8 Kasım 2025 Cumartesi
TÜRKİYE

Davutoğlu, Kıbrıs sorunu 3 günde biter

Davutoğlu, Kıbrıs sorununun güven ve siyasi irade eksikliği yüzünden çözülemediğini belirterek, halihazırda Adayı tek başlarına temsil eden Rumların, devleti Kıbrıslı Türklerle paylaşmaya hazır olmadıklarını söyledi.
Yayınlama: 24.03.2012 02:00 Güncellendi: 06.11.2025 14:37 2290 okuma
Davutoğlu, Kıbrıs sorunu 3 günde biter

"İRADE VARSA KIBRIS SORUNU 3 GÜNDE ÇÖZÜLÜR"

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kıbrıs sorununun güven ve siyasi irade eksikliği yüzünden çözülemediğini belirterek, halihazırda Ada'yı tek başlarına temsil eden Rumların, devleti Kıbrıslı Türklerle paylaşmaya hazır olmadıklarını söyledi.


Davutoğlu, bugünkü temaslarında AB'li muhataplarına "eğer siyasi irade olsun ve AB ve BM destek versin, 3 günde Kıbrıs sorunu çözülür. Ama irade eksikse 3 asır da sürse netice getirmez" dediğini aktardı.


Kıbrıslı Rumların zaman kazanarak AB dönem başkanlığını tek başlarına üstlenme çabası içinde olduklarını belirten Davutoğlu, "Şimdi herkesin Kıbrıs konusunda elini taşın altına koyma vaktidir. Şimdi Birleşmiş Milletler'in daha aktif şekilde devreye girme vaktidir. Bu şekilde olumlu gelişmeler sağlanabilir, ama bunlar olmazsa tabii ki bizim hiçbir şekilde hiçbir dönem başkanı sıfatıyla Kıbrıs Rum yönetimiyle doğrudan ya da dolaylı hiçbir temas, diyalog ve görüşmemiz olamaz" dedi.


Davutoğlu, "Rum yönetimi Ada'daki statükonun, bölünmüşlüğün devamını istiyor ve bir gün Kıbrıslı Türklerin haklarından feragat ederek 'sıradan bir azınlık oluruz, kararları siz alacaksınız' demelerini bekliyor. Bu olmayacak. Kıbrıs'ta Türklerin gettolarda yaşadığı 1960'lara dönüş olmayacak" ifadesini kullandı.


"AB İÇİN IRKÇILIK EKONOMİK KRİZDEN DAHA BÜYÜK RİSK"


Bakan Davutoğlu, AB'nin önündeki en büyük riskin ekonomik kriz değil, ırkçılık olduğunu belirterek, şöyle konuştu:


"Müslümanları potansiyel tehdit veya potansiyel terörist görmekle yeni gerginlikler yaratırsınız. Avrupa'da yükselen ırkçılık büyük bir tehdit. Kanımca Avrupa'daki ekonomik kriz bir fırsata dönüşebilir, çünkü Avrupa'nın ekonomik rasyonalitesine tam güvenim var. Bu krizin sonunda olumlu sonuçlar alınacağına ve Avrupa'da ekonomik toparlanma yaşanacağına inanıyorum, fakat ırkçılık tehdidi, etnik ve dini ayrımcılık AB'nin geleceği için çok daha büyük bir risk. Çünkü küresel dünyada sadece kapsayıcı toplumlar küresel barışta rol oynayabilir."


AB'nin hala Türkiye'yi potansiyel artı değer yerine potansiyel risk olarak gördüğünü kaydeden Davutoğlu, 1990'lı yıllardaki Türkiye'nin bazı açılardan yük olarak değerlendirilebileceğini belirterek, bugünkü Türkiye'nin AB'ye büyük bir artı değer katacağının görülmesini istedi.


Davutoğlu, "Avrupa'da bazı ülkeler, en azından bazı çevreler Türklerin AB'ye gelmesinin engellenmesi gerektiğini düşünüyor. Tüm Avrupalı dostlarımız şunu anlamalı; Türkler AB'nin parçasıdır. Türkler yüzyıllardır Avrupa'nın parçasıydı ve tarihin sonuna kadar böyle olmaya devam edecek" dedi.


Davutoğlu ile Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'yi AB ile siyasi diyalog toplantısında temsil etti.


AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'la görüşen Davutoğlu, AB dışişleri bakanlarının öğle yemeğine de katılarak bu alanda bir ilk oluşturdu.


BAN Kİ-MOON VE DOWNER İLE DE GÖRÜŞTÜ


Bakan Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'la da bir araya gelerek Kıbrıs müzakerelerini ve Suriye'deki gelişmeleri konuştu.


Davutoğlu, Brüksel temasları kapsamında BM ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan ve BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer'la da görüştü.