Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
13 üncü. Maaşlar devam edecek
08 Kasım 2011 Salı Saat 17:05

13 üncü. Maaşlar devam edecek

Maliye Bakanı Ersin Tatar, 2012 Mali Yılı Bütçesi’nde, KKTC gelirlerinin toplamının 2.06 milyar TL olarak hedeflendiğini vurguladı.

Ekonominin büyüme trendinde olduğunu ifade eden Tatar, “maaşlara arzu edilen düzeyde artış yapılamamasının” nedenini “bütçedeki açık” olarak gösterdi. Tatar, buna rağmen bütçedeki açığın 500 milyon TL’den 100 milyon TL’ye kadar düştüğünü, 13’üncü maaş verilmemesi halinde bunun da kapanacağını söyledi. Tatar, ancak, 13’üncü maaşın verilmiş bir hak olduğunu, bunun devam edeceğini, bu yıl ödeneceğini, 2012 bütçesine de konulduğunu bildirdi.

Dünyada refahın artık zor olacağını, çünkü kaynakların sürekli artan nüfusa yetmeyeceğini söyleyen Tatar, dövizdeki hareketliliğin Yunanistan’ın durumundan kaynaklandığını, Türkiye’den ithal edilen ürünlerin bile Euro ve Dolar üzerinden faturalandırılması nedeniyle piyasanın bundan olumsuz etkilendiğini kaydetti.

Maliye Bakanı Ersin Tatar, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine, hem bakan olarak, hem de bir ekonomist olarak dünya ve ülke ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Tatar, ekonomi değerlendirileceğinde her zaman halkın beklentilerine cevap vermenin kolay olmadığını belirterek, ekonomik krizin dünyada derinleştiği, ABD ve Avrupa’da büyük sıkıntıların bulunduğu bir dönemde olunduğuna işaret etti.

Dünyada 7 milyarıncı insanın doğduğunu ve önümüzdeki 20 - 25 sene içerisinde nüfusun 10 milyar olacağının söylendiğine dikkat çeken Tatar, 10 milyar nüfuslu bir dünyada fiyatların da buna göre değişeceğini ifade etti.

Akaryakıt, gıda, demir, bakır gibi temel emtia fiyatlarında olağanüstü artışlar bulunduğunu belirten Tatar, dünyada artık refahın zor olacağını, çünkü kaynakların nüfus itibarıyla yetişemeyeceğini, fiyatlamalarda insan kalabalığının da dikkate alındığının ortaya çıktığını kaydetti. Fuel Oil’in tonu 250 dolarken, bunun 600 dolara çıktığını belirten Tatar, dolarda artış da meydana geldiğini, dövizdeki hareketliliğin kendi ellerinde olmadığını kaydetti.

DÖVİZ VE YUNANİSTAN

Avrupa Birliği’nde özellikle Alman ve Fransız bankalarının Yunanistan’ı kredilendirmeleriyle ve Yunanistan’ın borçlarının yüzde 50 “tıraş edilmesi”nin gündeme gelmesi, böylece 400 milyar Euro borcun 200 milyarının silinmesi durumunda olunması nedeniyle söz konusu bankaların sermaye açığı ihtimali bulunduğunu söyleyen Tatar, bu durumdan dolayı bankaların, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu belli ülkelerden paralarını çekmeye başladıklarını kaydederek, Türkiye’de son 5 - 10 yılda “park edilmiş” paranın geri çekilmesiyle bir sıkıntı yaşandığını söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin makro ekonomik dengelerinde büyük istikrar bulunduğunu, temel parametrelerde bir sıkıntı olmadığını söyleyen Tatar, kurun, paranın ülkeden çekilmesiyle hareketlendiğini ve bunun KKTC’ye yüzde yüz etki yaptığını ifade etti.

“TÜRKİYE’DEN İTHAL EDİLENLER DAHİ EURO VE DOLAR ÜZERİNDEN”

Türk Lirası (TL) kullanmakla birlikte bir ada ekonomisi olarak ithalata bağımlı bulunulduğunu ifade eden Maliye Bakanı Tatar, Türkiye’den dahi ithal edilen çoğu üründe de Euro veya Dolar kullandırıldığını, bunun düzeltilmesi gerektiğini Türkiye yetkililerine de ilettiklerini söyledi.

Bakan Tatar, Türkiye’nin KKTC’ye gönderdiği malların Türk Lirası olarak faturalandırılmasının fayda sağlayacağını, aksi taktirde böyle durumlarda Dolar ve Euro’daki artıştan dolayı bir sıkıntı yaşanacağını ifade etti.

Bakan, “Doğrudur bir sıkıntı vardır, çünkü biz daha sağlıklı bir zemin için bütçemizin açıklarını kapatmaya çalışırken bu kur hareketi de yardımcı olmamıştır. Akaryakıt fiyatları ve dolardaki artış pahalılığa neden olmaktadır ve bunu kimse gizleyemez, örtbas edemez” dedi.

Kur hareketinin uzun vadede bir noktaya kadar fırsata da çevrilebileceğini daha önce söylediğini anımsatan Bakan, ülkede TL kullanıldığı ve temel masraflar, maaşlar ile girdiler TL olduğu için komşu ülkelere göre kurun artmasıyla KKTC’nin yabancılar için daha ucuz hale geleceğini belirtti.

Bu nedenlerden dolayı ülkenin yabancı öğrenciler ve turistler için ucuz ve cazip hale geleceğini söyleyen Bakan Tatar, “Turist getirdiği bin Sterlin’e karşılık 2 bin 500 değil de 3 bin TL alırsa burası daha ucuz ve cazip hale gelir” dedi.

“DAÜ’DE 4 BİN YENİ KAYIT”

Son dönemlerde yabancı turistin geceleme sayısında yüzde 30’a yakın artış olduğunu belirten Tatar, bu yıl üniversitelerde de yüzde 30 artış gerçekleştiğini, DAÜ’de 4 bine yakın yeni kayıt yapıldığını söyledi.

Tatar, genel anlamda tüm üniversitelerde önemli artışlar bulunduğunu ifade ederek, ülke ekonomisinin genel anlamda bir büyüme trendine girdiğini söyledi.

“BÜYÜME HIZI 3 YILDA YÜZDE 10’UN ÜZERİNDE”

2009 yılında eksi 6 olan büyüme hızının, yerini, 2010’da yüzde 3 büyüme, 2011’de yüzde 4’e yakın büyümeyle 3 yılda toplamda yüzde 10’ün üzerinde bir büyümeye bıraktığını kaydetti.

Bunun ileriye dönük olumlu mesajlar verdiğini söyleyen Tatar şöyle devam etti:

“Büyüme dediğimizde hemen soru geliyor ‘neden maaşlarda artış yok’. Kamu maliyesinin durumuna bakıldığında 2005’te yıllık bütçe açığı 500 milyon TL, satın alınmış mal ve hizmetlere ödenmesi gereken de 200 milyon TL idi. Hem borç stoku hem de bütçe yapısına bakıldığında gelir gider farkı, yani bütçe, 2 buçuk milyar TL ise ve 500 milyon açık veriyorsak bu yüzde 20 bütçe açığı demektir. GSMH’ye göre de yüzde 11 bütçe açığı. Ekonomistler değerlendirecektir, bunlar gerçekten çok büyük açıklardır. Maastricht Kriterleri’ne göre bütçe açığının yüzde 3’ü geçmemesi lazım. Bizim yaptığımız çalışmalarla, Maastricht Kriterleri’ni de dikkate alarak oranları bu noktalara getirmeye çalışıyoruz.”

“TEDBİR ALIRKEN TABİİ Kİ TEPKİ GÖRECEKSİNİZ”

Bakan Tatar, tedbir alırken tepki görmenin doğal olduğunu belirterek, “2011’de yapılan bir uygulama hayat pahalılığının dondurulması. Bunu yapmak tabii ki bir sıkıntıdır. Hiç bir hükümet bunu yapmakla mutlu olmaz. Bu bütçeyi düzeltme adına, ülkenin geleceğini kurtarma adına yapılmıştır. Türkiye’nin teknik raporlarında da belirtildiği gibi başarılı olduğumuz ortaya çıkmıştır. Çünkü tedbirler meyve vermeye başlamıştır.”

“2012 BÜTÇESİ’NDE GELİR HEDEFİ 2.06 MİLYAR TL”

Bütün bunların, maaşlara önemli artışlar yapılacak anlamına geldiğinin düşünülmemesini isteyen Tatar, alınan önlemlere karşın hala daha 100 milyon TL’lik bütçe açığı olduğunu söyledi.

Tatar, 2012 bütçesinde Sosyal Sigortalar’a katkıyı artırdıklarını ve buna ayrılan rakamın 300 milyon TL’ye ulaştığını kaydederek, 2009 yılında 1.6 milyar TL olan toplam gelirlerin, 2010’da 1.76 milyar TL, 2011’de 1.95 Milyar TL olduğunu, 2012 için ise bu rakamın 2.06 milyar TL olarak öngörüldüğünü söyledi.

Maliye Bakanı, önemli artışlara rağmen hala bütçe açığı olduğunu yineleyerek, Sosyal Sigortalar’a katkının 300 milyon TL olacağını yineledi.

Tatar, bütçe yapısına bakılınca bunun yüzde 80’inin maaş ve maaş benzeri ödemeler olduğunu vurgulayarak, devletten ödenen toplam 17 bin kamu çalışanı bulunduğunu, ayrıca emeklilere ve sosyal sigortalara, kurum kuruluşlara, belediyelere katkılar bulunduğunu söyledi. Tatar, 2012 bütçesinde belediyelere 138 Milyon TL katkı yaptıklarını, ayrıca elektriğe katkının 25 milyon TL’ye çıkarıldığını ifade etti.

Bütçe yönetiminin başarılı olduğunu kaydeden Tatar, yıllık 500 milyon TL’lik açığı 100 milyona düşürmeyi başardıklarını belirtti.

Tatar, çalışmaların devam ettiğini, önemli olanın ekonominin kayıt altına alınması olduğunu söyledi.

Maliye Bakanı Tatar, 8 Milyon TL’lik yatırımla yeni Vergi Dairesi binasının inşaatının devam ettiğini, bir yıl içerisinde bu binanın inşasının tamamlanmasıyla, mükelleflerin en iyi şekilde takip edileceğini ve gelirlerin artırılacağını ifade etti.

Kesintilerle krizin atlatılmaya çalışılmasının durumu daha da kötüleştireceğini ifade eden Tatar, gelirleri artırarak bunu yapmaya ve denge kurmaya çalıştıklarını söyledi.

TÜRKİYE’NİN KATKILARI

Türkiye’nin katkılarının önemini de vurgulayan Tatar, son üç yılda, ortalama yılda 800 TL olmak üzere, KKTC’ye toplamda en az 2.5 milyar TL kaynak aktarıldığını ifade etti.

Tatar, Türkiye’nin cari bütçeye katkısının giderek azaltıldığını, bunun bilinçli ve Ekonomik İşbirliği Protokolü çerçevesinde gerçekleştiğini vurgulayarak, “Cari bütçeye katkı, cari masrafların karşılanması anlamındadır. Niyetlenen ve arzulanan, buranın rekabet gücünün artırılması için kaynakların yatırımlara yönlendirilmesidir” dedi.

Cari bütçeye Anavatan Türkiye’nin katkısının 2012 yılında 325 milyon TL olarak öngörüldüğünü söyleyen Tatar, 2009 yılında bunun 500 milyon TL’ye kadar çıktığını kaydetti.

Tatar, 2012 yılında 200 milyon TL’lik bir yatırım bütçesi öngörüldüğünü de söyledi.

Tatar, istek ve arzularının, bu kaynakların doğru yerde kullanılması, ülkenin rekabet gücünün artırılması, alt yapının ve üst yapının geliştirilmesi, ülkenin daha cazip hale gelmesi olduğunu ifade etti.

“GEÇİTKÖY’E BARAJ İHALESİ PEK YAKINDA”

Maliye Bakanı, su ve elektrik projeleriyle mesafe alınacağını, bu konularda Türkiye’nin ciddi mesajları olduğunu, pek yakında Geçitköy’de baraj ihalesine çıkılacağını kaydetti.

Tüm bunların; yerli ve yabancı sermayeye, yatırım yapmak isteyenlere mesaj verdiğini söyleyen Tatar, “Nedir bu mesaj, KKTC vardır, ekonomisinin geleceği parlaktır, arkasında güçlenen ve söz sahibi olan Türkiye Cumhuriyeti vardır” dedi.

TPAO ile imzalanan petrol ve doğalgaz arama anlaşmasının önemine de işaret eden Tatar, tüm bunların Türkiye’nin KKTC’ye desteğini gösterdiğini, buradaki halkın refahını artırmanın önem taşıdığını, bunun için de ekonominin büyümesi gerektiğini söyledi.

Şu anda GSMH’nin 6 milyar TL civarında olduğunu söyleyen Tatar, kayıt altında olmayanlarla bunun 8 milyar TL olduğunu, bu 12 - 13 milyar TL’ye çıktığı anda gözle görülür bir refah artışı olacağını, ancak bunların zaman içerisinde olacağını ve belki de bir hükümetin buna ömrünün yetmeyeceğini ifade etti. Maliye Bakanı, bunun altyapısının doğru yapılması halinde gelişmenin geleceğini kaydetti.

“YOLCU SAYISI ARTTI”

Ulaşıma bakıldığında KTHY’nin kaybının üzücü olduğunu söyleyen Tatar, buna rağmen yıllık yolcu sayısında yüzde 10 - 15 civarında artış olduğunu söyledi.

Tatar, bu konuda özel sektörün önemli yolcu taşıdığını, artan akaryakıt oranları ve fiyatlara rağmen bu rekabet ortamında uçak şirketlerinin Ercan’ı destinasyonlarına eklemesiyle fiyatlarda dengeye gelindiğini, bilet fiyatlarının, hele de erken alınması halinde, uygun olduğunu kaydetti.

Tatar, gidiş gelişlerin artmasının ekonomiye önemli katkıları olacağını belirterek, bu sektöre önem verilmesi gerektiğini ifade etti.

Bakan Tatar, Ercan ile ilgili çalışma ve projelerin devam ettiğini, “Yap, İşlet, Devret” modelinin düşünüldüğünü, kapasitenin artırılmasıyla geliş gidişlerin artacağını kaydetti.

FAİZ OLAYI

Maliye Bakanı, faizlerle ilgili yapılan çalışmalara da değinerek, ülkede uzun yıllardır tartışılan ancak düzenleme yapılmasına cesaret edilmeyen bir faiz konusu bulunduğunu belirterek, bu konuyu Bakanlar Kurulu’na götürdüklerini, Başbakan’ın da konuya sahip çıktığını söyledi.

Tatar konuya ilişkin şunları kaydetti:

“Başbakanımızın da talimatlarıyla, Bankalar Birliği ve Merkez Bankası katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi, çalışmalar şu anda devam ediyor. Önemli olan, son 10 - 15 yılda yüksek enflasyon ve yüksek faiz dönemlerinde başlayan ve hala daha devam eden bir takım kredi olaylarının tekrar gözden geçirilerek daha makul bir seviyede bir uzlaşma formülüyle bunların halledilmesi. Bunlar için yasal düzenleme getirilecektir ve hükümet üzerine düşeni yapacaktır.

Ben hiç bir zaman piyasa ekonomisinin veya liberal düzenin aksine bir vizyon sahibi olmadım ve olmayacağım da, ancak görüyoruz ki bu ülkede bazı durumlarda tefecilik yapılmaktadır. Bunun da hiç bir zaman savunucusu olmadım. Devlet hukuk ve mahkemelerin gereğini yapması lazım. Normal faizler değil de temerrüt faizleriyle ilgili olarak düzenlemelerin gerektiğine ihtiyaç olduğuna düşünüyorum.

Yüksek Mahkeme Başkanı da, aynı sıkıntıyı dile getirmiş ve bir yasa eksikliği olduğunu söylemiştir...”

Maliye Bakanı Tatar, mutlak surette bu olayların engellenmesi için yasal düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı.

3 milyar olarak alınan ve 400 milyara çıkan borçlar bulunduğuna işaret eden Tatar, yasanın geriye dönük de işleyeceğini ve haksızlığa neden olan veya istismarlardan ortaya çıkan, “zaten ödenemeyecek hesapların” makul seviyede hesaplanmasıyla bunların yeniden yapılandırılacağını ve sistemin önünün açılacağını söyledi.

Bu çalışmaların geniş tabanlı destek bulduğunu vurgulayan Tatar, mahkemelerde bu konuyla ilgili 10 bin dosya bulunduğunu ve bunun 30 bin insanı etkilediğini kaydetti.

Temerrüt faizi nedeniyle işlerin yolundan çıktığını, insafsızlıklar olduğunu ve ödeme de gecikince borcun katlanarak yükseldiğini ifade eden Tatar, bunların geriye dönük hesaplamalarının yapılması ve “normal faiz değil de temerrüt faizi işlemeye başladığında”, bunun bir formülle borçların makul faizle hesaplanmasını yasayla bir yere bağlamak gerektiğini vurguladı.

Tatar, bankaların da ülkenin kuruluşları olduğunu ve hizmet verdiklerini, ancak bu mekanizma çalışırken çok büyük mağdurların ortaya çıkmasına mahal vermenin doğru olmadığını ifade etti.

“ÖRNEK OLMASI GEREKEN BANKALAR DA VAR”

Tatar, bazı bankaların, faiz konusundaki yasal düzenlemeyi beklemeden, bu sorunu çözmek amacıyla, alacaklılarını, paranın gerçek değeri ve borç faizi ile birlikte ödeme noktasında anlaşmaya çağırdığına işaret etti.

Tatar, bu bankaların örnek olmasını dileyerek, bu çalışmaların halkın mağduriyetini giderebileceği gibi bankanın alacaklarını da tahsil etme noktasında kolaylık olabileceğini kaydetti. Bakan Tatar, bu çalışmayı yapan bankalara teşekkür ederek, amaçlarının; bankaların alacaklarının önünü kesmek olmadığını belirtti.

“TÜRKİYE DENK BÜTÇEYE ÇOK YAKLAŞTI”

Tatar, Türkiye’de sürekli basında da yer bulan ekonomik iyileşme ve kamuda yapılan maaş artışlarına işaret edilerek, KKTC’de ekonomik büyümenin refaha ne zaman yansıyacağının sorulması üzerine, Türkiye’nin bütçe açığının yüzde 1 - 2 civarında olduğunu, neredeyse denk bütçeye gelindiğini, hatta faiz giderlerinin de buna dahil olduğunu belirtti.

KKTC’de ise 2011 yılında açığın 100 milyon TL olduğunu, Türkiye’nin cari bütçeye katkısının ise 325 milyon olduğunu, bunun gerçek bütçe açığının 425 milyon TL anlamına geldiğini belirten Tatar, buna faiz giderlerinin de dahil olmadığını, iç borcun en az 3 milyar TL olduğunu, Türkiye’ye olan 3 - 4 milyar Dolar borcun ise faizinin olmadığını ifade etti. Tatar, Kamu bankaları ve İhtiyat Sandığı’ndan alınan borcun faizinin çalıştığını, bunun da yıllık 300 milyon TL olduğunu söyledi.

Tatar, Türkiye’nin katkısı olmadan faiz giderleriyle bütçe açığının 725 milyon TL’ye ulaştığını, ülkenin durumunun bu olduğunu kaydetti.

“BU DURUMDA KAMU ÇALIŞANLARINA ARTIŞ MÜMKÜN DEĞİL”

Bakan Tatar, bu durumda, kamu çalışanlarına artış verilmesinin mümkün olamayacağını anlatarak, geçmişte enflasyon bulunduğunu, Türkiye’nin de borçlanmadan kaçınmadığını, KKTC’de de Maliye’nin borçlandığını, 13’üncü maaşları İhtiyat Sandığı’ndan alıp ödediklerini söyledi.

Tatar, kendilerinin mali disipline bağlı olduklarını belirterek, Türkiye Başbakanı ve hükümetinin Türkiye’yi bu iyi noktaya mali disiplin sayesinde getirdiklerini, dövizde istikrar sağlandığını, enflasyonun düştüğünü, dünyadan destek görüldüğünü, güvenilir bir yapı ortaya çıkınca ülkeye dışarıdan para geldiğini anlattı.

“Türkiye’de bugün mali disiplin vardır, bütçe harcamaları kontrol altındadır, bankalarda, kamu kuruluşlarında görev zararı yoktur” diyen Tatar, Türkiye’nin mali disiplini nasıl sağladığını ayrıntılarıyla anlattı.

“VİZYON SAHİBİ BÜYÜKELÇİ”

Tatar, KKTC’de de, Türkiye’nin mali disiplin konusundaki tecrübeleriyle, TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça gibi vizyon sahibi bir insanla bu konuların şekillendirildiğini ifade etti.

Tatar, bu kadar bütçe açığının olduğu bir yerde, uzun vadede ekonominin büyümesi, devlet gelirlerinin artması, borç faizlerinin ödenmesi gerektiğini, 2012 yılı programı da tamamlanınca Türkiye ile tekrar bir 3 yıllık program belirleneceğini ve belki de Türkiye’nin cari harcamalara yaptığı katkının daha da azalacağını söyledi.

“2012 BÜTÇESİNDE KAMU ÇALIŞANLARINA YÜZDE 3 ZAM ÖNGÖRÜLMEKTEDİR”

“Gönlümüzden geçen artışı yapmamız için bir kaynağım yok, 2012 yılı bütçesinde kamu çalışanlarına yüzde 3 bir zam öngörülmektedir” diyen Tatar, rakamların buna göre dizayn edildiğini söyledi.

“13. MAAŞ 2012 BÜTÇESİNDE DE VAR”

13’üncü maaşlar konusuna da değinen Tatar, bunun hem 2011 hem de 2012 bütçesinde yer aldığını, 13’üncü maaş olmasa 100 milyon TL açığın oluşmayacağını, ancak hükümet olarak bu maaşı ülkede bir hak olarak gördüklerini ve bunun devam edeceğini söyledi.

Bakan Tatar, Türkiye’de maaş artışlarını okuduğunda, kendisinin de “Türkiye verir, biz veremeyiz” diye, arzuladıkları artışı veremedikleri için üzüntü duyduğunu kaydederek, Türkiye’nin geldiği noktayı internetten herkesin de görebileceğini, faiz giderlerine rağmen bütçe açığının hemen hemen bulunmadığını söyledi.

Tatar, Türkiye’nin 5.5 milyar TL ek gelir almak için alkol, sigara dahil, lüks ürünlere vergi artırdığını, Türkiye Başbakanı’nın “sigara içmeyin” dediğini ve içenden de vergi aldığını ifade etti.

Maliye Bakanı Tatar, “bir Rum kesimi olayı bulunduğunu kaydederek, sigaranın, içkinin, diğer mal ve ürünlerin fiyatlarını vergilendirirken mutlaka Rum tarafındaki fiyatlara da bakmak durumunda olduklarını, ancak Türkiye’de böyle bir sıkıntı bulunmadığını, istediği gibi vergilendirdiğini” kaydetti.

Ersin Tatar, 1 Euro’nun 2.45 TL seviyelerinde olduğunu ve bundan dolayı da Rum kesiminin çok daha pahalı hale geldiğini, Güney’den alışverişlerde azalma bilgisi aldıklarını kaydetti.

Tatar, nereden alışveriş edeceklerinin insanların kendi bildikleri bir şey olduğunu, yasakçı zihniyete karşı olduğunu ancak kendi tavsiyelerinin paranın KKTC çarşısında harcanması olduğunu ifade ederek, “Devletin ayakta durmak için bu paraya ihtiyacı vardır” dedi.

Tatar, bu konuda gümrüklerde her zaman denetimlerin yapılmasını istediklerini, Rum tarafından kişisel eşyaların alınabileceğini, ticari eşyanın oradan alınıp getirilmesinin izine bağlı olduğunu söyledi.

“ÇARŞI GELİŞİYOR... GÜZELYURTLU TOPRAĞINA SAHİP ÇIKSIN”

KKTC’deki çarşının da olumsuzluklara rağmen geliştiğini belirten Tatar, sadece Lefkoşa değil, Gazimağusa ve Girne çarşılarının da geliştiğini örnekleriyle anlattı.

Tatar, Güzelyurt’ta bir durgunluk olduğunun gözlemlendiğinin belirtilmesi üzerine, Lefkoşa -Güzelyurt anayolunun 20 dakikalık bir mesafeye indirildiğini ve belki de oradaki durumun insanların alışveriş için Güzelyurt dışına çıkmasından kaynaklandığını kaydetti.

Tatar, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Güzelyurt bölgesi konusunda verdiği mesajla burada da bir hareketlilik olduğunu ifade ederek, Güzelyurtlu’nun toprağına sahip çıkması ve ters göçün başlaması gerektiğini ifade etti.

“Gönyeli’de bir arsa 100 bin pound ise, Güzelyurt’ta 20 bin pound’dur” diyen Tatar, yapılan yeni yollarla mesafenin de kısaldığını, Türkiye’den gelecek suyun en fazla Güzelyurt bölgesine yarayacağını, suyun geliş tarihinin daha önce açıklandığı gibi Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun doğum günü olan 7 Mart 2014 olduğunu söyledi.

Tatar, bu su sayesinde narenciye sektörünün önün açılacağını vurguladı. Tatar, narenciyede son yıllarda pazarlama sıkıntısının yaşandığının ifade edilmesi üzerineyse, Türkiye’nin çok önemli firmalarından birinin devletten yer kiraladığını ve narenciye tesisine yatırım yapmakta olduğunu, bunun da buradaki potansiyeli gördüğü anlamına geldiğini kaydetti.

Maliye Bakanı Tatar, ihracat kapılarının aralandığını, Irak ve İran ile temaslar kurulduğunu ve bunların gelişmekte olduğunu de söyledi.

Turizm arttıkça bu sektörde narenciyeye ihtiyaç olacağını vurgulayan Tatar, belki de bir gün gelecek turizm sayesinde narenciye ihraç etmeye gerek kalmayacağını ifade etti.

“BİR EKONOMİST OLARAK VATANDAŞA TAVSİYELER”

Tatar, bir ekonomist olarak vatandaşa tavsiyelerinin sorulması üzerine ise şunları kaydetti:

“Herkesin bütçesine göre hareket etmesi lazım. Lüks harcamalardan, israftan uzak durmak lazım. Biraz imkan vardır, Euro vardır, bin gemiye git Finlandiya’ya, 10 bin dolar da borçlan veya kredi kartına bindir ve iki sene bunu öde. Benim mantığıma göre bu doğru değildir. Ama, kendi ülkemde marketten alacağım birkaç bin TL’lik bayram alışverişine, hediyesine acımam. Bayramı kendi ülkemde, kendi ailemle mutluluk içinde geçirmek, bu hiç bir bütçeyi uzun vadede sarsmaz. Önemli olan israftan uzak durmaktır.

Ana, baba ve çocuğun 3 cep telefonu; konuşta konuş, ondan sonra bir cep telefonu faturası gelsin 3 bin TL. Bu bir israftır ve önlenebilir.

Araba mesela. Mütevazi bir ailenin 10 - 20 bin Euro arası alabileceği arabalar vardır, ama bütçen sıkıntılıysa borçlanarak 100 bin Euro’ya araba almak ve ondan sonra da 60 ay taksit ödemek. Öde bakalım geçerse. 60 ay 5 senedir, öde öde bitmez. İnsanların yüzde 85’inin bütçesi mütevazidir. Mütevazi insanların bütçelerinde dikkatli olması, reklamların, komşunun etkisi altında kalınmaması, çocukların başka çocukların etkisinde kalmaması lazım. Aile reisleri aile bütçesine sahip çıkmalı... Hanımlara teşekkür ederim, Kıbrıs Türk kadınına teşekkür ederim. Hanımlar aile bütçelerini iyi yönetiyorlar, iyi yönlendiriyorlar, bazı beylerin yanlışlarına dur demesini biliyorlar. Kıbrıs Türk ailesinde, aile reisliğinde hanımın rolü büyüktür.”

MERSİN LİMANI

Bakan Tatar, Mersin Limanı’nda sanayicilerin karşılaştığı sorunlarla ilgili bir soru üzerine ise, TC Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Mersinli olduğunu, buraya son dönemlerde sık sık gittiklerini, Mersin Valisi ile iyi ilişkilerin bulunduğunu, protokol imzaladıklarını kaydederek, bu insanların Kıbrıs Türkü’nü çok sevdiklerini söyledi.

Mersin’de yetkili mercilere gerekli talimatların verildiğini, ancak, Türkiye, AB ile Gümrük Birliği’nde olduğu için bir takım kontrollerin yapılması gerektiğini vurgulayan Tatar, gerekli standartlar yerine getirilerek oralara gidilmesi gerektiğini, birçok çalışma ve telkin yapıldığını, Türkiye pazarının açılabilmesi ve mal kalitesinin artırılması için Sanayi Odası’nın çok tecrübeli olduğunu, ihracatın iki katına çıktığını kaydetti.

Türkiye geliştikçe, KKTC’den de daha fazla mal çekeceğini, bunun meyvelerinin alınacağını, ihracat potansiyelinin artabileceğini kaydeden Tatar, 10 milyon Dolar olan ihracatın bir kaç sene sonra 200 milyon Dolar’a çıkabileceğini, üretip sattık sonra ülkenin gelişeceğini, kazanmanın esas sektörlerinin turizm, eğitim ve ihracat olduğunu ifade etti.

“OTOMASYON SORUNLARI ÇÖZER Mİ?”

Tatar, vergide otomasyona geçilmesinin vatandaşla vergilendirmede karşılaşılan bazı sorunları çözüp çözmeyeceğinin sorulması üzerine de, otomasyona geçilse de insan gücünün eğitiminin önemli olduğunu vurgulayarak, doğru insanların doğru yerde bu sistemleri çalıştırmalarının fevkalade önemli olduğunu, ülkede bu işleri yapabilecek çok çalışkan, çok iyi eğitimli gençler bulunduğunu söyledi.

Bu haber toplam 1575 defa okunmuştur
13 üncü. Maaşlar devam edecek Haberi

YORUMLAR
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
KIBRIS GÜNDEMİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2021 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Mail : | Yazılım: Doğru Ajans