Eroğlu, Gazimağusalı vatandaşlarla bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Eroğlu, vatandaşların endişe etmemesi gerektiğini, çünkü Kıbrıs müzakerelerinde Kıbrıs Türk halkının haklarını sonuna kadar savunduklarını belirtti.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre Gazimağusa’da Antalyalılar Mahallesi ile Anadolu Mahallesi’ndeki vatandaşlarla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs sorunu müzakerelerinde gelinen son aşama hakkında bölge halkını bilgilendirerek görüşlerini aldı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’na Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Hasan Güngör ile Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın eşlik ettiği bilgilendirme toplantıları sırasında Gazimağusa Kaymakamı Beran Bertuğ da hazır bulundu.

“Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıs sorunu nedeniyle yoğun bir tempo içerisinde önemli bir sorumluluk taşıdığımın bilinciyle görevimi yerine getirirken sizleri doğrudan bilgilendirmek amacıyla uzun bir aradan sonra sizlerle yeniden bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyuyorum” diye söze başlayan Eroğlu, devam eden müzakerelerde bir anlaşmanın yollarının arandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, şu an gündemdeki konunun “vatandaşlık” olduğunu hatırlatarak “Yaptığımız icraatlar vardır. Bir çözüme kadar bu icraatlar da devam edecek ve kalkınmamızı sürdüreceğiz.  KKTC’nin geleceğini planlarken, eğer bir anlaşma olacaksa, şartlarımızı karşı tarafa iletiyoruz” dedi.

“VATANDAŞLIKTA UYUŞMAZŞLIK…”

Müzakerelerin gidişatı hakkında da vatandaşlara bilgi veren Cumhurbaşkanı Eroğlu, özellikle vatandaşlık konusunda uyuşmazlık olduğunu söyledi.

“1974’ten sonra hiçbir faaliyet yapılmasaydı bugünkü duruma gelinemeyecekti” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Ekonomik sıkıntılarımız var ama her ülkede olduğu gibi sıkıntılar plan ve programlar çerçevesinde aşılır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vatandaşlık konusu herkesi ilgilendirir. Kıbrıs Türk halkını doğrudan ilgilendiren bir konudur. Biz ekip olarak çalışıyoruz. Benimle Hristofyas görüşüyor. Biz haftada bir kez, özel temsilciler de iki kez olmak üzere haftada toplam 3 gün görüşme gerçekleştiriyoruz. Seçimlerde ve seçim sonrasında söylediğim gibi müzakere ekibimizi oluşturduk. ‘Danışma Kurulumuz olacak’ dedim, onu da hazırladık. Zaman zaman gelinen aşamayla ilgili Meclis’e bilgi veriyorum. Siyasi parti başkanlarıyla sık sık toplanıp konuları ele alıyorum. Oluşturulan Halk Konseyi ile de 2 kez görüşme yaptım.

MÜLKİYET KONUSU

Mülkiyet konusunda Rum tarafının ortaya koyduğu ‘eski mal sahibinin karar vermesi’ şeklindeki yaklaşım gerçekçi bir yaklaşım değildir. Bunu artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de doğru bulmuyor. Mahkemeye göre malların şimdiki sahibi ile evleri arasında göz ardı edilemeyecek duygusal bir bağ gelişmiştir. Bu sorunu çözerken bu güçlü duygusal bağ faktörü esas alınmalıdır.

Biz mülkiyette takas, tazminat ve sınırlı bir iade ile çözüm bulunmasını öngörüyoruz. Tabi iade söz konusu olduğunda toplumun huzurunu bozmayacak şekilde az sayıda insanın yeniden yerleştirilmesi bizim vazgeçemeyeceğimiz bir prensiptir. 37 yıldan beridir bir konutta oturan insanı yerinden etmek yeni problemler yaratacaktır. Biz bir sorunu çözeceğiz diye yeni problemler yaratmak istemiyoruz. Bu mümkün değildir. 1974’e ve öncesine dönmek mümkün değildir. Biz ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’nin garantisi olmazsa olmaz’ dediğimizde karşı taraf bundan rahatsız oluyor. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri’nin garantisi ve müdahale hakkı Kıbrıs Türk halkı için tabii ki olmazsa olmazdır.”

MÜZAKERE BAŞLIKLARINDAKİ SON DURUM

Vatandaşlık konusunun Yönetim ve Güç Paylaşımı başlığı altında olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu “AB başlığında özellikle çözümün birincil hukuk olması konusunda Rum tarafı sıkıntı çıkarmaktadır. Ekonomi başlığında sanırım anlaşabiliriz. Mülkiyet konusunda anlaşamıyoruz. Çünkü biz mülkiyet konusunun kısmi iade, takas ve tazminatlarla çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. Rumlar da bunu kabul ediyor, ama onlara göre bu konudaki kararı ilk mal sahibi verecek diyorlar” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının Mart sonuna kadar çözüme ulaşmayı hedeflediğini, ancak Rum tarafının özellikle zaman konusunda ayak sürümesi nedeniyle başarılı bir sonuca ulaşmanın bugün için mümkün olamadığına dikkat çekti.

BM Genel Sekreteri’nin de Kıbrıs’la ilgili yayımladığı son raporunda, müzakerelerin sonsuza kadar süremeyeceğini yazdığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Bizler de bu müzakerelerin sonsuza kadar süremeyeceğini söylüyoruz” dedi.

Konuşmasında aradan geçen 37 yılı ve bugün var olan gerçekleri dikkate alarak kamuoyunu kalıcı bir anlaşmaya yönelik olarak hazırlamak gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı, ancak o zaman kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşmaya varılabileceğini vurguladı.

Hristofyas federasyonu kabul ederek “taviz verdiğini” söylediğine de işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Kendisi federasyonu kabul ederek taviz vermişse, federasyon bizim için de tavizdir, çünkü bizim de bir devletimiz vardır” şeklinde konuştu. Eroğlu, “İki-kesimli iki-toplumlu federasyon demekle sorunu çözmüş olmazsınız. Önemli olan ‘federasyon’ kelimesinin altını Kıbrıs Türk halkının da hakları korunarak doldurup dolduramadığınızdır. Bu da bazı gerçekleri kabul etmekle mümkündür.”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, geçen süre zarfında KKTC devletinin yapmış olduğu icraatlara sahip çıktıklarını da dile getirerek müzakere masasında, KKTC devletinin vermiş olduğu vatandaşlıkları güvence altına alacak bir tutum içerisinde olduklarını da kaydetti şunları söyledi:

“Tüm vatandaşlarımızın kurulacak yeni ortaklıkta vatandaş olmasını istiyoruz. Tabi ki eğer bir çözüm bulunursa yeni devletin kendi Anayasası, muhaceret ve vatandaşlık yasası olacaktır ve çözümden sonra başvuranların vatandaş olup olamayacakları bu kurallara göre belirlenecektir.”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, 24 Nisan 2004 referandumundan iki gün sonra Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türk Halkı üzerindeki ambargoların kaldırılması yönünde bir karare aldığını da anımsattı, verilen bu sözlerin bugüne değin tutulmadığına da dikkat çekti. Eroğlu, “Kendi sözünü bile uygulamayı reddeden Avrupa Birliği çifte standartlarına devam ederek Rum kesimini tam üye olarak AB’ye kabul etmiş ve bizi ambargolar altında yaşamaya terk etmiştir. Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliğine olan güvensizliği bundandır. AB yetkilileri bunları görmek zorundadır.”

Eroğlu konuşmasının ardından vatandaşların sorularını da yanıtladı.

Cumhurbaşkanının bugün başlatmış olduğu halkı doğrudan bilgilendirme ziyaretlerini ülkenin başka bölgelerinde de ileriki günlerde sürdüreceği bildirildi.