Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Avrupa Kadınlar Konseyi Başkanı Cosima Schenk, Kıbrıs Türk Kadınlar Konseyi Başkanı Latife Birgen ve Türk Kadınlar Konseyi Başkanı ve Avrupa Kadınlar Konseyi Başkan Yardımcısı Fatoş İnal ile beraberlerindeki heyetleri kabul etti.
Görüşme, Dışişleri Bakanlığı Konferans Salonu’nda saat 11.30’da başladı.
Avrupa Kadınlar Konseyi Başkanı Cosima Schenk, Dışişleri Bakanı Emine Çolak’ı Kıbrıs ile ilgili karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak ve deneyimlerini paylaşmak için ziyaret ettiğini kaydetti.
Schenk, Avrupa Birliği’nde Türkiye ve Kıbrıs konusuna çok hakim olduklarını belirtti ve Çolak’a kendilerinden ne beklediğini sordu.
Dışişleri Bakanı Emine Çolak da, Avrupa Kadın Konseyi’nin kardeş oranizasyon olduğunu ve kendisinin de 20 yıl boyunca birlikte çalıştıklarını kaydetti. Ana amacın kadınların toplumdaki rolünü daha aktif hale getirmek olduğunu dile getiren Çolak, dünyadaki yasaların kadınlara hangi hakları verdiğine baktıklarını, ilk adımın, boşanmada kadınlara eşit mal paylaşımı vermeyen aile yasasını değiştirmek için kurulan platform olduğunu vurguladı.
Çolak, her yaştan, her siyasi görüşten ve her alandan kadının, bu ortak cinsiyet sorunu için parlamentoda birlikte çalıştığını hatırlattı.
Geçmişte kendisinin birçok sivil toplum örgütünde aktif olarak yer aldığını, siyasi mevkisi yanında, hukukçu da olduğunu hatırlatan Çolak, insan hakları, cinsiyet eşitliği gibi konularda görev aldığını ekledi.
Şu anda KKTC’nin ilk kadın Dışişleri Bakanı olduğunu hatırlatan Çolak, Kıbrıs’ın, bölgesinde yaşanan güvensiz ortamın dışında bulunduğunu, insanların her gün yer değiştirmek durumunda kalmadığını ve bunu bir şans olarak gördüklerini aktardı. Çolak ancak, Kıbrıs’taki siyasi sorunun çözümsüzlüğünün devam ettiğine işaret ederek, bunun sıkıntılara neden olduğunu vurguladı.
Çolak, toplumların bir konsensüse ve çözüme ulaşmak için liderler düzeyinde müzakere ettiğini anlatırken, Adada parametreler çerçevesinde bir çözüme ulaşılacağına inanç belirtti.
“Bu durum bir son değil başlangıçtır” diyen Çolak, birbirinden ayrı yaşayan toplumları değiştirmek için, eğitim sistemindeki düşmanlığın yerine dostluğun getirilmesi gibi geçiş süreçlerine ihityaç duyulacağını kaydetit. Çolak, bu durumun kadınları nasıl etkileyeceğinin de önem arz edeceğini sözlerine ekledi.