Eroğlu, TRT canlı yayına katıldı

Eroğlu, geçmişte Başbakan iken yaptığı çalışmalar ve imzaladıkları çalışmaları dile getirerek, bu protokoller hazırlanırken emrivaki olarak hazırlanmadığını, bazı çevrelerin bunu yanlış bildiğini söyledi.

Bu protokollerin adı üstünde “işbirliği protokolü” olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı, bunların nasıl hazırlandığını anlattı.

Temaslar için Türkiye’de bulunan Cumhurbaşkanı Eroğlu, bugün, TRT’de canlı yayına katılarak son gelişmelerle ilgilim değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. Eroğlu, son zamanlarda hükümetin bazı kararlarının sendikaların eylemlerine yol açtığını ifade etti.

“KKTC’de her şey TC Yardım Heyeti baskılarıyla yapılırmış” gibi bir hava yaratıldığını, halbuki mevcut hükümetin bir programı olduğunu ve hükümetin de buna göre hareket ettiğini, seçim bildirgesiyle halkın karşısına çıkıldığını ve halkın buna göre oy verdiğini, UBP Genel Başkanı olduğu son seçimlerde de halkın kendilerine buna göre oy verdiğini söyledi.

Türkiye ile ekonomik konularda istişare yapılmasının farklı yansıtıldığını belirten Cumhurbaşkanı, sloganlar ve pankartların açılmasının her iki tarafta da bir tepki ortamı yarattığını kaydetti.

Eroğlu, bundan sonra bu gibi mesajlarla birbirine seslenmek yerine görüşüp konuşarak anlaşma çağrısı yaptığını ifade ederek, sendikaların kendilerinin de katılacağı toplantıda oluşturulacak programlar uygulanmasını istediğini, bunun mümkün olup olmadığıyla ilgili kararı da hükümetin vereceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, sendikalarla hükümetin süratle diyaloga girerek ülkedeki tansiyonu düşürmesi gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı, Türkiye ile KKTC’nin arasını açmak düşüncesiyle hareket edenler bulunduğunu ancak bunların tümünün oranının yüzde biri geçmediğini vurguladı.

“Bu olayı fazla büyütmemek lazım” diyen Eroğlu, 2 Mart’ta nasıl önlemler alınacağına dair bir soru üzerine, Türkiye ile KKTC’nin arasını açma ihtimali olan pankartların söz konusu mitinglerde açılmaması gerektiğini ifade etti.

Sendikal Platform’un “araya sızmaları” engellemesi gerektiğini ifade eden Eroğlu, platformda 3 de siyasi parti bulunduğunu kaydederek, bu partilerin bu gibi pankartların açılmasına fırsat verilmeyeceği yönünde açıklamalar yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu eylemin ekonomik programa karşı bir eylem olduğunu, bunun bir buçuk yıl önce imzalanmış bir program olmasına karşın her nasılsa bir buçuk yıl sonra bunun tenkit edildiğini belirtti.

Bu programın emekli maaşlarından vergi alma, KDV oranlarını değiştirme gibi maddeler içerdiğini, hükümetin bunlardan ders çıkardığını tahmin ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin maddi yardımlarıyla ilgili bir soru üzerine “Yardımların nasıl kullanılacağına dair bir durum yok” dedi.

Eroğlu, Türkiye’nin her sene KKTC bütçesi için belli bir rakam ayırdığını, bunun taksimatının bütçede yapıldığını, bir kısmının yatırımlar için, bir kısmının bütçe açıkları için olduğunu, bu paranın üç amaçla bütçeye ve mali protokolle girdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı, hükümetin sendikal eylemde olanlarla ve parti başkanlarıyla diyalog içinde olması gerektiğini, kendisinin de bu parti başkanlarıyla görüştüğünü belirtti.

Eroğlu, 28 Ocak’ta yapılan mitingde Türkiye karşıtı pankartların açılması ve Türkiye ile ilişkilerin bozulması konusunda siyasi parti yetkililerinin rahatsızlıklarını dile getirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı, Büyükelçi değişikliğinden dolayı da bir tepki olduğunu ancak kendisinin de “Türkiye’nin Büyükelçisi’dir, kendi kararlaştırır, kendi atar” yönünde bir açıklama yaptığını kaydetti.

Türkiye’nin Lefkoşa’ya yeni atadığı Büyükelçi’nin güven mektubunu kabul edeceğini belirten Eroğlu, bazı sendikaların bunu almaması telkininde bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Türkiye kendi kararını vermiştir. Bizim müdahalemiz gerginliği daha da yükseltir. Halbuki bizim gerginliği azaltmamız tansiyonu düşürmemiz gerekir.”

Eroğlu, Cumhurbaşkanı olarak esas görevlerinden birinin halkın birlik ve beraberliğinin sağlanması yanında Türkiye ile ilişkilerin de gerilmeden sağlıklı bir şekilde devam etmesi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı, Anavatan Türkiye ile KKTC arasında 28 Ocak mitingi sonrasında yaşanan gelişmelere atıfta bulunarak, “Anasıyla kavga eden insanlar da olabildiğini, ancak bunların arkasına düşmenin yanlış olduğunu, 2 Mart’ta yapılacak mitingde tansiyonu yükseltecek pankart ve slogan olmaması için kendilerine, hükümete ve siyasi partilere düşen görevler bulunduğunu ifade ederek, “Neticede aynı gemideyiz. Türkiye ile ilişkilerin bozulması, kopması her şeyden önce KKTC’ye ve halkına sıkıntı yaratır” dedi.

Bu gibi olaylar büyütüldüğünde büyük sıkıntı yarattığını ve sanki tüm Kıbrıs Türk halkı Türkiye’ye karşıymış gibi bir görünümün ortaya çıkacağını ifade eden Eroğlu, halbuki Kıbrıs Türk halkının Anavatana bağlı ve Anavatan ile ayrısı gayrısı olmayan bir halk olduğunu kaydetti.

“İKİ BAYRAĞIMIZ VARDIR; TÜRK BAYRAĞI VE KKTC BAYRAĞI”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türkü’nün Anadolu’dan gelen ve asırlarca Türklüğü yaşatan insanlar olduğunu kaydederek, “İki bayrağımız vardır; Türk bayrağı ve KKTC bayrağı. Kardeş ilişkilerinde bile böyle sıkıntılar olabilir” dedi.

“Kıbrıs Türk halkı, Türkiyelileri istemez, Kıbrıs Türk halkı Türkiyelilerden kurtulmak ister” şeklindeki düşüncelerin fevkalade yanlış olduğunu ifade eden Eroğlu, Adanalı ile Konyalı’nın da kavga edebileceğini ancak bunun “Adanalılar, Konyalıları sevmez” anlamına gelmeyeceğini vurguladı.

“BU DURUM EN ÇOK HRİSTOFYAS’I SEVİNDİRDİ”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bazı kişilerin Anavatan’dan gelenlere karşı sözlerinin büyük yansımalarla anlatıldığını, sanki “Kıbrıs Türk halkı Türkiye halkını istemez” gibi bir durum yaratıldığını, bunun yanlış olduğunu, tartışma konusu bile olmasının sıkıntıya dönüştüreceğini, bunların en çok müzakere masasındaki muhatabı Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ı sevindirdiğini kaydetti.

Eroğlu, Hristofyas’ın müzakerelerde zamana oynadığını ve zaman içinde Kıbrıs Türkü ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bozulacağına ve Kıbrıs Türk halkının “Anlaşma olsun da nasıl olursa olsun noktasına geleceği” düşüncesinde müzakerelerde zamana oynadığını söyledi.

“PANKART OLAYININ BÜYÜTÜLMEMESİ GEREKİR”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların bu taktiği yıllardır uyguladıklarını, reddeden onlar olduğu halde Türk tarafının suçlandığını, artık dünyanın bunu görmeye başladığı bir zamanda, böyle bir pankart olayının büyütülmemesi gerektiğini kaydetti.