Küçük, “Ortak paydaları kaybettikleri ya da hayal ettikleri koltuk olanların, güvendikleri odakların gazıyla umutsuz yolculuğa çıkardıkları” Kaşif’in “dikte edilenlerle” hem partinin yetkili organlarının, hem delegelerinin, hem de tüm UBP’lilerin önünde “gülünç duruma düşürüldüğünü" ve bunda ısrarlı olduklarını söyledi.
Kaşif'e "Başbakan" sloganlarıyla “hava basanların balonlarının” yakında "söneceğini" kaydeden Küçük, “21 Ekim 2012 Kurultay sonucunun verdiği mesajı okuyanlar, UBP’ni kurumsallaşma yolundaki kararlılığım karşısında yazdıkları tüm senaryoların, Partide geçici bir süre huzursuzluk ve rahatsızlıkların dışında, er veya geç varacakları sonlarına olumlu katkısı kesinlikle olmayacak, olamayacaktır” dedi.
Başbakan Küçük, önceliklerinin Anavatan Türkiye Cumhuriyeti hükümetleriyle işbirliği ve dayanışma içinde ülkeye, halka en iyi hizmeti sunmak olduğunu söyledi.
Önceliği sadece ve sadece partiye hükmetmek olanlara mesajının gayet net ve açık olduğunu da söyleyen Başbakan İrsen Küçük açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
“Onurlu Ulusal Birlik Partisi delegesinden ben değil, muhalefet parti mensubu gibi hareket edenler korksunlar. Mensup oldukları partinin Genel Sekreteri’ne ancak mektupla ulaşabilenler, yetkili organlarını yok sayanlar korksunlar. Sayın Kaşif, Yüksek Mahkeme’nin, gösterildiği gibi emir ve hüküm değil, tespit kararının uygulanmasını talep eden ve sorguladığı sorumluluğu, UBP yetkili organlarının fazlasıyla duyduğuna ve gereğini yapacağına dair kuşku duymamalıdır.
Temennim aynı sorumluluğu herkesin taşıması, yetkili kurullarımızı ve delegemizi üzen, rahatsız eden partimizle, hükümetimize ilgili yaralayıcı, aşağılayıcı söylemlerine dikkat etmeleridir”
Başbakan Küçük, “UBP'nin birlik ve bütünlüğünün bozulmaması, yaşanabilecek sorunlara sebebiyet verilmemesi adına, UBP Genel Yönetim Kurulu ve partinin en yetkili organı Parti Meclisi’nin alacağı kararlara tüm partililerin saygılı olması gerektiğini, özenle hatırlatırım” dedi.