UKÜ, Başbakan büyük bir talihsizlik

UKÜ yetkilileri tarafından 15 yılı aşkın bir süredir dönemin hükümetlerine gerek sözlü, gerek yazılı olarak söz konusu talebin sürekli iletildiğine dikkat çekilerek, 21 Aralık 1996 yılında Vakıflar İdaresi Müdürlüğü’ne de resmen talepte bulunulduğu, ancak talebin 4 Nisan 1997 yılında “yüksek yatırım potansiyeline haiz bir arazi olduğu” gerekçesiyle reddedildiğini kaydedildi.

UKÜ yönetiminin bu tarihten sonra da pek çok kez değişik hükümetler döneminde bu başvuruyu tekrarladığı, ancak hiçbir olumlu sonuç alınamadığı ifade edilen UKÜ açıklamasında, “Başbakan Küçük’ün döneminde ise hem Temmuz 2010’da, hem daha sonraki zamanlarda Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Köse ile UKÜ Rektörü’nün bir araya geldiği görüşmelerde söz konusu arazinin Üniversite’nin kullanımına verilmesi talebini yineledik. Aynı görüşmeler Tekin Köse’nin yerine gelen Işılay Arıkan ile de yapıldı” ifadelerine yer verildi.

3 Aralık 2011’de söz konusu arazide Arıkan ile bir araya gelerek arazi üzerinde yapılması istenen camiiçin talep edilen 3 dönümün nerede olacağı ve geriye kalan alanın da üniversitenin kullanımı için verilmesi konusunun görüşüldüğüne dikkat çekilen açıklamada,  Başbakanlığa bağlı Vakıflar İdaresi yetkilileriyle yapılan tüm görüşmelere rağmen, Başbakan Küçük’ün bu talepleri bilmediğini ileri sürmesinin anlaşılamadığı kaydedildi. UKÜ yönetimi, bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade etti.

UKÜ Mütevelli Heyet Başkanı Mete Boyacı da yaptığı açıklamada, İrsen Küçük’ün Başbakanlığa geldiği dönemden itibaren Üniversite yönetimi olarak konu ile ilgili görüşme talebinde bulunduklarını, ancak arazinin kiralanması kararının alındığı 25 Ocak’ın hemen ardından 27 Ocak’ta kendisine randevu verildiği ve kiralama kararı ile ilgili Başbakan tarafından bilgilendirildiği belirtildi.

KARARDAN GERİ DÖNÜLMELİ

“Oldu bittiye” getirilmeye çalışılan karardan hemen geri dönülmesini talep eden UKÜ yönetimi, hükümeti yüksek öğretime verdiği değeri bir kez daha gözden geçirmeye ve hükümet önceliklerinin ülke çıkarları doğrultusunda külliye ya da yüksek öğretim kapsamında belirlenmesine çağrı yaptı.

UKÜ ayrıca konu ile ilgili yasal haklarını aramak için girişim başlattığını da belirtti.