Kimse UBP ile oynamasın

O nedenle kısıtlı zaman sürecinde en önemli ana başlıkları Başbakan İrsen Küçük’e aktarabildik. Bayram mesajı ile başladığımız röportajımıza, gündemdeki Sosyal Sigortalar Yasa Tasarısı, Meclis’te yaşanan bardak fırlatma olayı, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile ilişkileri ile Kıbrıs sorununa kadar birçok konu ile devam ettik. Küçük, konuşmasında net bir şekilde son dönemlerde UBP ile ilgili konuşulan konulara açıklık getirerek, parti üzerinden kimsenin manipülasyon yapmamasını istedi. UBP’nin liderinin belli olduğunu da kesin bir ifade ile dile getiren İrsen Küçük, “Herkes kendi görev ve sorumluluklarını yaptığı sürece bir sıkıntı yaşamayız” ifadelerini kullanarak mesajını da ilgili çevrelere gönderdi. Başbakan İrsen Küçük, bayram mesajında ise, gençlere seslenerek, kimsenin üzülmemesi için trafikte dikkatli seyretmelerini istedi.

“Bayramda aileler bir araya gelsin”

HAVADİS: Öncelikle halka bayram mesajınızı alarak röportajımıza başlamak istiyorum. Halka nasıl bir mesajınız olur?

KÜÇÜK: Öncelikle Kurban Bayramı’nın halka hayırlı olmasını diliyorum. Bayram tatilinde Müslüman halkın aileleriyle bir araya gelmelerini arzu ediyorum. Küçüklerin sevindirilmesi, büyüklerin gönlünün alınması açısından bayramlar önemli günlerdir. Bu bayram da halkın bu görevini yerine getirmesini arzu ediyorum. Bayramda özellikle gençlere dikkatli olmaları çağrısı yapıyorum. Bayram dahil, bundan sonraki günlerimizin kazasız geçmesini arzu ediyorum. Genç yaşta insanlarımızı toprağa veriyoruz. Bu da canımızı çok acıtıyor. Bir kez daha gençlere buradan çağrı yapıyorum. Lütfen trafikte daha dikkatli olsunlar. Bayramın KKTC halkı, Anavatan Türkiye ve tüm Müslüman alemine hayırlı olmasını diliyorum.

HAVADİS: Elektrik fiyatlarına yapılan son zamları nasıl yorumlamak lazım. Halkın bu konuda çok tepkisi var?

KÜÇÜK: Elektrik ücretlerinde bir buçuk yıldan bu yana herhangi bir düzenleme yapılmadı. Elektrik girdilerinde büyük farklar doğdu. 200 bin dolar tonu 1.5 yıl önce seyreden yakıt fiyatı, bugün 600 bin dolar civarında seyretmeye başladı. Ham maddedeki artış ve dövizdeki hareketlenme borçlu olan Elektrik Kurumu’nu daha da borç altına soktu. Sadece banka borçlarından dolayı kilovata, 10 kuruş artış gelir ki bu bayağı önemli bir kalem. Bakanlar Kurulu’nun aldığı yüzde 20’lik düzenlemeye rağmen, Elektrik Kurumu hala sıkıdadır. Fiyat ayarlaması yetmez. Başka tedbirler de gerekli.

HAVADİS: Başka nasıl bir tedbir alınabilir sizce?

KÜÇÜK: Elektrikte kaçakların önlenmesi çok önemli. Bizde bu rakam yüzde 30’lara ulaşmış durumda. Dünya standardında bu rakam yüzde 9. Bizim ülkemizde de 2004 yılının başlarında bu rakam yüzde 9 idi. Ancak bugün yüzde 30’a çıktı. Bunun önüne geçmek gerekir. Otomatik sayaç konusunu mutlaka gündeme getirmek lazım. Elektrik Kurumu’ndaki sıkıntı üretim ve iletişimde değil, esas sıkıntı dağıtım ve tahsilattadır. Zaten kaçağın yüzde 30 civarında olması da buradaki başarısızlığı göstermektedir. Kurumun banka hesaplarının aşağıya çekilmesi, tahsilatın sağlıklı yapılması kaçınılmazdır. Aksi halde elektrikteki tarife, halkın ödeyemeyeceği noktalara ulaşacaktır.

“Dağıtım ve tahsilatta özelleştirme gündemde”

HAVADİS: Bu noktada elektrikte özelleştirmeden söz edebilir miyiz?

KÜÇÜK: Elektrikte dağıtım ve tahsilatın özelleştirilmesi gündemde. Yıllar içerisinde tahsilat ve dağıtımda bugüne kadarki hiçbir hükümetin başarı sağlayamadığı ortada. Bazı alacakların astronomik rakamlara ulaşması da bunun bir göstergesidir. Artık dağıtım ve tahsilatın disiplin atına alınması kaçınılmazdır.

“Komitede muhalefetin önerileri değerlendirilecek”

HAVADİS: Geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Meclisi’nin gündemine gelen ancak muhalefetin uzun süreli konuşmalarından dolayı ele alınamayan Sosyal Sigortalar Yasa Tasarısı konusunda son durum nedir?

KÜÇÜK: Sosyal Sigortalar Yasası konusunda o gece Meclis çalışmaları sırasında genel kurulda bulunan muhalefet partilerinin başkanlarıyla bir konsensüs sağlandı. Meclis Başkanı Hasan Bozer’in girişimleriyle o gece CTP ve TDP’nin genel başkanları ve ben bir araya geldik. DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ile de telefonda görüşüp konuştum. Genel kurulda özellikle uzun soluklu konuşmalar sıkıntı yaratıyor. Bu konuda tedbir almak şart. Muhalefet başkanlarıyla da yaptığımız konuşma sonrasında genel kurul toplantısını 10 Kasım’a erteledik. Varılan mutabakat çerçevesinde, muhalefet partileri gündemdeki 4 yasa tasarısıyla ilgili görüş ve önerilerini hazırlayacaklar. Bu görüş ve öneriler genel kurul öncesi toplanacak olan ilgili komitede ele alınacak. Genel kurulda da çok uzun olmaması şartıyla o gün yine milletvekilleri kürsüden konuşmalarını yapacaklar.

HAVADİS: O gece genel kurulda yaşanan bardak fırlatma konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

KÜÇÜK: Genel kurulda yaşanan olaylar doğru değil. Biz kendi içimizde konuyu değerlendirdik. Böyle bir şeyin bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri aldık. Diğer partiler de gerekeni yapmalı ki bir daha böyle bir şey yaşanmasın.

HAVADİS: Genel kurulda bir anlaşma sağlanır mı yasalar konusunda?

KÜÇÜK: Sonuçta siyasal partiler genel kuruldan çıkacak sonuca saygı göstermek zorundadır. Bu konuda anlaştık. 10 Kasım’da yasaları görüşeceğiz. Bu konuda geri adım atmak söz konusu değil. Varılan konsensüs ile o gece Meclis’teki oluşan gergin havanın yumuşaması, siyasal partilerin de bu süreçte yasalarla ilgili görüşlerini derlemelerine imkan vermek istenildi.

HAVADİS: Hükümet olarak bu konuda geri adım atmayacağınızı ifade ediyorsunuz. Yasanın mutlaka geçmesindeki amaç nedir?

KÜÇÜK: Sosyal Sigortalar Fonu’nu yaşatmak ve ileride daha büyük sıkıntı yaşamamak için bu yasanın geçmesi şart. Önemli olan bu gemiyi yüzdürebilmek. Hükümetin attığı adımlar da bu yönde. Bütçe anlamında kendi kendine yeten bir yapı oluşturmak. Amacımız üzüm yemek, kavga etmek değil. Beklentim sendikaların da bizim gelecek kuşaklar için çalıştığımızı görmeleridir.

“Süreci destekliyoruz”

HAVADİS: Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, New York’ta BM Genel Sekreteri ile bir araya geldi. Buradan çıkan sonucu siz hükümet olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

KÜÇÜK: Kıbrıs sorunu konusunda görüşmelere devam etme kararı olumlu. Her ne kadar da köklü kararlar alınmasa da görüşmelerin kesilmemesi ve yeni görüşmenin ocak ayında yapılacak olması olumlu bir karar. Bu süreç içerisinde taraflar bir kez daha konuları gözden geçirip değerlendirmeli ve ocak ayına kadar yapılacak olan görüşmelerin daha yapıcı devam etmesini temenni ederiz.

HAVADİS: Hükümet olarak sürece destek veriyor musunuz?

KÜÇÜK: Ocak randevusu olumlu. Hükümet olarak sürece katkımız devam edecektir. Güney Kıbrıs’ta da artık siyasi partilerin daha pozitif bir tutum ve yaklaşım içerisine girmesi gerekiyor Kıbrıs Türk halkına karşı. Kıbrıs Türk halkının haklarına da saygı gösterecek şekilde hareket etmelerini beklemekteyiz.

“Partinin lideri bellidir”

HAVADİS: Kamuoyunda konuşulan konulardan birisi de son dönemlerde biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile olan ilişkileriniz. Hatta siz bu konuda basını da suçlayıcı bir açıklamada bulunmuştunuz. Bugün hangi noktadasınız bu konuda?

KÜÇÜK: Ben basını suçlamadım. Basın, sürekli UBP’nin hep iç meseleleri ile uğraşıyor. Ortada ne bir seçim ne de kurultay var. Herhangi bir kurultay varmış gibi basın sadece UBP’nin iç meselelerinin basında yer almasını yadırgadığımı söyledim ben. Yarın bir seçim veya kurultay varmış gibi sözde, inandırıcı olmayan anketler yapıp kamuoyuna duyurmaya çalışmak, devamlı lider arayışında olunmasını yadırgadım. Bazı çevreler UBP ile manipülasyon yapıyor. Partinin lideri bellidir ve parti içerisinde herhangi bir sorun yoktur.

“Herkes kendi görev ve sorumluğunu yapsın”

HAVADİS: UBP içerisinde bir sıkıntı var mı?

KÜÇÜK: UBP bu ülkenin bağrından çıkmış en köklü partidir ve gün geçtikçe daha da güçlenmektedir. UBP iktidarının hedefi, yarının büyüklerine refah içerisinde, yaşanabilir bir ülke bırakmaktır. Bizi bu yoldan döndüremez kimse. Kimse parti üzerine oyun oynamaya kalkmasın. Herkes kendi görev ve sorumluluklarını yaptığı sürece bir sorun yaşamayız.

HAVADİS: UBP bugün yıpranmadı mı sizce hükümette?

KÜÇÜK: Bugün yapılan tüm anketlerde UBP açık ara önde gidiyor. Muhalefetin yaptırdığı anketlerde de ilk yapılacak bir seçimde UBP’nin tek başına iktidara geleceği görülmektedir. Şu anda bizim alternatifimiz yoktur. Bu da bize ayrı bir sorumluluk yüklemektedir. Biz tüm halkımızı kucaklayarak yolumuza devam etmekteyiz. Amaç halka hizmet etmek.