55’inci Yıldönümü

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs görüşmelerinde “vakıf malları” konusunun önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Kıbrıs’taki Türk vakıf mal ve arazilerinin çok büyük bölümü İngilizler ve Rumlar tarafından yasadışı yollara başvurularak yağmalandı. Biz bunu asla sineye çekmek niyetinde değiliz” dedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hrsitofyas’a müzakerelerde “takvim” çağrısı da yaptı.

Vakıflar Haftası çerçevesinde, Vakıflar İdaresi’nin Kıbrıs Türkü’ne devredilmesinin 55’inci yıldönümü bugün Bedesten’de gerçekleştirilen törenle kutlandı.

Törene Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük, Vakıflar İdaresi yöneticileri, Vakıflar’ın Kıbrıs Türkü’ne devrinin sağlanmasında büyük rolü olan Kıbrıs Türkü’nün Varoluş Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün eşi Süheyla Küçük, diğer yetkililer ve davetliler katıldı.

Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Törende sırasıyla Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Kemal Kaymakamzade, Başbakan İrsen Küçük ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu konuştu.

Konuşmaların ardından Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Korosu konser verdi. Konserin ardından Vakıflar İdaresi’nden emekli olanlara plaketleri verildi ve “Üç Boyutlu Eser Yarışması”nda ödül alan eserler incelendi. Tören, yarışma çerçevesinde düzenlenen kokteylle sona erdi.

KAYMAKAMZADE

Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Kemal Kaymakamzade konuşmasında, vakfın, geçmişin geleceğe taşınması, faydanın sürdürülebilir olması, halkın yararı için çalışmak, insanlar arasında sosyal dayanışmanın sağlanması, yardımlaşmak ve paylaşmak anlamına geldiğini söyledi.

Vakfın dinin temeli, fayda sağlamaya yönelik ebedi bir kurum olduğunu belirten Kaymakamzade, ülkenin en köklü kuruluşu olan Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin, 15 Nisan 1956’da Dr. Fazıl Küçük önderliğinde sürdürülen mücadeleler sonucunda İngiliz İdaresi’nden alınarak asıl sahipleri Kıbrıs Türk halkına devredildiğini, bu olayın varoluş mücadelesine, ulusal davaya güç kazandırdığını söyledi.

Gelinen noktada Avrupa Vakıflar Birliği üyesi, uluslararası tanınmışlık statüsüne sahip, anayasal bir kurum olan Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin kaynaklarını hemen her alanda fayda sağlamak için kullandığını söyledi.

Topluma fayda sağlayacak her konuda gerek mal tahsisi, gerekse nakdi yardımlar gerçekleştirdiklerini belirten Kaymakamzade, yeni projeleriyle ilgili de bilgi aktardı.

BAŞBAKAN KÜÇÜK

Başbakan İrsen Küçük ise konuşmasında, Kıbrıs’ın fethinden sonra kurulan en köklü kuruluşlardan birinin Vakıflar İdaresi olduğunu ve yıllarca halka birçok hizmet verdiğini söyledi.

Birçok insanın mallarının bir kısmını Vakıflara emanet ettiğini anlatan Küçük, özellikle İslam’ın yayılmasının, camilerin bakımı ve din görevlilerinin her köyde bulunabilmesi için Vakıfların bu konularda hizmet verdiğini kaydetti.

Kıbrıs’ın İngiltere’ye ilhakından sonra yaşanan sorunları ve yeniden Kıbrıs Türkü’nün idaresine geçmesini anlatan Küçük, adanın yüzde 30’una sahip bulunan Vakıfların, İngiliz idaresindeki kötü yönetimin ardından, malların Rumlara geçtiğini, bunun adada bir dengesizliğe yol açtığını belirtti.

Başbakan Küçük, Maraş ve Karpaz’daki birçok malın, Rumlara geçen Vakıf malları arasında bulunduğunu söyledi.

Başbakan, Dr. Fazıl Küçük’ün verdiği uzun mücadelenin ardından Vakıfların Kıbrıs Türkü’ne devrini sağladığını belirtti.

CUMHURBAŞKANI EROĞLU

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da konuşmasında, “vakıf olayının” İslam dininden dolayı Kıbrıslı Türklerin de benimsediği, yüzyıllardır başvurduğu, uyguladığı güzel bir gelenek olduğunu vurgulayarak, asıl amacın; ekonomik kaynakların, paranın, malın - mülkün, insanlığın yararı ve sosyal dayanışma için kullanılması olduğunu söyledi.

Eroğlu, Kıbrıs Türk halkı için “vakıf olayının” sadece bu yönünün değil siyasi yönünün de çok değerli olduğunu kaydederek, vakıfların, dini inanç ve düşüncelerin güçlü olduğu müesseseler olarak asırlar boyunca toplumun maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasında en büyük görevi üstlendiğini belirtti.

Eroğlu, Vakıfların, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve egemenlik mücadelesinde ayrı bir yere ve öneme sahip bulunduğunu, Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının Vakıflar İdaresi’nin İngiliz Koloni Yönetimi’nden alınması için verdikleri siyasi kavga ve ulaştıkları sonucun, varoluş ve egemenlik mücadelesinin en önemli süreç ve en değerli kazanımlarından birini oluşturduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Dr. Küçük’ü, halkın sorunlarına duyarlı, vatansever, milliyetçi bir aydın, siyasi bir kişilik olma noktasından, özgürlük ve varoluş mücadelesinin lideri noktasına, hatta Rumlar’la ortaklaşa kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Muavinliği makamına taşıyan temel faktörlerin başında Vakıflar İdaresi’nin Kıbrıs Türk halkına devredilmesi için verdiği mücadelenin geldiğini vurguladı.

“KIBRIS GÖRÜŞMELERİNDE ÖNEMLİ BİR YERİ VAR”

Eroğlu, “vakıf malları”nın Kıbrıs görüşmelerinde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, Vakıf mallarını koruma uğraşlarının, Kıbrıs Adası’ndaki Türk varlığının devamı, egemenlik ve özgürlük için verilen hukuksal ve siyasi mücadele için yaşamsal önemi bulunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu şöyle dedi:

“Şurası bir gerçektir ki Kıbrıs’taki Türk Vakıf mal ve arazilerinin çok büyük bölümü İngilizler ve Rumlar tarafından yasadışı yollara başvurularak yağmalandı. Biz bunu asla sineye çekmek niyetinde değiliz. Böyle bir yola başvurmanın ecdadımızın kemiklerini sızlatacağının bilincindeyiz.
O nedenle görüşme masasına sunduğumuz son mülkiyetle ilgili önerilerimizde yasadışı olarak el değiştiren vakıf mallarını kapsam dışı tuttuk, bu konuyu ayrıca ele almak istediğimizi belirttik.
Peki bu yönde Rum tarafından bir anlayış görüyor muyuz? Hayır,  görmüyoruz.

Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da Rum tarafı var olan gerçekleri görmek istemiyor, Kıbrıs Adası’nı nasıl yeniden hegemonyası altına alacaklarının hayali içinde politik manevralara başvuruyor.”

TAKVİM ÇAĞRISI

Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’la, dün akşam bir kez daha yemekli bir toplantıda bir araya geldiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, şöyle devam etti:

“Halkımız şunu bilsin ki, biz iyi niyetle ve tüm yapıcılığımızla Kıbrıs konusunda bir an önce bir antlaşmaya varılması için samimi bir gayret içindeyiz. Kıbrıs Türk halkının bizden beklentisinin adil, Kıbrıs’ta var olan gerçeklere dayalı bir antlaşma olduğunun idraki içindeyiz. Ama bu haklarımızı, hukukumuzu bir tarafa itecek ve sırf Rum tarafı kabul etsin diye halkımızın özgürlüğünü, egemenliğini ortadan kaldıracak, ekonomik ve sosyal yapısını darmadağın edecek bir antlaşma olamaz.

Rum liderliğine çağrımız açıktır ve Vakıflar İdaresi’nin Kıbrıs Türk halkı tarafından geri alınmasının 55’nci yıldönümü olan bu anlamlı önemli günde yineliyorum: Geliniz belirli bir takvim yapalım, yoğun bir şekilde çalışalım ve gelecek kuşakların çatışma yaşamayacağı, tüm dünyaya, bölgemize örnek olacak bir antlaşamaya imza atalım.”

VAKIFLARIN GÖREVLERİ...

Vakıflar İdaresi’nin kültür, eğitim, turizm, tarım, emlak, spor, bankacılık ve din işlerinde üstlendiği görevlerin önemini vurgulayan Cumhurbaşkanı, Vakıflar İdaresi’nin, pek çok kültür varlığının sahibi olduğunu kaydederek, bunları şöyle sıraladı:

“Lefke Avrupa Üniversitemiz bir vakıf olayının eseridir.

Uzun yıllar Kıbrıs Türk turizminin en önemli konaklama tesisleri Vakıflar İdaresi’ne bağlı idi.
Pek çok insanımız, esnaf ve tüccarımız hala Vakıflar İdaresi’nin kiracısıdır.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Temennimiz uluslararası alanda temsiliyet hakkı da elde etmiş olan Vakıflar İdaresi’nin çok daha ileri noktalara ulaşmasıdır. Halkımıza, özellikle varlıklı kesimimize vakıf olayına katkıda bulunmalarını öneriyor; vakfetmenin, vakıf kurmanın, insanlığa yapılacak en ulvi katkılardan biri olduğunu vurgulamak istiyorum” dedi.

ÇELENKLER

Bu arada, Vakıflar İdaresi’nin Kıbrıs Türk halkı tarafından devralınmasının 55. yıldönümü çerçevesinde, Vakıflar bahçesindeki Atatürk Büstü'ne, ardından da Dr. Fazıl Küçük’ün Kabri'ne, bu sabah çelenk konuldu.