Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Politis gazetesine yaptığı açıklamada Helenizmin çıkarlarını ön plana çıkaranların ne dediklerini bilmediklerini ifade etti. Anastasiadis, “çözüm çabalarının bu kez de başarısız olması halinde böyle bir gelişme kimseyi endişelendirmiyorsa veya birilerinin önerdiği gibi belirsiz stratejiler belirlenmesiyle bazı gelişmelerin olacağı umuluyorsa, o zaman o birileri gerçek dünyada değil, var olmayan ütopik bir dünyada yaşıyor demektir”şeklinde konuştu.
Çözümden sonra Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de bir dost ülke ve işbirliği ortağı olarak görmek durumunda olacaklarını hatırlatan Anastasiadis, “çözümün bize ekonomik getirisi büyük olacak” dedi.
Çözümden sonra Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan ile 3lü bir dostluk paktı imzalamak istediğini de ilk kez açıklayan Rum Lider Anastasiadis, “1960’taki durumun bugünkünden farklı olduğu gerçeğinin teslim edilmesi, kanaatimce olumlu bir gelişmedir, özellikle de yeni durumda Kıbrıslı Türklerin de devlet yönetiminde rol alacakları ve siyasi eşitliğe sahip olacakları düşünüldüğünde, iki bölgeli bir karaktere sahip olunacağı da göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.
Çözüm çabaları çerçevesinde Kıbrıs – Yunanistan – Türkiye arasında gerek işbirliği gerekse bölgedeki barışa yönelik bir anlaşma imzalama düşüncesini yineleyen Anastasiadis, Güzelyurtla ilgili soru üzerine “Hassas konular hakkında yorum yapmak istemiyorum, zira bu gibi konulardaki kamuoyu açıklamaları mevcut problemleri daha da çoğaltıyor. Ben bu sorunun diyalog ve yapıcı fikirler yoluyla aşılacağına inanıyorum” yanıtını verdi.
“Tüm başlıklarda ciddi bir bütünlüklü ilerleme sağlandığını düşündüğüm anda adım atmaktan kaçınmayacağım. Şuanda önemli bazı konular hala netlik kazanmadı” diyen Rum Lider, tarafların birbirlerinden ne talep ettiklerini kamuoyu ile paylaşmanın kimseye yarar sağlamayacağına vurgu yaptı.
Bazı şahısların bilmedikleri konularda fikir yürüttüğüne işaret eden Anastasiadis, “Ayrılıkçı çabalara izin verecek değilim. Doğru bilgilendirme ve açıklamalar kanalıyla ciddiyet hakim olacak. Halkımızın da kendi çıkarına olan ve olmayan nedir görüp tartışması için yeterli zaman olacak” diye konuştu.
Çözümün ekonomik boyutları üzerine kendisine soru yöneltilen Anastasiadis, Kıbrıs sorununun çözümünün ülkenin coğrafik ve stratejik konumu nedeniyle ekonomik istikrar getireceğini vurguladı.
Ciddi yatırımcılar sorununun çözülmemesinden çekince duyduğunu belirten Anastasiadis, Dünya Bankası ve İMF’nin hazırladığı raporların önümüzdeki iki ay içerisinde hazır olacağını söyledi.
NikosAnastasiadis, “bazılarının nelerden endişelenmediğini ben artık bilemiyorum… Fakat diyeceğim şu ki, ilk kez Dünya Bankası ile IMF, devlet yapısının -federal ve kurucu devletler düzeyinde- nasıl olması gerektiğine ve tazminatı tercih edecek mal sahiplerine verilecek tazminat bağlamında çözümün maliyetine dair net bir görüntü elde edilmesi için müdahildir” dedi.
Anastasiadis “Ya bu sefer de Kıbrıs sorunu çözülemezse?” sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Böyle bir şey dilemem ama bu, çözümsüzlük tehlikesi var diye herhangi bir çözümü kabul etmemiz gerektiği anlamına da gelmiyor. Bu nedenle –hassas ve özlü alanlarda- bütün çabamız, halkın büyük bölümünün Annan Planı’nı reddetmesine sebep olan birçok maddeyi iyileştirmektir. Çözümsüzlük derken, evet, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bugün bildiğimiz gibi devamı söz konusu olabilir fakat hemen kapımızda duran tehlikeleri göz ardı edemeyiz. Kuzeyin entegrasyonu ile Türk sınırlarının genişlemesiyle birlikte, Kıbrıs’ın artık Türkiye’yle sınırı olması bunların başında geliyor. Böyle bir gelişme kimseyi endişelendirmiyorsa veya birilerinin önerdiği gibi belirsiz stratejiler belirlenmesiyle bazı gelişmelerin olacağı umuluyorsa, o zaman o birileri gerçek dünyada değil, var olmayan ütopik bir dünyada yaşıyor demektir.”