7 Kasım 2025 Cuma
GÜNDEM

Koalisyon Sona Erdi

Meclis Başkanı Sibel Siber başkanlığında toplanan Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Hükümetin durumu tartışıldı.
Yayınlama: 04.04.2016 03:00 Güncellendi: 05.11.2025 14:20 270 okuma
Koalisyon Sona Erdi

Konuyla ilgili söz alan TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı halkın hükümetin neden bozulduğunu bilmediğini söyleyerek, istifa eden milletvekillerine değindi.

UBP’nin “hiçbir gerekçe göstermeden bir yola girdiğini” anlatan Çakıcı, “Bu meclis aritmetiği bugünden itibaren değişmiştir ve bu aritmetikle herhangi bir senaryo, protokolün imzalanmasıyla ilgili bir film oynayamazsınız. Kimsenin bunu yapmaya hakkı yoktur. Erken seçimle gelecek bir hükümet gelir bunu imzalar, başkasının hakkı yoktur” dedi.

Çakıcı Başbakan Kalyoncu’yu hükümetin neden bozulduğunu açıklamaya çağırdı. Hükümetin ne polisin sivile bağlanması, ne kamu reformu ne de sağlık reformu konusunda yasa geçirdiğini söyleyen Çakıcı, bu durumu eleştirdi.

Çakıcı Hüseyin Özgürgün’ün Meclis Genel Kurulu’nda bulunmamasını da eleştirerek, bunu Özgürgün’ün “hesap vermekten korkması” olarak değerlendirdi.

Bağımsız Milletvekili Hakan Dünçyürek de söz alarak partilerinden istifa ettikleri zaman bunun gerekçesinin açıkladığını kaydederek “ biz yasayı bilerek makam almayacağımızı bilerek istifa ettik. Benim DP’nin ne tabanı ne de örgütleri ile bir sıkıntım yoktur olmaz da” dedi.

Hükümet istifa ettiyse bunun muhatabının kendisi olmadığını dile getiren Dinçyürek, istifasının herhangi bir aritmetik değişikliğine yol açmadığını söyledi.

“Bağımsız milletvekilleri menfaat elde etmesin ama meclisteki kürsüden konuşma hakları da teslim edilsin. İç tüzük yapılırken sanki hiç bağımsız milletvekili olmayacakmış gibi bağımsız milletvekilinin ne zaman söz alacağına dair hiçbir madde yoktur” diyen Dinçyürek bu konuda gereğinin yapılmasını istedi.

Başbakan Ömer Kalyoncu da hükümeti bozan UBP’nin meclis oturumunda bulunmadığını kaydederek “ UBP’deki muhalif kanat sürekli mecliste oldu, diğer kanat ise hiçbir şekilde mecliste olmadı” dedi.

Bu durumun da nisaba etki ettiğini kaydeden Kalyoncu, bunun bile hükümetin kurulduğu ilk günden beri tartışıldığını söyledi.

39 milletvekiliyle kurulan hükümetin başarısız olması için sanki gereken her şey yapıldı diyen Kalyoncu, maaşlar kosunda yaşanan sıkıntının önceden görülebilecek bir durum olduğunu belirtti.

Maaşların bir gerekçe olarak öne sürüldüğünü ancak hükümeti bozmaya önceden karar verildiğini kaydeden Kalyoncu, UBP yetkililerinin hiçbir zaman attıkları imzaların arkasında durmadığını, buna Türkiye ile imzalanan mali protokollerin de dahil olduğun söyledi.

UBP’nin hükümet programının da arkasında durmadığını dile getiren Kalyoncu, UBP’nin KKTC devletine saygı duymadığını ve kendi kendimi yöneteceğim iddiasında olmadığını belirtti.

Reformlar konusuna da değinen Kalyoncu, komitelerde yaşanan sorunlardan bahsetti.

“Mali protokolden haberimiz yoktur diyenlere sesleniyorum. Bu protokol bakanlar kurulunda başbakan tarafından sunumu yapılmış bir protokoldür. Nasıl olur da haberim yoktur diyorlar” diye konuşan Kalyoncu, “yoksa burada kamuoyunda imaj oluşturma maksadı mı güdülüyor” diye sordu.

CTP’nin hükümetten gitme konusunda herhangi bir çekincesi olmadığını söyleyen Kalyoncu, “Biz su meselesinde önemli bir direnç gösterdik. Bundan rahatsız olanlar olabilir. Ama bu memlekette kendine güvenen politikacılar olduğunun görülmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Kendisinin hükümetin bozulduğu gün DNA farklılığı konusundan bahsettiğini hatırlatan Kalyoncu, istihdamlar konusuna değinirken ise UBP’nin belirli sınavlar yapılmadan istihdama gitme taraftarı olduğunu belirtti.

Daha sonra DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, ekonomik protokolü kamuoyuyla paylaşmayı düşünüp düşünmediklerini sordu. Kalyoncu’nun bunu UBP’li bakanlarla paylaştıklarını söylemesi üzerine Denktaş kendileriyle de paylaşıp paylaşmayacaklarını sordu. Kalyoncu bunun üzerine “Neden hazırlık mı yapmak istiyorsunuz” dedi.
Daha sonra Nazım Çavuşoğlu söz aldı. DNA konusunun ağrına gittiğini ifade eden Çavuşoğlu, “Siz UBP’yi öyle bir pozisyona sokuyorsunuz ki sanki istihdam yapmaktan başka derdi olmayan bir anlayıştaymış gibi gösteriyorsunuz. Ama tam bunun aksine söz vermiş olmanıza rağmen, usulsüz şekilde istihdam yapıyorsunuz” dedi.

“Geçtiğimiz günlere kadar gazetelere hükümetten memnun olduğunuzu ifade ederken şimdi UBP’yi kötülüyorsunuz” diyen Çavuşoğlu, “Zor hedefler için zor bir dönemde bu hükümeti kurduk ancak işe yaramadı” dedi.

UBP’nin suçlu gösterilmesinin gerçeği değiştirmeyeceğini, halkın gerçek durumun farkında olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, usulen iddialara cevap vermek durumunda kaldığını belirtti.

CTP’li milletvekillerinin meclis oturumuna katılmadığını söyleyen Çavuşoğlu, Başbakan’ın UBP’li bakanların yurt dışında olduğu sürelerin incelenmesi çağrısı üzerine bakanların yurt dışına gitmesinin Başbakan’ın onayına bağlı olduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, UBP’nin attığı imzaların arkasında durmadığı konusunda ise, partisinin, hükümetin bozulduğu ve halkın sıkıntı içinde olduğu bir dönemde çok benimsemediği şekilde elini taşın altına koyduğunu ifade etti.

Siyasette herkesin bir tavrı bulunduğunu, önemli olanın uzlaşı sağlamak olduğunuifade eden Çavuşoğlu, hükümet programına altı boş maddeler konulduğunu bu nedenle yasaların bir türlü geçirilemediğini söyledi.

“Hiçbir hükümet bozulmak için kurulmaz” diyen Çavuşoğlu, “maalesef bu yolculuk kısa sürdü. Birbirimizi kırmaya gerek yok” dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda daha sonra CTP Milletvekili Tufan Erhürman söz aldı. Çavuşoğlu’nun konuşması sırasında en önemli noktanın, hükümet programının altının oldurulmasının zorluğunu söylemesi olduğunu belirtti.

Bunu hükümet programı okunurken, UBP’li milletvekillerinin de ifade ettiğini AnlatanErhürman, “Ama o dönem UBP’nin kurultay dönemiydi belki bu parti içi çekişmelerin sonucuydu diye düşündük. Çünkü bu gibi bir eleştirimuhalefetten beklenirdi” dedi.

Özerkleştirme içeren DAÜ yasa tasarısı konusuna değinen Erhürman, bunun hükümet programında da yer aldığını ancak daha sonra UBP’nin farklı bir tavır geliştirdiğini dile getirdi.

Erhürman, “Her kim hükümete gelecekse bundan sonra, hükümet programına yazılan şeylerden çark edilmeyecek bir hükümet programı hazırlansın ya da çark edilecekse altına imza atılmasın” diye konuştu.

Sağlık bakanlığındaki istihdamların münhale çıkılarak yapıldığını anlatan Erhürman, bunun doğru bir hukuksal uygulama olmamasına rağmen münhale çıkılmış olmasının önemli olduğunu anlattı.

“Biz 9 aydır münhalsiz istihdam yapılmaması için elimizden geleni yaptık, engelli vatandaşlarımız konusunda bile bu ilkeden sapmadık” diyen Erhürman, yeni kurulacak hükümette tavırlarının net olduğunu; hassasiyetlerini taşımayan bir hükümette yer almalarının söz konusu olmadığını anlattı.

“Biz hükümette oluruz veya olmayız lütfen kim neyin altına imza attıysa hem arkasında durmalı hem de bunların bir an önce gerçekleşmesi için elinden geleni
yapmalıdır” diyen Erhürman aksi halde siyasetçiye güvenin daha da aşınacağını anlattı.

Ardından DP-UG genel başkanı Denktaş söz aldı. Başbakana protokolü paylaşıp paylaşmayacağını sorması üzerine Başbakan’ın hazırlık mı yapacaksınız diye sorduğunu ve bazı milletvekillerinin güldüğünü anlatarak bu durumu eleştirdi.

Ekonomik protokolün içindekileri bilmek hakları bulunduğunu anlatan Denktaş, protokolün bir tek bürokratın elinde olduğunu ve buna bir türlü ulaşamadıklarını dile getirdi.

“Buna kahkaha atmak meseleyi sadece bir koltuk derdi olarak görmektir” diyen Denktaş, “DP birkaç bakanlığa fit olacak ve başka hiç bir şeye karışmayacak sanıyorlarsa kapımızı çalmaya bile gelmesinler” dedi.

Serdar Denktaş protokolün son hali ne ise kendilerine bugün ulaştırılmasını talep ettiklerini dile getirerek, basında yer alan taleplerin doğru olup olmadığını sordu.