Türkiye tarafından KKTC Büyükelçisi olarak görevlendirilen Halil İbrahim Akça, göreve başladı.

Ziyaretlerini tamamlayan Akça, şimdi icraat için kolları sıvadı. Aslında ziyaretlerini yaparken, iki konuda önemli adım attı Akça.

Birincisi iç borçlanmayla ilgili. Hükümetin elinden alınan bu yetki, yine hükümetin kararı ile KKTC Merkez Bankası Başkanı'na verildi. 4 kişilik komite iç borçlanma kararı verecek ama oy birliği şart: Bu komiteye de Merkez Bankası Başkanı başkanlık edecek ki KKTC'li olmadığını biliyoruz Merkez Bankası Başkanı'nın.

İkinci adım ise muhaceret konusunda oldu. Siyasiler yalanlasa da İçişleri Bakanlığı'nda muhaceret görevi yapan birim ile polis muhaceret talimatı aldı. Bundan böyle suç işledi diye kimse sınır dışı edilemeyecek. Cinayet dışında.. Artık bugüne kadar olduğu gibi günde ortalama on sınır dışı olmayacak. Bu konuda da Akça'nın İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile görüştüğü söyleniyor. Resmi makamlar, 'Böyle bir talimat yok' dese de muhacerette işlemleri yapanlar bunun böyle olduğunu biliyor.

50 istihdam!

Hükümet içi kriz ayyuka çıktı. Partililerin istihdam baskısı ile hükümet baş edemiyor. Kabinedeki değişiklik ise kısa süreli bir gündem sapmasına neden olacak ama UBP'lilerin talepleri ortada duruyor.

Maliye'ye yakın bir kaynak, Başbakan İrsen Küçük'ün 50 kişilik istihdam için bizzat düğmeye bastığını söylüyor.

Doğru olmadığını kabul ettim ama dün yaptığım telefon görüşmeleri bu iddiayı doğruluyor.

Akça'dan izinsiz mi?

Hükümet 50 kişilik bir istihdamı, hem de -partizanca- istihdamı TC Lefkoşa Büyükelçiliği'nden gizleyebilir mi? Bu mümkün mü?

Bunun bir tek açıklaması var. Erken seçimin önlenmesi!

UBP içindeki krizin bitirilmesi ve UBP'nin ,icraata,motive edilmesi.

Eğer böyleyse, Bugüne kadar ortaya atılan tüm ekonomik söylemler, yalan demektir.

Böyle bir şeyin Akça'dan gizli olması da olası değildir.

İstihdam yapmazsak, ya koalisyon ya erken seçim, resti var UBP'nin, Bunu engellemek için TC Büyükelçiliği'nin para musluğunu birazcık açması söz konusuysa eğer..

Bana kimse kamu giderinin küçültülmesi, özel sektörün büyütülmesi safsatasından bahsetmesin

50 istihdam demek, bu ülkenin geleceğine bir hançer daha sokmakla eş anlamlıdır.

Akça da Küçük de Tatar da bu tabloda güven yitirir.

17'ler

İki tane 17 numara futbolu güzelleştiriyor.

Küçük Kaymaklı şampiyon olurken, genç yetenek Mustafa Yaşınses nam-ı diğer Gabira Attığı ve attırdığı gollerle ülke futboluna ismini altın harflerle yazdıracağının şifrelerini verdi bile.

Bir diğeri de Trabzonsporlu Burak Yılmaz 17 numaralı forması ile Trabzonspor'u zirvede tutmayı başaran isim.

İki 17 numara, futbol zevkimi olabildiğince tatmin ediyor doğrusu.

Gözde'nin anısına

Gözde Şengülen ismi, uzaklarda bir çeşme üzerinde yaşıyor,

Gözde, gözdemizdi aslında,

Durmadan habere koşan, günde 5 kez arayan, şunu da bunu da haber yapalım diye sorup duran heyecanlı bir yürekti

Geçtiğimiz günlerde bölge muhabirleri aradığımızı duyurduğumuz bir gazete ilanı yayımladık. Bu sayede de birçok isimle konuştuk.

Bir sabah, işe geldim, masama yeni oturdum

Telefonda genç bir bayan, Uzun süredir gazetenizde yazmak istiyorum. Bir muhabiriniz vardı, Gözde Haber yaptığı yolda geçirdiği trafik kazasında ölmüştü. İşte o günden beri ben sizde, Havadis'te muhabirlik yapmak istedim ama hep utandım söylemeye, İlanınızı görünce aradım, dedi.

İşte o an çok sevindim.Gözde, ölmüştü ama o kısacık gazetecilik yaşamında, hiç tanımadığı birileri üzerinde de derin izler bırakmıştı.

'Gözde gibi olmak istiyorum' diyen ses, şimdi bölge haberleri ile ulaşıyor sizlere.

Gözde de yüreklerde bir damla oldu ya, O da Dipkarpaz'da bir çeşmede bu sıcak yaz günlerinde yüreğinize su serpecek. Bir damla...