Strazburg dönüşü Ada habere konuşan Küçük, 2 günlük ziyaretinde dokuz tane grup lideriyle görüşme olanağı olduğunu kaydetti. Küçük, “Meclis başkanıyla görüştük. Strazburg’da özellikle KKTC’nin de sorunlarını geçmişle kıyasladığımızda, bu dönemde çok daha mantıklı yaklaşım içerisinde olduklarını gördük.
Sorunlarımızı, dolayısıyla gerçekleri daha iyi görebilecek duruma gelmiş bir AB olarak gördüm ve AB’de temaslarımızı daha üstü düzeyde sürdürmemiz gerektiği açıklamalarını yaptım” dedi.
“KKTC HALKININ GÖRÜŞLERİ AB PARLAMENTOSUNDA YANSIMALI”:
Strazburg temaslarında özellikle KKTC’nin AB’ye hazırlanması için yapılan çalışmaların daha ileriye götürülmesi gerektiğini vurgulayan Küçük, Yüksek Temas Grubu’nun beklenen neticeyi yaratamadıklarını belirtti.
Küçük, “Baktık ki orada bizimle beraberlik var. Özellikle güneyin seçimlerini, 2013 Şubat- Mart aylarında başkanlık seçimlerinden hemen sonra da yüksek temas gurubunun yeniden oluşması, Kuzeyle temas ederek raporların AB parlamentosuna o şekliyle aktarılması gerektiği üzerinde durduk.
Bu konularda tabi ki AB ile temaslarımızın daha etkili biçimde olabilmesi için parlamentodan iki temsilcimizin, AB parlamentosunda gözlemci olarak devam ettiklerini ama bu arkadaşlarımızın kürsüden konuşma hakkı veya konuşmacılara soru sorma hakkının olmadığını, dolayısıyla KKTC halkının görüş ve düşüncelerinin AB parlamentosuna yansımadığının üzerinde durduk.
Özellikle bir çözüm bulununcaya kadar, en azından bu dönemde parlamentodan AB parlamentosuna katılan temsilcilerimizin de daha yetkili kılınmaları ve konuşabilmeleri hatta sorular sorabilmeleri üzerinde durduk” dedi.
“GEREKEN TEPKİ KONULACAK”:
Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı’na da değinen Küçük, ilerleyen günlerde dönem başkanlığı konusunda KKTC’deki bazı sivil toplum örgütlerinin tepkileri olacağını duyurdu.
Küçük, söz konusu sivil toplum örgütlerinin tepki koymakta haklı olduklarını da vurgulayarak “Bizim AB parlamentosunda yaptığımız temaslarda delegasyonların büyük çoğunluğu güneyin erken AB’ye alındığını ve hata olduğunu ifade ediyorlar. Bu hatanın hatırlatılması da gerekir” ifadelerini kullandı.
“KIBRIS SORUNUNUN DURMASI MÜMKÜN DEĞİL”:
1 Temmuz sonrası yapılacak olan çalışmaların da önemine değinen Küçük, Kıbrıs meselesinin durmasının mümkün olamayacağını vurguladı.
Küçük, “Belli yöntemlerle Kıbrıs görüşmelerinin daha değişik düzeylerde sürdürülmesi yararlı olacağı inancı içerisindeyim. Rum tarafındaki başkanlık seçimleri tamamlandıktan sonra yine liderler arasındaki görüşmelerin başlayacağı zamana kadar, en azından bazı çalışmaların hazırlanmasında fayda görüyoruz.
Biz görüşmelerin kesilmesini düşünmüyoruz. Bu aşmada da liderler arısında sürdürülmesinin mümkün olmadığını söylüyorum” şeklinde konuştu.
“İSTİFA KARARI ANİ OLDU”:
Cumhurbaşkanı eski Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın istifasını da değerlendiren Küçük, söz konusu istifanın ani olduğunu savundu. Küçük, “Doyurucu bir açıklama yapılmadı. Bazı çevrelerin belirttiği gibi ‘Özersay’ın istifasıyla Cumhurbaşkanlığının heyeti dağıldı’ şeklinde yorumlamak mümkün değil.
Cumhurbaşkanı’nın belli bir kadrosu vardır, bu kadro ve bu kadroda birçok deneyimli arkadaşlar vardır. Dış İşleri Bakanlığımızın kadrosu oradadır. Bu arkadaşlar da rahatlıkla bundan sonraki görüşme ve çalışmaları sürdürebilecek güçtedir” değerlendirmesinde bulundu.