Reşat Akar

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer, aylar öncesinden, Kıbrıs Türk ve Rum tarafında sayım yapılmasını istedi...
Hatta bu sayımın ‘aynı tarihlerde’ gerçekleşmesini önerdi...
Bizim taraf “burada tek devlet olmadığına göre aynı tarihte sayım olmaz” dedi...
Kendimizi göstermemiz gerekiyor ya!..
Nitekim gösterdik...
Ayrı devlet isek, sayımı da ayrı yaparız!!!
Hem de istediğimiz tarihte!..
Rum tarafı; BM’ye verilen söz doğrultusunda iki ay önceden sayım işlemlerini başlattı...
İnsanları eve hapsetmeden, gayet profesyonel bir şekilde saymaya devam ediyor...
İki aylık sürede 342 bin hanede 711 bin kişilik nüfus belirlendi...
Geriye ne kaldı?..
En fazla 100 bin kişinin sayımı...
Onu da bir hafta içinde tamamlamayı hedefliyorlar...
Peki bizde?..
İnsanları bir tam gün evlerine kapatarak sayacaklar...
Tıpkı 2006’da olduğu gibi...
O dönemde iktidarda CTP vardı...
Başbakan, ilgili bakan ve Devlet Planlama Örgütü, “bu son olacak” demişti...
Bir daha evlere kapatma olmadan sayım yapılacak...
Yani Avrupa kriterleri uygulanacak!..
Oldu mu?..
İktidar değiştiğine göre, o dönemde verilen sözler de havada kaldı...
Şimdi iktidarda UBP ve eski sistemi uygulayarak sayım yapıyor...
Bir defa şunu belirtelim ki; Devlet Planlama Örgütü’nün Başkanı ve çalışanlarının iyi niyetlerinden hiç kuşku duymuyoruz...
Onlar; kendilerine göre bir sistem geliştirmişler ve o sisteme bağlı kalarak sayım yapacaklar...
Peşin hüküm çoğu kez yanlışlara yol açar...
Ama bu konuda peşin hükümle başarısız olacağımızı ve çıkacak sonuçlarla kendi halkımızı dahi inandırmayacağımızı vurgulamak istiyorum...
Güneyde 711 bin kişi ancak 2 ayda sayılabilmişse...
Bizde 2006 rakamları değişmemişse dahi 250 binden fazla insan bir günde nasıl sayılabilecek?..
Bırakın ülkede kaçak yaşayanları...
Yarım kalmış inşaatlarda, kayıtlı ve kayıtsız pansiyonlarda kalan on binlerce insanı...
Sonuncusunda, doğma büyüme Kıbrıslıları dahi sayamamışlardı...
Bunlardan biri de benim...
Lefkoşa, Girne, Gazimağusa, Güzelyurt ve Karpaz bölgelerinde yüzlerce, binlerce insanı sayamadılar...
Basit gibi görünse de sayım işi ayrı bir uzmanlık gerektiriyor...
Zamana ve pratik uygulamalara ihtiyaç vardır...
Dolayısıyla bir gün içinde yapılacak sayımın sonuçları; bırakın yabancıları, vatandaşlarımızı dahi tatmin etmeyecek...
Doğruyu bulmak yerine, neden yanlışta ısrar edildiğini anlamış değiliz...
İnsanlar üzerinde güven yaratmak kolay değildir...
Ama güven yitirmek çok kolaydır...
Ve bu kural devlet yönetimleri için de geçerlidir...