Özkan Yorgancıoğlu bugün yayınladığı yazılı açıklamada, El-Sen’in eylemi sırasında polisin müdahalesini eleştirdi. Yorgancıoğlu, devlet dairelerinde tüketilen fakat Kıb-Tek’e ödenmeyen 70 milyon liralık borç nedeniyle Maliye Bakanlığı’nın elektriği kesilmeye çalışılırken yaşananların ülkenin hangi duruma getirildiğinin göstergesi olduğunu iddia etti.
Yorgancıoğlu, “Eğer bir ülkede asayişten sorumlu polislerimiz, asli görevini yapan devlet çalışanına kuvvet göstererek engel olabiliyorsa ve emri de Sayın Bakan vermişse, anarşi devlet eliyle yaratılıyor demektir. Görev tanımlarının gereğini yerine getirme gayreti içindeki Kıb-Tek çalışanlarına engel olma görevini eğer polis üstlenirse, ortada çok vahim bir durum var demektir” dedi.
CTP-BG Hükümeti döneminde devlet dairlerinin tükettiği elektrik enerjisinin ödenmesi için bütçeye ödenek konduğunu ve ödendiğini belirten Yorgancıoğlu, 2009’da kurulan UBP Hükümeti döneminde tüketilen enerji karşılığında ise bütçeye ödenek konmadığını savundu.
Yorgancıoğlu, şöyle devam etti:
“Kamu çalışanı olan polisler, adaletin ve kamu vicdanının önüne set çekmek zorunda bırakılmamalıdır. Onlardan yasa dışı talepte bulunanları koruma zorunluluğu olmadığının bilinciyle hareket etmek polislerimizin görevi olmalıdır. Bu aynı zamanda mesleğin saygınlığıyla da ilgili bir durumdur. Hiçbir kamu çalışanı gücünü yasalardan almayan keyfi emirler alamaz ve bunların uygulanmasında gönüllü rol üstlenemez”.
Polisin, asli görevi olan, “halkın malına sahip çıkarak, adaletin tez tecelli etmesine yardımcı olmakla” yükümlü olduğunu kaydeden Yorgancıoğlu, “Polis Genel Müdürlüğü öncelikle kamu düzeni bakımından önleyici, sonra da meydana gelen olayları çok kısa sürede soruşturarak adaletin tecellisine yardımcı olmak ile görevli olduğu bilincinde olmalıdır. Buna ters düşen tavırlar hem polisin itibarını zedelemekte, hem de suçlarda kontrol dışı bir artışa yol açmaktadır” dedi.