Ülkemizde neredeyse kadına şiddet uygulanmayan gün yok gibi… Mahkemelerde de bu suçla ilgili konulara daha sık rastlanmaya başlandı.
Gazimağusa’da, Selahattin Yücel isimli öfkeli adam, üç yıl önce boşandığı eski eşi Seher Yücel’i, çocuğunu görmesine izin vermediği gerekçesiyle döverek kafatasını yardı.
“Gurbet Tepesi” diye bilinen bölgede, önceki gece meydana gelen olay görenlerin yüreğini hoplattı. Talihsiz kadın, öfkeli eski kocasının elinden, polisi arayan komşularının sayesinde kurtuldu.
Kafatasına 8 dikiş atılan Seher Yücel hastanelik olurken, Selahattin Yücel de polis tarafından tutuklandı.
“Vahim zarar” ve “Ciddi darp” suçlarından tutuklanan Selahattin Yücel hakkındaki polis soruşturması bir günde tamamlandı ve öfkeli koca ileride yargılanmak üzere dün, 20 gün süreyle hükümsüz tutuklu olarak Lefkoşa Merkezi Cezaevi’ne gönderildi.
Gazimağusa Kaza Mahkemesi Ceza Davaları Yargıcı Banu Soyer’in huzurunda görüşülen teminat duruşmasında İddia Makamı Başsavcılık adına davayı yürüten Savcı Hasan Çaltılı, Gazimağusa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Adli Şube Amirliği’nde görev yapan Müfettiş Muavini Mustafa Ozantürk’ü tanık kürsüsüne çağırdı.
Müfettiş Muavini Mustafa Ozantürk, zanlı Selahattin Yücel’in 1 Nisan 2013’te saat 20.30’da, Çiğdem Sokak’taki 6 numaralı evde eski eşi Seher Yücel’i boğazından tutup duvara ittiğini ve adı edilenin kafatasını duvara vurarak ciddi şekilde darp ettiğini anlattı.
Seher Yücel’in kaldırıldığı hastanede tedavi edildikten sonra taburcu olduğunu belirten Mustafa Ozantürk, zanlının Sosyal Hizmetler Dairesi’nin koruma ve denetiminde olan eski eşini 2 ay önce yine ciddi şekilde darp ettiğini anımsattı ve zanlı Selahattin Yücel’in müştekiye “Polise şikayet edersen öldüreceğim” diye haber yolladığı yönünde duyum aldığını söyledi.
Suç işlemeyi alışkanlık haline getiren Selahattin Yücel’in mahkeme emirlerine riayet etmediğini vurgulayan tanık polis, önceden yasa dışı yollardan Güney Kıbrıs’a geçen zanlının serbest kalması halinde kaçabileceğine vurgu yaptı.
Mustafa Ozantürk, zanlı aleyhine başlattığı tahkikatını tamamladığını belirtti ve zanlının davaları sonuçlanıncaya değin, bir ay süreyle Merkezi Cezaevi’nde tutuklu kalmasını talep etti.
“Teminata bağlayın”
Zanlıyı savunan Avukat Derya Karaca, polisin cezaevi talebine itiraz ederek, müvekkilinin konu suçla bağlantısı olmadığını ileri sürdü.
Avukat Derya Karaca, KKTC’de yerleşik olan müvekkilinin yargıdan kaçmayacağı yönünde beyanda bulunarak, mahkemeden müvekkilini teminatla serbest bırakmasını istedi.
Huzurundaki başvuruyu, şahadeti ve beyanları değerlendiren Yargıç Banu Soyer, konu suçun yasada 3 yıla kadar hapis cezası öngördüğüne dikkat çekti ve zanlının benzer suçları işleme olasılığı olduğu hususunda bulgu yaptı.
Yargıç Soyer, yargıdan kaçacağı yönünde şüpheleri olduğu zanlının, davaları sonuçlanıncaya değin, 20 gün süreyle, hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderilmesine emir verdi.