Reşat Akar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Reşat Akar

Kıbrıs’a ilk ziyaret 10.07.2011

10 Temmuz 2011 Pazar Saat 12:35

Kıbrıs Rum halkının yüzde 92’si “Kendimi Yunan kültürel temeline sahip olarak değerlendiririm” diyor...
Kıbrıs Türk halkının yüzde 88’i de kendini Türk kültürel temeline sahip olarak değerlendirdiğini söylüyor...
Bu kadar açık...
Yine Kıbrıs Türk halkının yüzde 83’ü Türkiye’yi ‘Anavatan’ olarak gördüğünü belirtiyor...
Kıbrıslı Rumların yüzde 54’ü de Yunanistan’ı ‘Anavatan’ görüyor...
Geriye ne kaldı...
Türk ve Yunan hükümetlerinin tavırları...
Yunanistan’ın yeni Dışişleri Bakanı Stavros Lambrinidis ilk yurt dışı ziyaretini geçtiğimiz ay içinde Güney Kıbrıs’a yaptı...
Türkiye’de yeni hükümetin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da ilk yurt dışı ziyaretini dün Kuzey Kıbrıs’a gerçekleştirdi...
Türkiye ve Yunanistan açısından Kıbrıs’ın önemini anlatmak için başka örneklere gerek var mıdır?..
Her iki ülkenin de Kıbrıs’ta stratejik çıkarları vardır...
Ve bu çıkarları terk etme niyetleri kesinlikle yoktur...
Kıbrıs’ta yaşayan iki toplum, ayrı bağımsız bir devlet çatısı altında birleşse bile, iki Anavatan’ın ‘özel ilgileri’ hiçbir zaman eksilmeyecek...
Bakanlık yapmış, bugün hayatta olmayan bir Kıbrıslı Rum, yaklaşık beş yıl önce ‘yazılmaması kaydıyla’ şunları söylemişti:
“Ben de Türkiye’nin yerinde olsaydım Kıbrıs’ın kuzeyini bırakmazdım. Çünkü bu ülkenin değeri ve önemi paha biçilmezdir...”
Kendisiyle konuşurken, yanımızda bir Kıbrıslı Türk meslektaşımız daha vardı...
Türkiye ve Yunanistan’ın, Kıbrıs’tan vazgeçmeleri beklenemez...
Ancak; bu iki ülke, Kıbrıs’taki insanların dostluk ve barış içinde yaşamalarına yardımcı olabilir...
Kendi garantörlüklerinde, kendi yavrularını ‘ortak yaşam’ konusunda cesaretlendirebilirler...
Öyleyse; Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Türkiye ve Yunanistan’ın açık destekleri şarttır...
Bazı siyasilerin “Kıbrıslılar karar verir, Anavatanlar onaylar” şeklindeki iddiaları tamamen aldatmacadır...
Ve aldatmacaları artık geçerli değildir...
Kıbrıslılar, ana desteği ve onayı olmadan özellikle ‘siyasi konularda’ karar veremezler...
Ortak kebap partisi düzenleyebilir, birlikte şeftali kebabı yiyebilirler...
Fakat; toprağın nasıl paylaşılacağı konusunda karar üretemezler...
Garantörlükler konusunda hiçbir şey söyleyemezler...
Son söz analardadır...
Kıbrıs sorununun çözümü için, anaların da yer alacağı uluslararası bir konferans mutlaka gereklidir...
Ekimden sonraki adımlar bu yönde olacak...

Bu yazı toplam 14057 defa okunmuştur
YORUMLAR
Bu Makaleye Yorum Yapılmamış.
KIBRIS GÜNDEMİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2021 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Mail : | Yazılım: Doğru Ajans