İşte Murat Kanatlı'nın o yazısı;
"Dün bazı konulardaki bilgi talebimiz, özellikle eski bir Belediye Meclisi üyesinin yorumları ile çok farklı yerlere çekildi... Elbette herkes yasaları, tüzükleri bilmek zorunda değil ama belediye meclisi üyeliği yapmış kişiler bunları bilmesi gerektiğine inanıyoruz... Bu nedenle kamuoyunun doğru bilgilenmesi çerçevesinde konuyu açalım...
Personel konusunda uygulamalar oluyor, sayı 898'ler düşüyor, biz bunu Belediye Başkanı facebook hesabından yaptığı paylaşımla öğreniyoruz.
65/2007 Belediye Personel Yasası, 7. Madde diyor ki
"Belediye Başkanı, Belediye personelinin atanmalarını, onaylanmalarını, asıl ve sürekli kadrolara yerleştirilmelerini, terfilerini (yükselmelerini), yer değiştirmelerini (nakillerini), çekilmiş sayılma (istifa), görevden uzaklaştırma veya görev son verilme dahil tüm disiplin işlemlerini, bu Yasa çerçevesinde oluşturulacak Komisyonların ve/veya Komitelerin ve/veya Kurulların kararları çerçevesinde yürütür.
Belediye Başkanı bu işlemleri yaparken Belediye Meclisine bilgi vermekle yükümlüdür."
Belediye Başkanın bilgi vermekle yükümlü olduğu bir konuda, kibarca habersizim dediğimde "sormayı bilmen" dendi, keşke yasa okunsaydı... Burada sorma işlemine gerek yoktur, sormayı gerektirecek bir durum da yoktur, yasanın amir hükmüdür, "Belediye Başkanı bu işlemleri yaparken Belediye Meclisine bilgi vermekle yükümlüdür" diye yasa maddesi çok açık bu nedenle konu bu kadar basit aslında, başka yere çekmeye gerek yok... Ancak 9 yıl boyunca yasanın bu maddesi işletilmedi, Başkanın belediye meclisine bilgi vermesi yükümlülüğü sağlan(A)madı ve bugünkü personel sayılarına ulaşıldı diye, biz de mi susalım? Neden? Belediye Başkanın vermekle yükümlü olduğu bilgiyi oda oda dolaşıp, belediye personelinden neçin toplamak zorunda olalım?
Özellikle Belediye Meclisi üyeliği yapmış kişilerin kamuoyunu daha doğru bilgilendirmesini bekleriz! Herkesin tecrübelerinden yararlanalım ve belediyeyi 9 yılda içine sokulduğu bu durumdan hep beraber çıkaralım diye umudumuzu koruyoruz ama kamuoyu yanlış bilgilendirildiğinde ve bu sürgit edilirse, cevap vermeye de mecburen, çok istemesek de devam edeceğiz... Yasalardaki amir hükümleri rica minnet uygulanmasını istemek değil, yasaların tam anlamı ile uygulanmasının takipçisi ve zorlayıcısı olacağız... bunun da altını çizmek isteriz... Bu bizim farkımız olacak
...
Dünkü sorularımızın dayanaklarını açmaya devam edelim...
Lefkoşa Belediyesi zor durumda, mali önlem alacağız... 51/1995 Belediyeler Yasası 48. madde diyor ki:
"(2) Bütçeyi görüşmek, karara bağlamak, bütçenin bölümleri arasında aktarma yapmak ve gerektiğinde ek bütçe yapmak;
(3) Aylık hesap cetvellerini ve sayman hesaplarını incelemek;"
Bu konularda ilk meclis toplantısında 6 Temmuz'da yazılı talepte bulunduk madde 62 dayanarak: "Belediye Başkanı, Meclis üyelerinin Belediyeye ait işler hakkındaki sözlü ve yazılı sorularını yanıtlamakla yükümlüdür. Belediye Meclisi toplantı halinde olmadığı zamanlarda da yazılı soru sorulabilir"... Bu çerçevede 6 Temmuzda 2 yazılı, 3 sözlü soruyu Belediye Başkanına toplantıda ilettik...
Bu mali tablo elimize gelmedi ve biz karar üreteceğiz. Nasıl? Belediye binasına her girdiğimizde insanların sorulara cevap vermek gerek, ne deyceğiz? Yasada belirtilen ya ek bütçe yapacağız ya bölümler arası aktarma ya da yeni bir kaynak yaratılacak; bu kesin, o zaman bu bilgilerin en kısa sürede Meclis üyelerine sunulması gerekmez mi? Bu durumda bizim sorma biçimimiz neçin sorun olur? Bilgi olmadan, eskiden olduğu gibi mi karar üretmemiz istenmektedir? Bilgi olmazsa karar olmaz, karar olmazsa yürütme olmaz, bu temel prensibi işletmek istedik diye mi suçlanıyoruz?
Madde 37 (3) diyor ki "Belediye Meclisi, bu Yasayla Belediyeye verilmiş bulunan görev ve yetkiler çerçevesinde, belde halkını ilgilendiren yerel konuların karara bağlandığı en yetkili kuruldur"... Koca bir tiyatro festivali için sponsor belirleniyor ama en yetkili organın üyelerinin bilgisi yok, bunu da bizim istememiz gerekiyor diye cevap alıyoruz. En yetkili organ her bilginin peşinde koşacaksa, kararları ne zaman alacağız? Bilgiler geldikçe en yetkili organ oturup sağlıklı kararlar üretebilecektir. Talebimiz bu kadar basittir aslında... ama her yapı içinde olduğu gibi her yerde statükolar var, eski usul ile yol almaya çalışanlar var, eski usuller bizi bugün geldiğimiz yere getirdi, bu nedenle bazı şeyleri hemen değiştirmek gerek... Bilgi akışının kurumsallaşması da bunlardan biridir...
Toplantılarla ilgili usuller belirlenirse ve başkan dersa işçilerle ve halkla ben yalnız toplantıları yapacam, dert değil, sorun olmaz ama çalışanlarla olan Atatürk Spor Salonundaki toplantıya davet alıp, sonra çağrılmazsak bize de çalışanlar tarafından sorulduğu için biz de sorarız, bundan doğal ne olabilir? Fotoğraf muhalif belediye meclisi üyeleri belediye başkanını yalnız bıraktı gibi gözükünce, bize sorulan "neden" sorusunun cevabını aramaya çıktık, bu da aslında basit bir bilgi akışı talebidir...
Elbette basından okuyup bir Lefkoşalı olarak toplantılara gidebiliriz ama Belediye Meclisi üyesi mi, Lefkoşalı mı olarak gideceğimin bilgisini istemek de mi sorun?
---
Bu arada dışarıda dert edinildiği gibi içeride dert edinilmediğini söyleyim... Belediye Başkanı Mehmet Harmancı ile sohbetimizi, konuşmamızı yaptık... biz sorunlarımızı çözüp, sorunları çözmek için çalışmalarımızı da sürdürüyoruz... Onun da bize, bizim de ona eleştirilerimiz baki kalmak kaydı ile biz yolumuza devam ediyoruz... Yani arada sanki kriz varmış fotoğrafını kamuoyuna yansıtmaya çalışanların tavrına düzeltme yapalım, eleştirilerimiz, kabül etmediğimiz tavır ve davranışlar var... Bunları her düzeyde, her durum kendi özgünlüğü içinde ortaya koyarak ilerliyoruz...
Amaç kurumsal kimliğini yeniden kazanmış bir Belediye Meclisi, başka bir yerel yönetim siyasetinin hayata geçirilmesi, Lefkoşa'nın hak ettiği beledi hizmetleri her yönü ile alması, çözüm sürecine Lefkoşa'nın iki toplumlu karakteri ile katkılar yapabilmesi... Tümünü hemen şimdi istiyoruz ve alacağız... umudumuz var "...