Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 2016-2017 Adli Yılı açılış töreninde yaptığı konuşmanın medyaya farklı yansıtılması konusunu değerlendirdi.
Şefik, konuşma metnini hazırlarken birkaç farklı çalışma yaptığını, basına da konuşma metninin değil hazırlık metinlerinden birinin servis edildiğini söyledi.
Narin Şefik, kendisinin daha sonra açılışta okuduğu metni basın ile paylaştığını, bunu yapmasının ardından ise bazı basın kuruluşları tarafından eleştirildiğini ifade etti.
Kendisine yönelik, söylediğinin arkasında durmadığı şeklinde tenkitler yapıldığını dile getiren Şefik, “Ben Yüksek Mahkeme Başkanı olarak her zaman söylediklerimin arkasındayım, bir hata olmuştur, daha sonra buna yönelik düzeltme de yapıldı” dedi.
Şefik, Adli Yıl açılışında yaptığı konuşmanın kayda alındığını, orada söylenenlerin belli olduğunu ve “söylediklerini hiçbir şekilde geri almadığını, değiştirmediğini, düzeltmediğini” vurguladı.
Şefik, konuşmasıyla ilgili düzeltme yapmasının yegane sebebinin; “idari bir hata nedeniyle canlı yayında yaptığı konuşmanın metninin yanlış dağıtılmasından kaynaklandığını” kaydetti.
Narin Ferdi Şefik, Adli Yılın açılışında yaptığı konuşmada özetle; “Bağımsız bir yargı gerçekten istenilirse, yargıçların yaşamlarını ve çalışma hayatlarını rahat bir şekilde geçirmeleri sağlanmalıdır” diye bir cümle bulunduğunu ve buna da farklı bir anlam yükletilmek istendiği intibası edindiğini kaydetti.
Şefik, Kaza Mahkemesi Başkanından daha aşağıdaki yargıçların bir rota sistemi bulunduğunu, nöbet tuttuklarını ancak ek mesai ve yolluk gibi bir bedel almadıklarını da gündeme getirdiğini anımsattı.
Şefik bu anımsatmayı ek mesai külfetinden kurtarılması gerektiğini vurgulamak için yaptığını yargıç maaşlarının iyi olduğunu artış talepleri olmadığını belirtti.
Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, mahkeme kararlarının uygulanmaması konusunda da bazı örnekler verdiğini ifade ederek, esasen “yargıda olan konularla ilgili konuşulmaması gerektiğini” vurguladığını söyledi.
Şefik, konuşmasında örnek verdiği olayların mahkeme sürecinin devam ettiğini belirtti.
Doktorlarla ilgili konuda Yargıtay önünde davanın devam ettiğini, Girne Karaoğlanoğlu’ndaki inşaat ile ilgili Girne Mahkemesinde halen devam eden bir dava ara emri bulunduğunu, ancak ara emrine itaatsizlik olduğu gibi bir müracaatın mahkemede bulunmadığını, resen bilgi ile de hareket edemeyeceklerini ifade eden Şefik, “Girne Üniversitesi konusunda ise; ismin kullanılmasının mahkeme emrine riayetsizlik teşkil ettiğini iddia eden tarafın Yüksek İdare Mahkemesinin huzurunda bir istidası vardır, o istida da halen gündemdir, yani orda da karar verilmemiştir. ‘İtaatsizlik var mıdır yok mudur’ diye” dedi.
Şefik, mahkeme emrine itaatsizlik olupolmadığı konusundaki hukuki sürecin henüz tamamlanmadığını ifade etti.
“Orada enteresan olan; ticari unvan altında Girne Üniversitesi sözlerinin kullanıldığı iddia edilmiş, daha sonra ticari unvan sahibi ticari unvan hakkını iptal etmiş geri çekmiştir. Şu anda o ticari unvan yoktur. Şu anda iddia, bu ismi YÖDAK Yasasının verdiği haktan dolayı kullanıyoruzdur. YÖDAK Yasası gerçekten öyle bir hak veriyor mu vermiyor mu bu konuda mahkemenin kararı yoktur. Ticari unvan olarak kullanılmayacağına dair karar ara emri var, yürütmeyi durdurma emri var, ancak YÖDAK Yasası ile ilgili iddiaları henüz mahkeme tarafından değerlendirilmiş değildi. Bu koşullarda yapılanların mahkeme emrine itaatsizlik olup olmadığı da mahkemenin gündemindedir.”