Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, Türkiye’den gelen suyun yönetimi konusunda açıklamada bulundu.
Bakan Atun su konusunda koalisyon ortakları arasında önemli bir farkı bulunmadığını kaydetti.
Atun, iki partinin prensipte antlaştığı konuların Türkiye Cumhuriyeti ile paylaşıldığını ve protokolün yakın bir tarihte imzalanacağını söyledi.
Türkiye Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Atun; “Türkiye tarafına baktığımızda KKTC Devleti’nin imzaladığı protokollere güvenerek 2 milyar TL’lik yatırım yapan Türkiye Cumhuriyeti devleti yöneticileri haksız
diyemiyorum” şeklinde konuştu.
Su konusunda KKTC’yi bağlayan konulara açıklık getiren Atun; ‘2010 yılında İrsen Küçük ve Beşir Atalay arasında imzalanan ve daha sonra da Meclis’ten geçirilen onay yasasıya atıfta bulundu.
Atun; “Bu anlaşma; iletim hatları dahil yatırımın; yani tüm ilçelere su taşıyacak hatların yatırımının Türkiye Devlet Su İşleri tarafından yapılmasını öngörüyordu. İkincisi de suyun maliyetiyle alakalı yatırımın geri ödenebilmesi için makul bir kar payının
belirlenerek geri ödeme amacıyla bu unsurun belirleyici olmasının gerektiğini ortaya koyuyor”dedi.
Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan 2013-2015 protokolün 6’ıncı1 maddesinde de değinen Atun, Türkiye’den gelen suyun dağıtımının Yap-İşlet-Devret veya Yap-İşlet modellerinde işletme haklarının devri ile özel sektöre yaptırılacak ifadesinin bulunduğunukaydetti.
Bu yapının üzerine; hayata geçirilmesi imkansız modeller üzerinden tartışma yapmanın ve zorlamanın devlet ciddiyetine yakışmadığını belirtenAtun, hayata geçmeyecek taleplerle ülkenin ve halkın zamanının çalındığı görüşünü ifade etti.
Atun, BESKİ modelinin çalışmasının mümkün olmayacağını ve ilk baştan itibaren çökmeye mahkum bir modelin ortaya atıldığını belirtti.
Sunat Atun; UBP ve CTP’ninbağımsız, özerk bir denetleme düzenleme kurulu oluşturulması konusunda mutabakat sağlandığını açıkladı.
Denetleme ve Düzenleme Kurulu’nun suyu resmen yöneteceğini vurgulayan Atun, Güzelyalı’dan başlayacak su dağıtımı konusunda da prensipte anlaşıldığını söyledi.
Kurul’un bir üst fiyat limiti belirleyeceğini ve bu fiyat limitini şirketin aşamayacağını vurgulayan Atun, “Hiçbir şekilde devlet eliyle bir özel fiyat tekeli oluşturulması söz konusu değildir” dedi.