Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük, son günlerde, Güney ve Kuzey Kıbrıs basınında kayıplar konusu, Kayıp Şahıslar Komitesi, üyeleri ve çalışmalarıyla ilgili günümüze kadar gelen olayların gerçekliğine ilişkin doğru olmayan haberler nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğduğunu açıkladı.
Küçük açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Kayıpları bulma çalışmaları bilimsel yöntemler ve araştırmalar çerçevesinde her iki tarafın da desteğiyle devam etmektedir. Komite, senelik planları ve bütçesiyle koyduğu hedeflere ulaşmakta ve bu çerçevede çalışmalarını sürdürmektedir.Bugün geldiğimiz noktada komite üyeleri olarak arşivlerin kullanılmasında fikir birliğine varılmıştır. Arşivlerden yararlanmak demek tüm geriye kalan kayıpların olası gömü yerlerinin bulunacağı anlamına gelmemekle birlikte, hedeflere ulaşılabilmesine ışık tutan uluslararası anlamda da uygulanan önemli bir uygulamadır.”
Bir gazetede Paşaköy ile ilgili olası gömü yerinin kazılması konusunda kamuoyuna yanlış bilgi aktarıldığını da kaydeden Küçük, olası gömü yeri ile ilgili araştırmaların tamamlandığını ve kazılması için Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da desteği ile kazı planına alındığını belirtti.
Gülden Plümer Küçük,gerekli her türlü teknik çalışmanın başlatıldığını, kazı tarihinin yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacağını kaydetti.
Kayıplar konusunun son derece hassas ve insani bir konu olduğuna vurgu yaparak, basından daha sorumlu davranmasını isteyen Küçük, olası gömü yerleriyle ilgili bilgilerin paylaşılmasını da istedi.
Küçük, “Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum halklarının aynı duyarlılıkla gömü yerleri ile ilgili bilgileri varsa ailelere yardımda bulunmak için bizlerle bu bilgileri paylaşmaları çağrısını bir kez daha yinelemek isterim” dedi.
Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Küçük, şunları da ekledi:
“Tüm aradığımız kayıplar Kıbrıs adasında bulunmaktadır. 1974 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne götürülen savaş esirleri uluslararası hukuk çerçevesinde Kızıl Haç tarafından kayıtları yapılmış ve tümü adaya geri dönmüştür. Bu bilgiler Kızıl Haç tarafından temin edilmiş olup kendi arşivimizde mevcuttur.
Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum üye olarak iki toplumun kayıp aileleri için bilimin ve olanakların imkan verdiği her şeyi kullanmak bizim görevimizdir.”