Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la çalışma toplantısında bir araya gelmek üzere, Ankara’ya gitti.
Akıncı, Erdoğan ile Beştepe’deki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya gelecek.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Ankara’ya gidişi öncesinde Ercan Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, 23 Ağustos-14 Eylül’de yaşanacak olan ikinci yoğunlaştırılmış müzakere süreci ve BM Genel Kurulu öncesinde Ankara ile temas ihtiyacı doğduğunu belirterek, “artık önemli konulara sıra geldi” dedi.
Akıncı, “Garantiler konusunun gündeme geldiği bu dönemde çok ciddi bir ihtiyaçtı. Diyaloğu yeni bir aşamaya taşımak ve detaylı görüşmek önemliydi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Ankara ziyaretinde ayrıca Türkiye’de 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminde hayatını kaybedenler için taziyelerini ve demokrasiden, sivil yönetimden yana tavır koyan Kıbrıs Türk halkının dayanışmasını de ileteceğini söyledi. .
Müzakere sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi açısından Rum tarafının ortamı gerginleştirmemesinin önemine işaret eden Akıncı, bu dönemde serinkanlı yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Akıncı, “Yılın son çeyreğinde ‘garantiler asla kabul edilemez’ ya da ‘filan yer verilmezse asla çözüm olamaz’ söylemlerini Rum tarafının bir tarafa bırakmasını bekliyoruz. Doğalgaz arama konusunda da ‘bu bizim egemenlik alanımızdır, buna kimse karışamaz, ihaleye de çıkarız, sondaj da yaparız’ söylemi ortamı gerginleştirmekten öte bir işe yaramaz. Halbuki bu dönemde serinkanlı yaklaşımlar gerekiyor. Her iki halkın bu topraklarda ve denizlerde hakı olan zenginlikleri adil ölçüler içinde paylaşmasını ve geleceğe yeni bir perspektifle yol almasını temin edebilmek için son derece önemli tarihsel bir fırsatla karı karşıyayız” dedi.
Süreci hem kendi nesli hem de federal çözüm çerçevesindeki bir anlayışın yaşam bulması için son fırsat penceresi olarak nitelendiren Akıncı, önlerindeki 7 toplantı ve son 3-4 ayın bu açıdan büyük önem taşıdığını söyledi.
Akıncı, sürecin 2017’ye sarkması halinde çok daha farklı bir atmosferin söz konusu olacağını bir kez daha vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “2017 ve arkasından gelen dönem bize herhangi fırsat sunmayacak. Tam tersine fırsat penceresinin kapandığına şahit olacağız. Taraflar belki de yitirilmiş bir fırsat daha diye hayıflanacak” dedi.
Akıncı, Rum tarafının da en az Kıbrıs Türk tarafı kadar makul ve gerçekçi bir şekilde ilerlemeyi içselleşirmesinin önemine dikkat çekti.
Akıncı, “Her zaman adil olmaktan bahsettim. Hakkımızı yedirmeyeceğiz ama diğer tarafın da hakkını görmezden gelmeyeceğiz. Çözüm istiyorsak öyle davranacağız. Adil olacağız ama karşılığında da adalet bekleyeceğiz. Hep bana, hep bana zihniyetiyle yaklaşıldığını görmek istemeyiz. İşte denizlerdeki olay da budur. O zenginliklerde Kıbrıs Türk halkının da payı vardır. O payını da sonuna kadar savunacaktır Kıbrıs Türk halkı” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yararlı temaslar yapacağına olan inancını da dile getiren Akıncı,
“bizimle koordineli çalışmak Türkiye’nin de ihtiyacıdır. Zaten bu vardı, şimdi en üst seviyeye çıkarılıyor. Erdoğan’la yapacağımız bu görüşmenin Kıbrıs sürecine yeni bir katkı yapacağından şüphe duymuyorum” dedi.
Rum tarafının da sürece el vermesi, aynı paralelede düşünüp, aynı paralelde davranması halinde Kıbrıs’ta yeni bir gelecek kurulabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde ve bölgede yeni olanaklara yol açacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı, “kan ve gözyaşı ile boğulduğumuz bir bölgede Kıbrıs’ta bir çözüm, iki tarafın da haklarını koruyacak, siyasi eşitliğe dayalı, iki kesimli, iki toplumlu birleşik federal bir yapı, eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşayabileceğimiz bir yapı mümkündür. Yeter ki bu yönde makul, mantıklı ve gerçekçi bir çizgide ilerleyebilelim” dedi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı, heyette Dışişleri bakanı’nın neden olmadığı yönündeki soruyu, “müzakerelerin masaya yatırılacağı bir noktada müzakere heyetimle birlikte gitmemden daha doğal birşey olamazdı” şeklinde yanıtladı.
Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım’ın “garantiler müzakere konusu değildir” şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Akıncı, müzakere sürecinin başından bu yana güvenlik konusunun Kıbrıs Türk halkı açısından son derece hayati olduğunu dile getirdiğini vurguladı.
Akıncı, “Hiçbir şey konuşulamaz hiçbir şey tartışılamaz demek bir tavırdır ama müzakere süreçleri içerisinde oturursunuz karşı tarafı dinlersiniz. Siz de tavrınızı ortaya koysınız ve Kıbrıs Türk halkının güvenliğini zedelemeyecek formüller üretilebilirse bunları dikkate alırsınız. Burada önemli olan Kıbrıs Türk halkının geleceğini güvence altına almak ve bir daha eski günleri yaşatmayacak yeni bir olayı yaratmaktır” dedi.
1960’taki şartlarla 2016’daki şartların farklı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı, şu anda iki kesimli federal bir yapının, ayrı kurucu devletin, ayrı polisin olacağı bir yapının sözkonusu olduğunu kaydetti.
Akıncı, “Bu sonuçta 5’li konferansta ele alınacak. Ancak bu konuda sanmıyorum ki Türkiye hiç müzakere etmem noktasında olsun. Sadece bu söylem bu garantilerin Kıbrıs Türk halkı için ne kadar hayati olduğunun altını çizmek için söylenmektedir. Diğer taraftan yükselen söyleme karşı da doğal olarak böyle bir söylem gelmektedir. Önümğüzdeki aylar akıl ve makuliyet çerçevesinde bu konuda bir çıkış yolu bulup bulamayacağımızı bize gösterecek. Benim temennim bunu bulabilmemzidir” dedi.
GÜNDEM
Akıncı Ankara’Ya Gitti
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çalışma toplantısı yapmak için Ankara’ya gitti.