Hüseyin Ekmekçi

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Sayın Mehmet Avcı, bir süredir “arka koltukta emniyet kemeri” zorunluluğu için yasa talep ediyor.

Şaşırıyorum yine…

Bir ailenin, özellikle de çocuğu ile yolculuk yaparken…

“Çocuğunu emniyete almaması” yasa ile engellenebilir mi?

Bir aile, “bunu düşünecek kadar” seviyordur çocuğunu…

Ötesi cehaletin göstergesidir.

Yani biz çocuğumuzu arka koltukta “kemerle” bağlamıyorsak ve “yasa zoru ile bunu” yapacaksak…

Kimse kusura bakmasın ama bu cehalettir…

Yasa ile çocuğumuzu emniyete alacaksak…

Bu bizim trafik uygulamalarında ne kadar gerilerde olduğumuzu gösterir.

***

Yat limanıysa evet… Ama…

Halil Falyalı aradı dün…

Uzun uzun konuştuk.

Bir değil birkaç kez…

Ardından da Yahya Kurt…

“Yatırıma karşı mısınız?” diye sordu Yahya Kurt…

Halil Falyalı ise, “Bu ülkede beni en çok siz üzdünüz bu haberle” dedi.

Yahya Kurt, “Ben gazete yatırımı yaptım, acaba kıskanıyor musunuz?” diye sordu ki, bunu hiç dikkate almadım.

Ülkenin yasal liman alanlarından birisi veriliyor.

Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın haberi yok…

Limanlar ona bağlı değil mi?

Kabineden diğer isimler arıyor ve diyor ki, “Böyle bir olay mı var, emin misiniz?”

Böyle bir tabloda haber yapmayıp ne yapacaktık?

Üstelik bölge örgütleri de inceledikleri YAGA ve ÇED raporlarının ardından endişeye kapıldılar, “Acaba burada da mı petrol depolama tesisi yapılacak?”

Havadis’in tavrı net.

Birilerine hem yat limanı hem de serbest liman izni veriyorsunuz ve bu projeyi ihaleye çıkmıyorsunuz hükümet olarak.

Bir firmaya veriliyor ama kabinedeki bakanların haberi yok.

Ortada bir belirsizlik var yatırım ile ilgili…

Halil Falyalı dün “sitemlerinin” arasında projesini de anlattı.

“Yat limanı yapacağız ve Lefke yeniden liman ekonomisi ile dönen bir kent haline gelecek. Üstelik, madenin pisliğinden ve kötü görünümünden de kurtulacak” dedi.

Lefke’ye yat limanı yakışır.

Nasıl ki petrol dolum tesisine karşıyım ve tavrım net…

Yat limanına da “evet” diyorum ve yatırımcıyı destekleyeceğim her daim…

Ama yöntem bu mu olmalı?

Kimsenin haberi olmadan, ihaleye çıkılmadan, başka yatırımcılara da eşit fırsatı da tanımadan, bir firmaya ve herkesten habersiz arazi verilecekse…

Bunu da sorgularım.

Sayın Falyalı ve Yahya Kurt’un da olayı bir de bu yönüyle sorgulamalarını beklerim. “Adil bir süreçle mi bu aşamaya gelindi?”

Falyalı “mert” adamdır. Delikanlıdır. Raconu bilir.

“Adaletten” yana içi rahatsa…

Eşitlikten yana içi rahatsa…

Dediğim gibi, Lefke’ye yat limanı yapılsın…

Gider inşaatında da beleş işlerim.

Yatırımcıya evet…

Yatırıma da evet…

Hele de Gemikonağı kıyısına yat limanı…

Katmerli evet…

Bu yatırımın da takipçisi olacağım…

***

Yine eşitsizlik

Mesela petrol dolum tesisi için verilen alan. Sadece bir firmaya verildi. Damdan düşer gibi hem de…

Ne bir ihale…

Ne bir eşitlik…

Kim buldu bu Rixoh isimli firmayı?

Neden Rixoh?

Bu firmanın ilişkileri kimseyi rahatsız etmiyor mu?

Ne olurdu YAGA çıksa ve deseydi ki, “Biz bu alana yatırım yaptıracağız, arazi de burası…”

Önce Lefke denildi…

Sonra Yedikonuk…

Onun üzerine de firmalar talip olsaydı…

Görseydik projelerini…

Ama yok…

İlle de el altından iş becereceğiz.

YAGA Direktörü Sayın Derviş Besimler beni çok üzüyor. Şaşırıyorum…

Sayın Başbakan da öyle…

Bu kadar ucuz mu devlete ait arazileri vermek?

Hükümet maalesef bunu “huy” haline getirdi.

Hey hat ki, UBP içinden de muhalefet var ama herkes susmuş…

Bizi arayıp, “Bu işe karşı çıkın” diyenlerin haddi hesabı yok.

Şeytan diyor ki, “Çık ve deşifre et susup da medyanın kavga etmesini bekleyenleri” ama…

O da bizim gazetecilik anlayışımıza ters…