23 Eylül 2025 Salı
SON DAKİKA
KIBRIS

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu Toplandı

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti arasında Su Temini ve Yönetimine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasa Tasarısını” görü
Yayınlama: 14.04.2016 03:00 Güncellendi: 18.09.2025 12:47 304 okuma
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu Toplandı

SU TEMİNİ VE YÖNETİMİNE İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAY YASA TASARISI GÖRÜŞÜLÜYOR

ÇAKICI: “TDP BU ANLAŞMAYA RET OYU VERECEK”

Lefkoşa, 13 Nisan 16 : Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti arasında Su Temini ve Yönetimine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin Yasa Tasarısını” görüşüyor.

Yasa tasarısının görüşülmesinden önce DPUG Genel Başkanı Serdar Denktaş, Karpaz’da “ruhsatsız yapı yapıp hapis cezası alan kişiler” hakkında söz aldı.

Denktaş, bu konunun mahkemede halen devam ettiğini ve karar aşamasında olduğunu, ancak kamuoyunda tartışılan bir konu olduğunu belirterek, Karpaz bölgesindeki kaçak yapılarla ilgili hapis alan şahıslar bulunduğunu, bunun da Meclis’te görüşülerek kararın mahkemeye bırakılmadan çözülebileceğini kaydetti.

Kürtaj olayı ile ilgili kişilerin teminatla serbest bırakılmasından rahatsız olduğunu, bunun yara açtığını, olayların farklılığının da açık olduğunu ve bir “adaletsizlik hissi” olduğunu ifade eden Denktaş, Meclisin bunu gruplar arası ele alabilmesi önerisini buraya taşımak istediğini söyledi.

Nasıl ele alınması, yargı kararına müdahale olmadan nasıl bunun düzeltilebileceğini önermek için söz aldığını ifade eden Denktaş, buna bir çözüm üretmenin görevleri olduğunu, bu konuda gerekli hassasiyetin gösterileceğine inanç belirtti.

Kaçak yapıların yasallaştırılmasından bahsetmediğini, sadece kaçak yapı yaptı diye hapse atılması değil, bu konuda gerekli başka cezaların uygulanabileceğini ifade eden Denktaş, bu önerisinin kaçak yapılara af çıkarmak anlamına gelmemesini istedi.

Başbakan Ömer Kalyoncu da, yargıda olan konuyla ilgili çalışma yaptıklarını, Dipkarpaz bölgesinde ayrı bir yer tespit edildiğini, konunun Şehir Planlama önünde olduğunu ve devletin de katkılarıyla oradaki bungalowların taşınacağını kaydetti. Kalyoncu, yargının da bunu gözönünde bulunduracağına inanç belirtti.

UBP İskele Milletvekili Nazım Çavuşoğlu da, 25 yıldır bu konuların yaşandığını, “kaçak” ve ya “izinsiz” yapılar yapıldığını, mahkeme süreçleri yaşandığını ifade ederek, Denktaş’ın önerisine saygı duyduğunu, ancak buradaki yapılarla ilgili geçmişte yapılan uygulamaların ve protokollerin hükümet değişikliklerinde devam ettirilseydi bugün bu sorunun yaşanmamış olacağına işaret etti.

Çavuşoğlu, çünkü bazı dönemlerde buralara izin verildiğini, sonra verilmediğini, değişiklikler yaşandığını, kaçak yapıların birçok yerde bulunduğunu ancak buradaki kararın ağır bir karar olduğunu, yargıya saygıdan dolayı çok konuşulmadığını ancak temennilerinin bundan sonra tüm hükümetlerin kaçak yapılara hızlı bir şekilde müdahale etmesi olduğunu söyledi.

TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli de, esas suçluların aralarında olduğunu savunarak, bu konunun iyi araştırılması gerektiğini vurguladı. Angolemli, bu konuda izin veren herkesin isim isim ortaya çıkarılmasını istedi.

SU TEMİNİ VE YÖNETİMİ ANLAŞMASIYLA İLGİLİ  ONAY YASA TASARISI

Konuşmaların ardından Hukuk Siyasi  İşler ve Dışilişkiler Komitesi Başkanı İzlem Gürçağ, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti arasında Su Temini ve Yönetimine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin Yasa Tasarısı” raporunu okudu ve tasarı üzerinde genel görüşmeye geçildi.

ÇAKICI

Tasarı üzerine ilk sözü TDP Lefkoşa Milletvekili Mehmet Çakıcı aldı. Çakıcı, su konusundaki TDP görüşlerini birçok kez ortaya koyduklarını, artık sonuca gelindiğini ifade ederek, TDP olarak suyun Kıbrıs’a gelmesine karşı olmadıklarını, dertlerinin; “ideolojik ve siyasi görüşün karşı karşıya gelmesi, temel sorunun da; suyun ticari malzeme olup olmadığı ve kar amaçsız halka dağıtımı mı yoksa kar amacıyla halka dağıtımı mıdır?” olduğunu kaydetti.

Suyun ticari malzeme olmadığını, TDP olarak bunu böyle görmediklerini ve bundan sonra da görmeyeceklerini ifade eden Çakıcı, suyun özelleştirilmesine, halka satılmasına, kar elde edilmesine, ülke kaynaklarının bu şekilde kullanılmasına karşı olduklarını vurguladı.

Devlet eliyle bu su çalışmalarının yapılabileceğini ifade eden Çakıcı, herşeyi devlet yapsın yönetsin demediklerini ancak Kıbrıs Türk halkının stratejik noktalarının devlet elinde olması gerektiğini kaydetti.

Çakıcı, örnek olarak su gibi Ercan, elektrik ve telefonu vererek, bunları devletin yönetmesi gerektiğini vurguladı. Çakıcı, “bu anlaşmaya ‘evet’ diyecek vekilleri tarihin yazacağını” ifade ederek, suda tekel oluşacağını, ama aslında gerekli olanın rekabet şartlarının artırılması olduğunu söyledi.

“TARİHİN EN BÜYÜK PEŞKEŞ ANLAŞMASI”

Bu anlaşmanın “Kıbrıs Türk tarihinin en büyük peşkeş anlaşması” olduğunu iddia eden Çakıcı, bu anlaşma ile ülkenin tüm su kaynaklarının ve Kıbrıs Türk halkının tüm su haklarının tek bir şirkete verilmesini çok yanlış bulduğunu söyledi.

Çakıcı, halka doğruların söylenmediğini de ileri sürerek, suyu devletin işletmesini, yönetmesini ve halkına en ucuz şekilde verilmesini savunduklarını kaydetti.

Suyun Rum tarafına satılıp satılmayacağı, nasıl verileceği konularının da anlaşmada yer almadığını ifade eden Çakıcı, anlaşmada; suyun KKTC topraklarından geçtiğini ancak Rum tarafına suyun verilmesi durumunda KKTC’nin komisyon alıp almayacağının da yer almadığına dikkat çekti.

Yap işlet devret modelinin de bir özelleştirme olduğunu ifade eden Çakıcı, projenin tek bir özel şirkete verilmesinin “peşkeş” olacağını, zaten bu şirketin adının da belli olduğunu iddia etti, bu konuda genel grev olması gerekirken “herkesin tüm sendikaların uyuduğunu” savundu.

Bugün bu anlaşma görüşülürken herkesin Meclis önünde olması gerekirken, kimsenin olmamasını eleştiren Çakıcı, bu konuda mücadele verilmemesini görmekten üzüntü duyduğunu söyledi.

Çakıcı, belediyelerin de bu sisteme girmesi için zorlama yapıldığını, girmemesi durumunda bu belediyelere yaşam şansının tanınmadığını, eşit şartlar sağlanmadığını savunarak, aslında burada eşit şartlar olabileceğini, ancak bu konuda “ameliyatın bittiğini ve şu anda pansumanı nasıl yapacaklarını” konuştuklarını kaydetti.

“ANLAYAMIYORUZ”

Çakıcı, TDP’nin bu anlaşmaya ret oyu vereceğini, evet diyecek partileri de anlayamadıklarını ifade ederek, “KKTC devletini savunan” partilere de seslendiğini, kendilerinin devleti ve kaynaklarını savunduğunu, ancak bu sözü söyleyen partilerin “ülke egemenliğini ve haklarını devretmek istediğini” söyledi.

Ercan’ın da özelleştirildiğini, ancak takip edilmediğini, denetlenmediğini ifade eden Çakıcı, orada da büyük bir kavga olduğunu, ortakların mahkemede olduğunu anlattı.

ÖĞRENCİLER GENEL KURULU İZLEDİ

Bu arada Hamitköy’de bulunan Dr. Fazıl Küçük İlkokulu’ndan 5. Sınıf öğrencileri, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurul salonundaki izleyici locasından milletvekillerinin toplantısını izledi.