Sanıklardan Abdullah Sakiner’in, polise verdiği gönüllü ifadenin ‘baskı, şiddet ve işkence’ sonucu alındığının iddia edilmesi üzerine mahkeme, bu ifade için günlerdir duruşma içinde duruşma yapıyor.
Başkan Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Nüvit Gazi ve Yargıç Ayşen Toroslu’dan oluşan Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davada, İddia Makamı Başsavcılık adında Savcı Mustafa İldeniz hazır bulundu.
Sanık Abdullah Sakiner’i Avukat Öner Şefiroğlu, Yıldıray Yınal ve Enver Gök’ü de, Avukat Erdal Öncü ve Hande Güzoğlu Öncü temsil ediyor.
2 tanık daha dinlendi
İşkence ve baskıyla alındığı iddiasıyla açılan duruşma içinde duruşmanın dünkü celsesinde, Savcı Mustafa İldeniz, Gazimağusa Polis Müdürlüğü’nün Adli Şube Amirliği’nde görev yapan Başmüfettiş Gökay Karagil ile polis memuru Mehmet Bakır’ı tanık olarak dinletti.
Şahadet veren her iki tanık sanık Abdullah Sakiner’in savunma avukatı Öner Şerifoğlu tarafından sorgulandı.
Başmüfettiş Gökay Karagil’den önce, tanık kürsüsüne, Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde görevli Dr. Mehmet Şenol ve Gazimağusa Polis Müdürlüğü’nde görevli polis memurları Mustafa İskender, Emin Özbilen, Hasan Kemaneci, Reşat Çaltılı, Durmuş Emiroğlu ve Osman Örs çıkmıştı.
Darp, baskı şiddet yok
Avukat Öner Şerifoğlu, tanık kürsüsündeki Başmüfettiş Gökay Karagil’e, “Sen ve ekibindeki diğer polis memurları, sanığı balkon kapısından içeriye girdiğiniz evinde hem de götürüldüğü müdürlükte defalarca ciddi şekilde darp ettiniz. Abdullah Sakiner, müdürlükte dövüldüğü odada dayaktan kurtulmak için firar etti.
Onu bulup getirdiniz ve yine dövdünüz” diye iddiasında bulundu.
Olay sonrası, 7 kişilik bir ekiple, Kali Land’ın arka kısmındaki Tam Coşar Apartmanı’na gittiklerini, kendilerine kapıyı açan Abdullah Sakiner’e kısa ihtar tahtında suçunu bildirdikten sonra Sakiner’in kelepçelendiğini anlatan Başmüfettiş Gökay Karagil, savunmanın kendisine yönelttiği iddialara sarsılmadan yanıt verdi.
Gökay Karagil, “Kapıyı çaldık ve sanık kapıyı açtıktan sonra içeriye girdik. Olay yerine 7 kişilik bir ekip istedim. Ciddi bir olaydı, bir zanlı arardım. Mehmet Bakır, evin dışında, emniyet görevi üstlendi, balkon kapısı ve pencereyi tutu.
Mehmet Bakır’ı balkondan içeri sokacaksam, kapıyı niye çalayım? Böyle bir şey kesinlikle yapmam! Bir zanlı ararım, bir kişiyi feda etmem. Evin içerisindeki durumu bilmiyorduk. Evde bize zarar verecek bir şey olabilirdi. Zanlı silahlı olabilirdi.
Sanık, kesinlikle darp edilmedi. Kaçmadı da. Herhangi biri tarafından da herhangi bir yerde yakalanmadı. İşlediği suç, müebbet hapislik gerektiren bir suçtur. Bir sanık, dayak yedi, baskı altındaydı, şiddet gördü diye kaçmaz.
Kaçmış olsaydı, cezadan kaçardı! Abdullah Sakiner, ne kaçtı ne de darp edildi. Evinde tespit edildikten sonra saat 06.30’da müdürlüğe getirildi ve 31 numaralı odaya yerleştirildi.”
Kaçmadı
Gökay Karagil’in ardından tanık olarak dinlenen polis memuru Mehmet Bakır, evin içerisine girmediğini, konu evin, balkon kapısı ile pencereyi gözetlediğini anlattı.
Olay mahallinden saat 05.00 gibi ayrıldığını belirten Mehmet Bakır, saat 10.00’da da polis memuru Emin Özbilen ve Osman Örs ile birlikte, sanıkları hastaneye götürdüklerini dile kaydetti.
Firar Ettiği ileri sürülen sanık Abdullah Sakiner’i Telefon Dairesi yakınlarında yakaladığı yönündeki iddialara yanıtveren Mehmet Bakır, “Böyle bir şey kesinlikle olmadı. Bu nedenle de sanığı yakaladığım doğru değil. Ben, o sırada, müştekinin ablasının ifadesini alıyordum” dedi.
Dava kaldığı yerden devam edilmek üzere bugüne tehir edildi.