Cancuri, “devletin asli görevini geç yaptığından, sendikaların abartılacak bir şey olmadığını gördüklerinden, raporu düzenleyen memurların yanlış yaptıklarını anlamalarından, provokatörlerin yalanlarda ellerine hiçbir şey geçmediğini anlamalarından, gazetecilerinse ellerinde hiçbir ispat olmadan yazdıklarından dolayı suskun olduklarını” savundu.
Cancuri, birlik adına yaptığı yazılı açıklamada, “(eylem ve grevler neticesinde) günlerce gemilerde mahrum bırakılan şoförlerin, zararı 65 bin Doları bulan armatörlerin, Mağusa Limanı’nda günlük ödenen kamyoncuların, Liman İşçiler Şirketi’nin, ihracat yapamayan hellim, enginar ve narenciye üreticilerinin, acentelerin, gümrük komisyoncularının, ithalatçıların, hammaddelerini zamanında ithal edemeyen sanayicilerin ve sayısı 900’ü aşkın uluslararası nakliyecinin tazminat hakkı olup olmadığını ve bunun devletten mi, sendikalardan mı talep edilmesi gerektiğini” sordu.
Cancuri, bir daha böyle bir kaosun yaşanmamasını dilediği açıklamasında, bundan böyle olası eylemlerde her kesimin eşit şartta etkilenebileceğinin hesaplanarak, ilgili tüm kuruluşların bir araya gelmesi şartıyla bu tür eylemlere gidilmesi gerektiğini ifade etti.
Cancuri, “Unutulmamalıdır ki birinin özgürlüğü, bir diğerinin özgürlüğünü kısıtlamadığı sürece özgürlüktür. Aksi halde bu gasp olur” ifadelerini kullandı.