Hür-İş miting e katılıyor

Hür-İş Federasyonu Genel Başkanı Yakup Latifoğlu ve bağlı sendikaların başkanları, bugün, Kamu-İş Konferans Salonu’nda, basın toplantısı düzenledi.

Latifoğlu, “Hür – İş olarak bizim kavgamız kontrolsüz nüfus akışına dur demeyen, kayıt dışı ekonomi ve kaçak iş gücüne çözüm bulmayan, adaletsiz vergi sistemini düzeltmeyen, işsizliğe çözüm bulamayan, esnaf, zanaatkâr, çiftçi, hayvancı ve üreticilerin sorunlarını çözmek yerine çalışanların haklarını gasp eden UBP Hükümetine karşıdır” dedi.

Latifoğlu, toplu sözleşme düzeninin, eşel-mobilin ortadan kaldırılması, maaşların geriye götürülmesi,  vergilerin artırılmasına, yani “fakirleşmeye ve göçe” karşı vermekte oldukları mücadelenin nedenlerini anlamak istemeyen UBP hükümetinin, 28 Ocak mitinginde bazı grupların açtığı pankartları sebep göstererek kendilerini Türkiye düşmanı göstermeye çalıştıklarını ileri sürdü.

Hür – İş Federasyonu olarak Türkiye ve Türk insanı ile hiçbir sorunları olmadığını belirtip “dayatmacı” AKP Hükümetiyle, kendi halkının sesine kulak tıkayan UBP hükümetine karşı mücadele ettiklerini iddia eden Latifoğlu, dünyanın uyguladığı ambargolara karşı, KKTC’yi tek tanıyan ve dünyaya açılan kapısı olan Anavatan Türkiye ile ilişkilerin gelişmesinden yana olduklarını kaydetti. Latifoğlu, “Ancak bu ilişkiler saygıya dayalı devletler düzeyinde olmalıdır” dedi.

“BESLEME HAKARETİNİ ŞİDDETLE KINIYORUZ”

Marjinal bir grubun açtığı ve tasvip etmedikleri, “hakaret içeren” pankartları sebep göstererek, Kıbrıs Türklerine “besleme-hazır yiyiciler” diye hakaret edilmesini şiddetle kınadıklarını belirten Latifoğlu, KKTC’yi yönetenlerin bulundukları makamların saygınlığını gözetecek bir tavır içerisinde olmalarını ve Kıbrıs Türkü’nü incitecek, onurunu zedeleyecek davranışlarından kaçınmalarını talep etti. Latifoğlu şöyle dedi:

“Görünen odur ki oy vererek irademizi teslim ettiğimiz yöneticilerimiz ülkemizin siyasal, sosyal ve ekonomik olarak gelişmesi için hiçbir şey yapmamışlar, ancak Kıbrıs’ı hiç bilmeyen Türkiyeli bürokratların hazırladığı acı reçeteleri hayata geçirir olmuşlardır. Bunun sonucu olarak bugün ülkemiz turizm denince kumarhaneleri, eğlence denince gece kulüpleri ile anılır olmuş; cinayet, fuhuş, ırza geçme, cinsel taciz, hırsızlık ve uyuşturucu  günlük hayatımızın bir parçası olmuştur.

Ülkede var olan sıkıntılara çözüm diye bize dayatılan ekonomik paket insanımızı  fakirleştirirken,  halkın malı olan kurumlarımızın da özelleştirme adı altında yabancı sermayedarlara peşkeş çekilmesini gündeme getirmiştir. Kıbrıs Türk Hava Yolları örneğinde de görüldüğü gibi işsizlik ve açlık demek olan özelleştirmeleri reddediyoruz.”

“Halkın kabul etmediği ama hükümetin kurtuluş diye dayattığı uygulamalar” olduğunu savunup bunların hemen geri almasını isteyen Latifoğlu, “Sosyal tarafların da mutabakatı ile kendi kararlarımızı kendimiz üretelim” dedi.

Latifoğlu, eylem  gerekçelerini sıralarken şunları kaydetti:

“Bugüne kadar yapılan tüm çağrılara duyarsız kalanlara karşı, haklarını gasp eden ve Kıbrıs Türkü’ne hakaret edenlere karşı, göç yollarına düşüp yok olmalarına sebep olanlara karşı, bu topraklarda onuruyla yaşamak ulusal değerlerimize ve devletimize sahip çıkmak için, Kıbrıs Türkünün siyasi iradesini yerlere düşürüp kullanmayanlardan geri almak için, dayatma paketlerle ateşten gömleği giymeyeceğimizi haykırmak için...”

KTHY ÇALIŞANLARINA DESTEK...

Latifoğlu, eski KTHY çalışanlarının “5 aydır haklarının verilmemesi ve açlığa mahkum edilmelerinden dolayı” başlattığı çadır eylemini desteklediklerini de kaydetti.

HÜKÜMETLE GÖRÜŞME ŞARTI

Latifoğlu, hükümetin, “hayat pahalılığının dondurulması” kararını geri alması halinde, diğer konuları görüşmeye hazır oldukları mesajını ilettiklerini de söyledi.