4 Ekim 2025 Cumartesi
G.KIBRIS

Rum Dışileri Bakanı ndan itiraf

Rum Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli, müzakerelerde bir adımlık ilerlemenin olmadığını itiraf etti
Yayınlama: 16.04.2012 03:00 Güncellendi: 03.10.2025 07:05 762 okuma
Rum Dışileri Bakanı ndan itiraf

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli, KIBRIS’a yaptığı açıklamada, iki lider tarafından yürütülen müzakerelerde herhangi bir ilerlemenin olmadığını söyledi. Markulli “Üzülerek belirtmek isterim ki; bırakın ilerlemeyi, müzakerelerde gerileme olmuştur” dedi.

 

 


Rum Bakan, Kıbrıs Türk liderliği ile Türkiye Hükümeti’nin “B Planı” bulunduğunu ve  bu planı yaşama geçirmeye çalıştıklarını ileri sürdü.

 

 


Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliğinin İslam Ülkeleri Örgütü’nden daha güçlü tanınma talep ettiğini öne süren Markulli, TC Başmüzakerecisi Egemen Bağış’ın Türkiye ile birleşme ve iki ayrı devlet taleplerini açıkça dile getirdiğini söyledi.
Markulli şöyle konuştu:

 

 


“Umarım Kıbrıslı Türk yurttaşlarımız, sonunda, gerçek çıkarlarının Kıbrıslılara ait, yeniden birleşmiş bir Ada’da olduğunu görürler ve Türkiye ile yerleşiklerin çıkarlarına hizmet etmezler.”

 


“Müzakerelerin devamından yanayız”

 


Markulli, hükümet olarak müzakerelerin devamından yana olduklarını da dile getirdi ve şunları ekledi:

 


“Biz hükümet olarak müzakerelerin uzlaşıldığı şekilde devamından yanayız. Uzlaşılan zemin BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirtilmiş olan siyasi eşitliğe dayalı federal çözümdür. Tek bir Kıbrıs devleti, tek egemenlik, tek uluslararası kimlik ve tek vatandaşlık içerecek bir çözümdür. Bizi yeniden birleştirecek yeni bir anayasa üzerinde anlaşmak zorundayız. Biz bunun, Türkiye’nin işgal altındaki bölgelerde kurduğu kontrolü terketmesi ve Kıbrıslı Türklerin tek başlarına kendi geleceklerine karar vermelerine olanak tanıması halinde mümkün olduğuna inanıyoruz.”

 

 


Markulli, KIBRIS’ın, “sizce çözümün önündeki temel sorun ya da sorunlar nelerdir?” sorusunu da şu sözlerle yanıtladı:
“Çözümün önündeki temel sorun, Türkiye’nin işgali ve Kıbrıs üzerinde sürekli kontrol kurma emelleridir.

 

Üzülerek söylerim ki, Türkiye’nin militarist kontrolünü devam ettirdiği ve binlerce yerleşiği Ada’ya taşıması sürdüğü müddetçe; bize ait mal ve mülklerle kültürel mirasımızı kullandığı, yıkıp yok ettiği sürece; daha ve daha çok engel (sorun) çıkacaktır ve çözüm çok daha zor ulaşılır hale gelecektir.

 

 

Kıbrıslı Türkler konuşmak, ses çıkarmak zorundadır. Kıbrıslı Türkler AB vatandaşıdır ve AB toplumu içerisinde daha iyi bir gelecek haklarıdır. Hala umudum ve rüyam o günün geleceği;hepimizin özgür olacağı ve yeniden birleşeceği yönündedir.”

 


“Tanıma şart”

Başmüzakereci Egemen Bağış’ın, “Türkiye’nin AB’ye değil, AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu” söylediğini, ancak AB’nin bunu farklı bir şekilde duyduğunu öne süren Markulli, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin devam edebilmesi için, Kıbrıs sorunu dışında “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni tanımak için bazı adımlar atması gerektiğini, özellikle de Ankara Protokolü’nü uygulaması ve AB’ye aday olan diğer ülkeler için de geçerli olan kriterleri yerine getirmesinin icap ettiğini bildiğini iddia etti.

 

 


Markulli, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’na davet edildiğini, bu çerçevede AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Komiseri Catherine Ashton ile toplantı yaptığını ve toplantıda, Güney Kıbrıs’ın İstanbul’da yapılan Suriye Zirvesi’ne davet edilmeyeceğini söylediğini öne sürdü.

 


Ashton’un, Davutoğlu’nun bu söylemi üzerine “çok doğru bir tavır takınarak”, İstanbul’daki zirveye katılmadığını iddia eden Markulli, Ashton’un ve “zirveye katılmayan” diğer 12 AB üyesi ülkenin bu tavrının, “Kıbrıs’ın yalnız olduğunu” savunan ülkeler için yanıt teşkil ettiğini öne sürdü.

 

 


Gazeteye göre Markulli, Türk tarafının müzakerelerle ilgili “B Planı”na karşılık, Rum Yönetimi’nin “Anti-B Planı” bulunmadığını, Rum tarafının tek planının adanın yeniden birleşmesi olduğunu, Türkiye’nin planının da, adada iki devletli çözüm olduğunu söyledi.