır. Mesajlar yerine gitmiştir. Bütün dünyanın gündemine oturmuş bir anlaşma olmuştur” dedi.
Eroğlu, KKTC’nin ve Türkiye’nin sataşma ve savaşı başlatma gibi bir düşünceleri olmadığını kaydederek, “Ancak araştırma gemimize herhangi bir müdahale olur ise biz o müdahaleyi cevapsız bırakmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı, Rum tarafının İsrail ve Yunanistan’dan cesaret alarak atılmaması gereken adımlar atması durumunda bunun mutlaka cevap bulacağını söyledi.

Görüşmeler az kalsın kopacaktı!

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofiyas’a, “Müzakereler devam ederken ve ekim ayı sonunda görüşme olacakken sondaja başlamanız görüşmelere menfi etki yapar. Gelin erteleyin, Bu adımları atarsanız bizim de atacağımız adımlar vardır” dediğini söyledi.


Hristofiyas’ın ise kendisine, “Sen beni tehdit mi ediyorsun? Bu durumda görüşmeleri sürdüremem” dediğini kaydeden Eroğlu, bunun kendisinin bileceği iş olduğunu söylediğini sadece görüşmelerin selameti için bu olayı ertelemesini istediğini belirtti.


“TPAO ile anlaşma yetkisi hükümette”


Yaptıkları anlaşmanın kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşması olduğunu kaydeden Eroğlu, bu anlaşma ile Türkiye ile KKTC’nin kıta sahanlığının sınırlandırıldığını söyledi.


KKTC kıta sahanlığı içerisinde olan bütün alanlarda herhangi bir şirkete başta Türkiye olmak üzere işbirliği yapma yetkisi aldıklarını anlatan Eroğlu, “Hemen ertesi gün Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) sismik araştırma yapmak için yetki verilmiştir. Yetki hükümettedir” dedi.


“Kapsamlı çözüme kadar bekleyelim”

BM Genel Sekreteri’nden, kendi inisiyatifini kullanarak petrol ve doğalgaz arayışı içerisinde olan Rumların arayışlarını durdurmasını, durduramayacaksa kendilerinin bir öneri sunmak istediklerini kaydeden Eroğlu, şu öneride bulunduklarını ekledi:
“Gelin bütün bu çalışmaları kapsamlı çözüme kadar askıya alalım. Hayır çözüm öncesinde de bu çalışmalar devam etsin diyorsanız o zaman iki toplumlu bir komite kurarak hem anlaşmalar hem de ruhsatlar konusunda her iki tarafın yazılı rızasını arayalım. Bulunacak zenginliğin paylaşımını müzakere edip anlaşalım. Elde edilecek geliri kapsamlı çözümde finansman için kullanalım. Ancak, anlaşarak bir başka maksat için kullanacaksak hiçbir biçimde silahlanma veya benzeri faaliyetler içinde kullanmayalım. Bu planın kabulü tarafların pozisyonlarına halel getirmeyecektir”.

Al ver süreci başlamalı

Kurulacak fonun BM Genel Sekreteri’nin bilgisi dahilinde bir fon olacağını ifade eden Eroğlu, Genel Sekretere yazılı metni verdiğini, BM Genel Sekreteri’nin de “Bana bir misyon daha yüklediniz” dediğini söyledi.
İyi niyetlerini sergilemeye devam ettiklerini ve al ver noktasına geldiklerini; al ver sürecinin başlaması gerektiğini savunduklarını ifade ettiğini anlatan Eroğlu, “Hristofiyas’ı suçlamadım sadece almayı düşünen bir yapıda masada oturduğunu genel sekretere söyledim” dedi.

Türkiye araştırmayı bizim için yapıyor

Uluslararası anlaşmalara ve deniz hukukuna göre bu yetkilerden de yararlanarak Piri Reis gemisinin sismik araştırmalar yaptığını kaydeden Eroğlu şöyle devam etti:
“Çıkacak gaz veya petrolde Kıbrıs Türkü’nün hakkı yoktur açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır... Rum lideri Hristofiyas New York’ta yaptığı basın toplantısında Kıbrıslı Türklerin hakkı olduğunu elde edilen geliri Türklerle paylaşacağını ifade etmiştir.

Ama sadece kendisinde hükümet etme hakkı gördüğü için herhangi bir şirketle anlaşma yapmıştır. Halbuki bizim de hakkımız olan bir şeyi bizim ile istişare ederek paylaşım oranlarını görüşmemiz gerekirdi ama bunu yapmadı. Ortaya çıktıktan sonra zenginliği Türklerle paylaşacağız iddiasına kimse inanmaz. AB de bize çok sözler vermişti.”

“Doğalgaz 4 bin metrede tespit edildi”


Güney Kıbrıs’ta doğalgazın 4 bin metre derinde olduğunun tespit edildiğini, kaydeden Eroğlu, şu anda Piri Reis’in Türkiye için değil, KKTC için araştırma yaptığını ifade etti.


Eroğlu, Türkiye’nin Güney Kıbrıs ile işbirliği yapan ülke veya şirketlerin kendileri ile yaptıkları ilişkilerin dondurulacağı yönünde bir açıklama yaptığını da hatırlattı.


Eroğlu, “Biz hakkımızı ararken Türkiye’nin de hakkını unutmamak gerektiğini belirtmek isterim” dedi.
Türkiye’nin Akdeniz’de güçlü bir donanmaya sahip olduğunu anımsatan Eroğlu, “Bölgedeki tüm ülkelerin deniz gücünün yanında askeri güç olarak Türkiye en büyük kuvvettir ama savaş istemeyiz. Çünkü bu bir felakettir” diye konuştu.

Al ver nasıl olacak?



Al verin nasıl olacağı konusunda örnekler de veren Eroğlu, toprak konusunu BM kayıtlarına geçirdiklerini, harita ve rakamlar konusunun en son görüşüleceğini, dörtlü veya beşli görüşmenin yapılacağı zamanda haritanın ele alınacağını kaydetti.
Hristofiyas’ın 100 bin kişiyi yerleştirecek toprak ile 65 bin kişiyi aramıza koymamızı istediğini, hatta Güzelyurt verilmeden toprağı konuşmayacağını söylediğini anımsatan Eroğlu, “Her şeyin günü geldiğinde konuşulacağını kendisine söyledim” dedi.


Mülkiyet konusunu çok tartıştıklarını, son zamanlarda yönetim ve güç paylaşımının tartışıldığını, her iki kurucu devletin garantörleri olması gerektiğini kaydeden Eroğlu, bu konuda bazı örnekler de verdiklerini belirtti.


Eroğlu, al ver konusunun anlaşmanın AB hukukunun birincil hukuku olması gerektiğini, toprak konusunda takas tazminat ve iade konusunu gündeme getirdiklerini, en az insanın yer değiştirebileceği bir anlaşma istediklerini kaydetti.


Ekonomi başlığı kapatıldı


Ekonomi başlığını bitirdiklerini ve kapattıklarını anlatan Eroğlu, “Merkez bankası başkanı ve yardımcısı ve üyeler eşit sayıda olacak. Türk başkan da olacak. Amme hizmeti komisyonu da dönüşümlü olacak. Esas önemli konu toprak, mülkiyet, güç paylaşımıdır. Rum’un gözü neredeyse bütün topraklarımızdadır” dedi.


Ekim sonuna kadar kriterlerini ortaya koydukları mülkiyeti tartışacaklarını, Rumlar’ın kendi malına gidip gitmeme konusunda kararı Rumların vermesini istediklerini, bunu kendilerinin kabul etmediğini işaret eden Eroğlu, böyle olması durumunda birçok Kıbrıslı Türk’ün yine göç edeceğini ve nereye yerleştirileceğini bilemediklerini belirtti.


Genel Sekreterin kendilerini iki gün New York’taki bir çiftlikte tutacağını anlatan Eroğlu, bazı siyasilerin kendisinin açılım yapmasını sürekli dile getirdiklerini söyledi ve şunları ekledi:


“Biz Rum’un her istediğini yapamayız. Daha ne kadar esneyelim ki. Bu müzakeredir. Kendi halkımın huzur içerisinde yaşayacağı bir anlaşma yapmak istiyoruz”.


Müzakerelere devam ederken her iki liderin Kıbrıslıların onay vereceği bir çözüm istediğini ifade eden Eroğlu, “Şu anda güneyde 250 bin yabancı yaşıyor. Hristofyas sadece 25 bin kişiye vatandaşlık verdim diyor” dedi.
Müzakereleri toplum lideri olarak görüştüğünü ve Rum tarafında olduğu gibi dışişleri bakanlarını götürmediğini anlatan Eroğlu, şunları söyledi:


“İslam Konferansında dışişleri bakanının gelmemesi durumunda oradaki temsilci konuşur. Ben bizim dışişleri bakanımızı iki kez Amerika’ya gelmesi için davet ettim ama bu yıl gitmek istemedi. Benim hükümetten gizlediğim bir şey olamaz. Zaman zaman hükümete detaylı bir şekilde bilgi veriyorum” .

Hükümetle ilgili bana şikayetler geliyor


Hükümet ile işbirliği içerisinde olunması gerektiğini, tecrübelerinden faydalanmak isteyenlere bunları aktarmaya hazır olduğunu kaydeden Eroğlu şöyle devam etti:


“Muhalefet ve UBP’liler hükümetten çok şikâyet ediyor. UBP 36 yıl hizmet ettiğim bir partidir. Partililerle kurmuş olduğum o samimiyet değişmedi. Ben bu şikâyetleri bakanlar kuruluna gittiğimde duyurdum. Ben bu hükümetin başarılı olmasını istiyorum. Hükümetin bazı yanlış kararları vardır. Emekli maaşından vergi alınması yanlıştı. Önce siyasilerden başlayarak bir yıl için bunu yapabilirdi. O zaman yaşlıları mahkeme koridorlarına götürülmezdi. 13. maşların bu yıl sıkıntı olacağı görüşündeyim. Benim TC ile imzaladığım ekonomik işbirliği protokolünü üç ay süresince bizim 11 müsteşarımız TC teknik heyetlerle birlikte tartışmıştır. Bize göre uygun olmayan ayıklanmıştır. Kim iktidara gelirse gelsin bir ekonomik anlaşma yapmak zorundadır. Tedbir almazsanız sıkıntı yaşarsınız. Cumhurbaşkanı olmasaydım bunları uygulardım. Yanlış başlarsanız öyle gider. Diyaloglar yapılmadı. Bu en büyük yanlıştır”.


Bazı partiler meclisi terk edebilir


Önemli olanın hükümetin ne yapacağını bilmesi gerektiğini ancak şu anda hükümete yol gösterecek pozisyonda olmadığını anlatan Eroğlu, “Partilerde ve hükümette de bir seçim endişesi başlayabilir. Bazı kararları almakta tereddüt edebilir ama yarınları kurtarmak için bazı tedbirler alması şarttır” dedi.


Eroğlu, muhalefet partilerinin toparlanma gayreti içerisinde olduklarını ve gelecek yılın ikinci yarısında bu partilerin hükümeti erken seçime zorlayabileceğini belirtti. Cumhurbaşkanı, bazı partilerin meclisi terk etme düşüncesi içerisinde olduğunu bildiğini söyledi.


Muhalefet partisi olmadan hükümetin tek başına götürülmesinin zor olduğunu ifade eden Eroğlu, erken seçimin her zaman yararlı olmadığını, ancak gördüğü bazı gerçekler bulunduğunu belirtti.


Hükümetin bundan sonra alacağı tedbirlerin önemime işaret eden Eroğlu, bütçe açıklarını sınırlamanın mümkün olmadığını, dünyada buna ender rastlandığını halkın beklentilerine cevap verilmesi gerektiğini söyledi.


KKTC halkının bir başka toplumun düşüncelerinden ayrı bir yapıya sahip olduğunu, halkı yanında tutmanın yollarının aranması gerektiğini ifade eden Eroğlu, “Halk desteğini yitirdiğiniz zaman yapacağınız her olumlu tedbir yine tepkiyle karşılanır. Önce halkı kazanmak lazımdır. Varlığımızı devam ettirmek düşüncesindeysek tedbirler alınması şarttır” dedi.


Parlamentonun boş olması hoş değildir


Vatandaşın cebine giren ve çıkanın önemli olduğunu, hükümetlerin düşünmesi gerekenin ise ekonomiyi düzlüğe çıkarmak olduğunu kaydeden Eroğlu şöyle devam etti:


“Parlamentonun boş olması hoş değildir. Vatandaş bunu görüyor ve siyasilerle meclise karşı güvenini yitiriyor. Biraz daha düzenli olmak gerekir. Bazen konuşmalar çok uzuyor. İki saat kimse konuşma dinleyemez. Bir yasa görüşülürken o yasa ile ilgili görüşler ortaya konmalıdır.”

Bu haber toplam 1988 defa okunmuştur
2012 de Erken seçim mi geliyor? Haberi

YORUMLAR
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
KIBRIS GÜNDEMİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2021 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Mail : | Yazılım: Doğru Ajans