Hüseyin Ekmekçi

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Hüseyin Ekmekçi

Hükümet “lalettayin” mi? 28.09.2011

28 Eylül 2011 Çarşamba Saat 16:02

Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, “Ülkenin dışişleri ile ilgili konuşması gereken makam Dışişleri Bakanlığı. Yetkisiz kişilerin beyanatlarına kuşlak asmayın” ifadesini kullanmıştı.

“Bu açıklama da neyin nesi?” diye düşünmeye kalmadan, “hedefteki isim Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi Kudret Özersay” saptaması, medyanın gündemine malzeme olmuştu.

Dışişleri Bakanlığı’ndan “hayır Özersay değil” açıklaması gelmedi.

Hemen ertesi gün ise Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ndan “lalettayin ne demek” sorusunu sormamıza neden olan açıklama geldi:

“Kudret Özersay lalettayin birisi değil.”

Dil sürçmesi değilmiş

Hüseyin Özgürgün o günden sonra bir kelam etmedi. Ama “kırıldığı” belliydi. “Acaba Özgürgün, Özersay’ı kastetmedi mi?” diye düşünenler oldu.

“Özgürgün Eroğlu’nun prensiydi. Partiyi bile ona emanet etmişti” yorumuna “aralarına kara kedi girdi” cümleleri eklendi.

Ancak, bunun böyle olmadığını, hükümetin hem New York süreci, hem de öncesinden rahatsız olduğunu dün Başbakan ile bir araya geldiğimiz sabah  kahvaltısında anladım.

Başbakan’ın söyledikleri, sitem doluydu.

Diplomatik bir dille anlatsa da, “Bu kasıt değil, ama hata” dese de içerisinde Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na, “One Minute” çıkışı içeren cümleler gizliydi.

Küçük “cümlede kullanmadı” ama benim net olarak anladığım şu: Özersay lalettayin birisi değil de, hükümet lalettayin mi?

Türkiye de nasibini aldı

Başbakan’ın siteminden Türkiye Dışişleri de nasibini aldı.

Neden mi?

New York zirvesi öncesi, 9 Eylül’de (8 de olabilir) Türkiye’de bir toplantı yapılacak.

Toplantıya hükümetin katılması da kararlaştırıldı. Türkiye Dışişleri isim istedi, KKTC Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı başkanlığında bir heyet, isim isim bildirildi.

Gün geldi çattı… Türkiye’ye bir heyet gitti ama içerisinde “hükümeti temsilen tek isim” yok…

Bu hükümetin “bayağı” içerlemesine neden oldu.

Üzerine Özersay’ın açıklamaları da eklenince, ortam iyice gerildi.

Dışişleri Bakanlığı “apar topar” basın açıklaması yaptı. Özgürgün bu toplantıda son dönemlerin moda deyimi ile “Özersay’a çaktı…”

Bu olay soğudu derken, dün de Başbakan İrsen Küçük eleştirilerini gizlemedi ama cümlenin sonunda da, “Kasıt aramam, bu hata” deme gereği duydu.

 

New York’tan bihaber hükümet

Başbakan İrsen Küçük net söyledi: “Anlaşmadan son anda haberimiz oldu. Hükümet olarak içeriğinden hiç haberimiz yoktu. Anlaşmanın imzalanacağı haberi gelince, ‘Acaba Dışişleri Bakanı Özgürgün’ü gönderebilir miyiz’ diye arayış içerisine girdik. Ama zaman yetmedi. Cumhurbaşkanı’nın New York heyetine Dışişleri Bakanı’nın davet edilmemesini bir eksiklik olarak görüyorum. Hükümetimiz bu süreçte dışlanmış gibi bir tablo ortaya çıktı.”

İrsen Küçük, imzalanan protokolle ilgili, muhalefetin ortaya koyduğu çekincelerde de, “Cumhurbaşkanı’nı koruyan” bir tavır içerisinde değil.

 

Cumhurbaşkanı lalettayin mi bu durumda?

En fazla da nereye şaşırdım biliyor musunuz?

“İmzalanan anlaşmanın Bakanlar Kurulu ve Meclis’te onaylanması” fikrini ortaya atıyor Sayın Başbakan.

Bu da “Yetkili mi Sayın Cumhurbaşkanı, yetkisiz mi?” sorusunu önemli kılıyor.

Yetkili ise, neden Bakanlar Kurulu onayı gerekiyor.

Yetkisiz ise, neden anlaşmaya imza attı, Türkiye böylesi bir hataya düşer mi?

Velhasıl, bu imza tartışması bir soruyu daha gündeme getirdi: Cumhurbaşkanı Anayasamıza göre lalettayin birisi mi?

TDK’ya göre lalettayin

İşte Türk Dil Kurumu (TDK)’nda “lalettayin” sözcüğünün yer alış biçimi:

sf. (la: letta: yin, l ince okunur) esk.

1.  Gelişigüzel

2.  Sıradan

 

İçişleri Bakanlığı: “Cezaevi mutfağı güvenli”

Geçtiğimiz hafta içerisinde bu köşede yer alan “Cezaevinde hepatit mi?” başlıklı yazımla ilgili İçişleri Bakanlığı hassasiyet göstererek, olayı araştırmasının ardından bir açıklama gönderdi. Açıklama şöyle:

“23 Eylül tarihli Havadis Gazetesi’nde yer alan haberde, cezaevi mutfağında sağlıksız (Hepatitli) hükümlü ve tutukluların çalıştırıldığı iddia edilmişti.

İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’na bağlı Merkezi Cezaevi Müdürlüğü’nde söz konusu haberde iddia edildiği gibi cezaevi mutfağında, hepatitli ve tutuklu çalıştırılması söz konusu değildir. Öte yandan mahkeme emri ile cezaevine sevk edilen hükümlü ve tutuklular önce Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nden sağlık kontrolünden geçirilir ve gerekli kan tahlilleri sonucu sağlık sorunu olan hükümlülerin önceden tespiti yapılmaktadır. Tedavisi içinde gerekli önlem alınmaktadır.

Ayrıca, cezaevi mutfağında çalışmakta olan kadrolu personelin de her ay rutin sağlık kontrolleri yapılmaktadır.”

Bu yazı toplam 15962 defa okunmuştur
YORUMLAR
Bu Makaleye Yorum Yapılmamış.
KIBRIS GÜNDEMİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2021 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Mail : | Yazılım: Doğru Ajans