Güvensizlik önergesiyle düşürülen Ulusal Birlik Partisi (UBP) Hükümetinin Başbakanı ve Parti Genel Başkanı İrsen Küçük, Günaydın Ada programının konuğu oldu. Erken seçim öncesinde geçici hükümetin icraatlarını, partisinde yaşanılan ayrılıkları ve bu ayrılıkların sandığa nasıl yansıyacağı yönündeki soruları yanıtlayan Küçük, önemli değerlendirmeler yaptı. Geçici hükümetin kendi dönemlerinde almış oldukları kararları ve yaptığı birçok icraatı şov olarak değerlendirdiğini belirten Küçük, kendi hükümetlerinin de birçok iş yaptığını ama bunları çıkıp reklam etmediklerini, görev bildiklerini söyledi.
YAPILMASI GEREKENİ YAPIYORLAR:
‘Biz her fırsatta söyledik, çıkıp araştırsınlar alnımız ak dedik’ diyen Küçük, atılan pek çok adımın şova yönelik olduğunu belirterek; “Ağaç dikip çevre temizliği yapmak görevleridir. Bunlar onların asli görevleridir ama dikkat ederseniz bu hükümetin ciddi meseleler üzerinde iş yapmadığı ve yapamayacağı da aşikardır”dedi. Kısa süreli bir hükümetin şov yapmaya çalıştığını ifade eden Küçük kendi hükümetleri döneminde de birçok icraat yaptıklarını ama bunu görev bildikleri için açıklama gereği duymadıklarını söyledi.
FELLAHOĞLU YANILTICI AÇIKLAMA YAPIYOR:
Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin iktidara gelmesi halinde LTB’den 300, kamudan da 500 kişiyi işten durduracağı yönünde duyumlar aldıklarını belirten Küçük, LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu’nun yaptığı açıklamayla çelişkili şeyler söylediğini vurguladı. “Sayın Fellahoğlu biz belediye meclisinde böyle bir karar almadık dedi” diyen Küçük, bu konunun belediye meclisinde değil CTP Parti Meclisi’nde konuşulduğunu, Fellahoğlu’nun kamuoyunu yanlış açıklamalarla yanıltmaya çalıştığını da belirtti.
HEDEFTE KURULTAY İSTİHDAMLARI VAR:
Kamudan atılacak 500 kişinin kurultay istihdamları olup olmadığı sorusuna da yanıtlayan Küçük, “Bize ulaşan duyumlar bu noktadadır. Biz kurultay döneminde 360 kişi istihdam etmiştik onlar ve kamudan bazı personellerin işten çıkarılacağını duyduk”dedi. Bu istihdamların yasalara uygun olduğunu ifade eden Küçük; “Kurultay döneminde istihdam edilenler geçici olduklarını bilmiyorlar mıydı, bunların işten çıkarılmamasının yasal olmayan yanı var mı sizce’ sorusuna da şu yanıtı verdi: “Usulsüzdür çünkü bunun gibi istihdamları CTP döneminde de yapılmıştır. O binlerce insan duracak mıdır? Kaldı ki 2004’te onlar iktidara geldiğinde bin 600 işçiyi durdurttular ama orada idari bir eksiklik vardı, idari hata vardı ondan yararlanarak bunu yaptılar ama biz bu istihdamlarda onları da göz önünde bulundurduk. Bunları durdurmaya kalkarlarsa sonuna kadar da yargıda bu çocukların haklarını savunacağız.”
PROTOKOLÜN SONUNA KADAR ARKASINDAYIM:
Türkiye ile imzalanan protokolün arkasında durduğunu ve sonuna kadar desteklediğini belirten Küçük, bir protokolün ilk kez yüzde 90 oranında KKTC bürokratları tarafından hazırlandığını vurguladı. Türkiye ile ilişkilerin bozulmasında CTP hükümeti döneminde o dönem imzalanan ekonomik protokole CTP’nin uymamasının etkili olduğunu belirten Küçük, protokolün Kıbrıs Türkü’nün lehine olduğunu ve Türkiye’nin hiçbir beklentisi olmadığını da ifade etti. Küçük; “Bu program her anlamıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin lehine olan, avantajlar sağlayan, yatırımları artıracak bir programdır”dedi.
OLAYLAR CUMHURBAŞKANLIĞI’NDA TEZGAHLANDI:
Partisinde Sekizler’in ayrılmasıyla yaşanılan sorunların baş sorumlusu olarak Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu gösteren İrsen Küçük, kendisinin Amerika’da olduğu bir sürede bu olayların yaşanmasını yanlış bulduğunu ifade etti. ‘Bu olaylar hep Cumhurbaşkanlığı’nda tezgahlanmıştır’ diyen Küçük, partiden ayrılan Sekizler’in muhalefetle işbirliği yaparak kendi hükümetlerini düşürmesinin ihanet olduğunu söyledi.
NE TALAT NE DE EROĞLU LİDER DEĞİLDİR:
Ulusal Birlik Partisi’nin onursal lideri olan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu bir lider olarak görüp görmediği yönündeki soruyu da yanıtlayan Küçük; “Bizim ülkemizde lider denilince akla sadece iki isim gelir. Biri Sayın Dr. Küçük diğeri de Sayın Denktaş’tır. Onun haricinde Eroğlu da Talat da bizim gibi sıradan politikacılardır”dedi. Kendisini bir lider olarak görüp görmediği konusuna da açıklık getiren Küçük; “Liderlik Cumhurbaşkanlığı ya da başbakanlık yapmak değildir. Toplumu bir yerden alıp bir yere çıkarmaktır. Ben, Eroğlu, Talat ya da Soyer böyle bir olayı mı gerçekleştirdi tabii ki de hayır. Ben parti lideriyim toplum lideri olmadığımı biliyorum”dedi.
1976’DAN BERİ AYAKTAYIM:
Kendisini bu seçimlerle birlikte siyaset sahnesinden silme çabaları içerisinde olan bazı kesimlerin olduğunun bilincinde olduğunu da ifade eden Küçük; “Ben 1976’dan beri siyaset sahnesindeyim ve ayaktayım. Halkımız da beni gayet iyi bilir”dedi. Zor şartlar altında görev aldığını, kendisini aşağıya çekme düşüncesi içerisinde olanların yıllardır bu gayelerine ulaşamadıklarını da savunan Küçük, “Ben eminim halkımız bir kez daha bize o güveni verecektir”dedi.
MÜHRÜMÜZE SAHİP ÇIKALIM:
Ulusal Birlik Partisi’nin ilanlarında yer alan ‘davana sahip çık’ sloganının içeriğini de açıklayan Küçük,” Bizim davamız mührümüzdür. Dikkat ederseniz bizden ayrılanlar kapı kapı dolaşıp karma oy isterler ama bilirler ki UBP’liler ayrılanın peşinden gitmezler”dedi.