Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile görüştü.
Görüşme sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Akıncı; Ban’la yararlı bir görüşme yaptıklarını söyledi.
Ban’ın daha önceki açıklamalarında kullandığı ‘Kıbrıs sorunu bağlamında örneği olmayan eşsiz bir ilerleme sağlandığı’ sözlerine işaret eden Akıncı, ‘şimdi bu eşsiz ilerlemeyi başarıya dönüştürme çalışması içerisindeyiz, önümüzdeki süreci nasıl gördüğümüzü, nasıl programlamamız gerektiğini konuştuk, Kıbrıs Türk tarafı olarak sürece olan bağlılığımızı teyit ettik. Çözüme ulaşmak tüm tarafların yararınadır, Sayın Genel Sekreter de bize bu sürece her tür desteği vermeye, zaman ayırmaya hazır olduğunu bir kez daha teyyit etti’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, 3’lü zirveye de değinerek; ‘yarınki toplantıdan olumlu ortam içinde ayrılacağımızı umut etmek isterim, bütün hedefimiz her iki lider olarak daha önce vurguladığım gibi 2016 çıkmadan politik bir sonuca ulaşalım, teknik bir takım konular 2017’ye sarkabilir ama 6 başlıktaki politik kararları vermiş olarak 2017’ye geçmemiz lazım bunun öneminin altını çizdik’ ifadelerini kullandı.
2017’de çözümü etkileyecek muhtemel riskleri de sıralayan Akıncı; BM Genel Sekreterliği ve ABD yönetimindeki görev değişmleri, geçmiş yıllarda gerginliğe neden olan hidrokarbon arama çalışmaları ile Güney Kıbrıs’taki seçimleri bu risklere örnek gösterdi.
Akıncı: ‘Garantör ülkelerin kendi aralarında konuşmaya başladıkları bir zaman diliminde ve biz 4 başlıkta ‘yönetim güç paylaşımı, ekonomi, mülkiyet, AB başlıklarında bu kadar ileri noktaya gelmişken bir takım sorunlar çözülmemiş olsa bile ve diğer iki başlıkta da brain storming şeklinde konuşmaya başlamışken bu kadar büyük emeği sonuçlandırmak gerektiğini düşünüyoruz’ ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Akıncı; Garantör ülkelerin tutumunu da değerlendirdi.
‘Kıbrıs Türk halkı Türkiye’nin garantörlüğünü istiyor tabi 1960 – 2016 arasında geçen zaman dilimi yeni koşullarıda beraberinde getirdi. iki kesimlilikten bahsediyoruz. Önemli olan 1960’daki yapıyı olduğu gibi götürme değil, bunu yeni duruma nasıl uyarlayabiliriz bu konuşuluyor, nasıl uyarlayabiliriz ki bir taraf kendini güvende hissederken diğer taraf da bunu tehdit olarak algılamasın, Sayın Mevlüt Çavuşoğlu verdiği demeçte aynen bizim söylediklerimizin altını çizdi, her iki tarafın hasasiyetlerini dikkate alıyoruz iki tarafında güvende olmasını istiyoruz biz de aynen bu tavrı başından beri sürdürmekteyiz’ dedi.