Tarihi Girne Kalesini ziyarete gelen yabancılar gördükleri manzara karşısında şok oluyor. M.S. 7.yy’dan beri ayakta kalmaya çalışan kaleye geçen süreçte ihtiyacı olan bakım da yapılmadı.
Her gün yüzlerce yabancının ücret karşılığı ziyaret ettiği kalenin çevresi pislik yuvasına dönmüş durumda. Kalenin duvarlarında çıkan otlar, duvarların arasından sızan ve ne olduğu belli olmayan sular kaleyi çürütüyor.
Kalenin arkasına ise sanki yıllarca hiçbir görevli uğramamış görüntüsü içinde. Kaleyi aydınlatan projektörler kırılmış, aydınlatma lambaları çalışmıyor. Kale arkasında dalgaların tahrip ettiği zemin yılardır harabe ye dönmüş bir biçimde gelen turistleri karşılıyor.
Kuzey Kıbrıs’a ilk kez gelen İngiliz turist Tom Leeds’i Girne Kale arkasında kitap okurken bulduk. Molozların üzerine oturmuş kitabını okuyan Tom Leeds’e önce kaleyi nasıl bulduğunu sorduk.
“Kale muhteşem, harika bir mimarisi var, ancak içi ve çevresi için güzel bir şeyler söylemem mümkün değil. Bu kadar değerli bir tarihi mirasınız var da neden bakmıyorsunuz? İçeriye girerken para ödeyip giriyoruz, bu paraları biriktirseniz en güzel şekilde bakıp koruyabilirsiniz burasını.
Siz gelin bizim İngiltere’de bulunan tarihi yapılara bir bakın ondan sonra anlayacaksınız tarihin mirasın ne demek olduğunu.”
İngiliz Tom Leeds’in sözlerinden sonra bizim yüzümüzün kızarmadığını söylemek olası değil ya bu gibi eserlerimize gerekli değeri vermeyen yetkililerin!