Reşat Akar

Güneyde ilginç gelişmeler oluyor...
Kıbrıslı Türkler; kendi iç sorunlarıyla boğuşurken, Kıbrıslı Rumların ana gündemini dış politika oluşturuyor...
Adamlar, gelecekle ilgili planlarını da artık saklama gereği duymuyorlar...
Düşüncelerini kaleme alıyor, ardından parlamentoya götürerek ‘oybirliği’ ile karar üretiyorlar...
Geçtiğimiz yıl, Türkiye’nin garantörlüğünü dışlayan bir karar almışlardı...
Böylesi bir karar dahi müzakerelerin sonlandırılması için yeterliydi...
Bu ne demek oluyor?..
Bir taraftan benimle anlaşmak için müzakere masasına oturuyorsun...
Diğer yandan en hassas olduğum konuda peşin hükümle ‘ret’ kararı üretiyorsun...
Kesinlikle olmazmış efendim...
Garanti ve garantör istemiyorlarmış...
Avrupa Birliği’nin garantisi bize yetermiş...
Peki biz ne diyoruz?..
Bunca yıllık ayrılıktan sonra bize bir şans verin bakalım...
EOKA B’nin yerine ELAM’ı sahneye koyarken, güvenlik endişesi duymamıza hak veriniz...
Çözümden sonra şöyle bir 10 yıl birlikte yaşayalım ve durumu görelim...
İki toplum, din, dil ve ırk ayrımcılığı yapmadan birlikte barış içinde yaşayabiliyorsa, garantileri o zaman sizinle yeniden tartışırız...
Ama siz “hemen şimdi” diyorsanız, bizden olumlu bir karşılık alamazsınız...
Geçen yıl Kıbrıs konusunda alınan ‘en kötü’ karar buydu...
Yani Rum Temsilciler Meclisi’nin ‘garantileri dışlayan’ kararıydı...
Fanatik EDEK Partisi’nin hazırladığı bir tasarıya, sağcısı, solcusu “evet” oyu verdi...
İki gün önce bir başka ‘tarihi karar’ ürettiler...
Bu kez “Ekologlar ve Çevreciler Hareketi’ milletvekili Yorgos Perdikis sahneye çıktı...
İngiliz üslerinin kapatılmasını istiyordu...
Gerek İngiliz Savunma Bakanı’nın, gerekse adadaki İngiliz Üs Komutanı’nın konuşmalarını ‘Kuruluş Anlaşmasına’ aykırı bulmuş Perdikis...
Ve üslerin kapatılmasına yönelik bir karar tasarısı hazırlayak Temsilciler Meclisi’nin onayına sunmuş...
Sonuç mu?..
Türkiye’nin garantörlüğü meselesinde olduğu gibi, İngiliz Üsleri’nin kovulması konusunda da ‘oybirliği’ ile karar üretildi...
Demek ki; hedef sadece Türkiye değildir...
İngiliz üsleri de Kıbrıslı Rumların hedefleri arasındadır...
Hiç çekinmeden de bu kararlılıklarını ortaya koydular...
Perdikis’in önerisine “evet” diyen AKEL’in bir milletvekili, karar sonrasında Alithia gazetesine yaptığı açıklamada ‘izlenecek yolu’ gösterdi...
Yorgos Lukaidis adlı bu milletvekili ilk hedefin ‘Türk işgal kuvvetlerini (!)’ adadan kovmak olduğunu söyledi...
“Onları hele bir gönderelim, daha sonra biz Kıbrıslı Türk kardeşlerimizle birlikte İngilizleri adadan kovarız” dedi...
Niyetleri bu...
Fakat; gözden uzak tuttukları gerçekler var...
Güneyi ziyaret eden turistlerin neredeyse yarısı İngilizdir...
İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türk ve Rumların sayısı 500 binden az değildir...
Yani, her iki toplumun da İngiltere ile ‘çıkar ilişkileri’ vardır...
Fransa’ya, hatta İsrail’e, Baf’ta askeri üs verirken, İngiltere’nin, 1960 anlaşmalarından kaynaklanan haklarını Meclis kararıyla ortadan kaldırabileceklerini düşünmek, bence saflıktan da öte birşeydir...
Açıkçası aptallıktır!..