DPUG Milletvekili Hakan Dinçyürek, su konusunda hükümetin Ankara’ya gideceğini hatırlattı; varılan son anlaşmanın ne olduğunu sordu. Dinçyürek, Meclis’in devre dışı bırakıldığını, Ankara’ya gidilmeden önce bilgi istediklerini söyledi.
TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı da su konusunda kriz yaşandığını, hükümetin bozulma noktasına gittiğini, sonuçta özelleştirmenin ve UBP’nin kazandığını savundu. Kararın eninde sonunda meclisin onayına geleceğini belirten Çakıcı, halka ve meclise bilginin şart olduğunu söyledi.
CTP BG Genel Sekreteri Tufan Erhürman da CTP’nin “özelleştirmeye karşı olması” veya “yap işlet devret” yaptırmayacak gibi yaklaşımların doğru olmadığını ifade ederek, “yap işlet devret” modelinin sadece “özelleştirme” anlamına gelmediğini, bunların tartışılabileceğini kaydetti.
Muhalefetin görüşlerini saygıyla sevgiyle karşıladıklarını ifade eden Erhürman, Ankarada bir görüşme yapılacağını ve bunun elbet Mecliste görüşüleceğini kaydetti.
Erhürman, Dinçyürek’in “Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesiyle” ilgili olarak ise bunun “demagoji” olduğunu kaydetti, ülkeye yapılacak yatırımların ülkeye gerçekten katkı sağlayacaksa karşı olmadıklarını vurguladı.
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün de hükümetin, su konusunda hükümetlerarası anlaşma metninin imzalanması yönünde Pazartesi ilk adımı atacağını belirterek, “bu hiçbir zaman hükümet krizi noktasına gelmedi. Böyle bir şey hiçbir zaman olmadı. Basın ne yorum yaptı onu bilemem” dedi. Suyun işletmesinde dünya modellerinin uygulandığını yeni bir şey keşfedilmediğini kaydeden Özgürgün, “UBP Kimseye gol atmadı, siyasette doğru olan halk için doğru olanı yapmaktır, üzüm yemek gerekmektedir. Özelleştirme bir dünya meselesidir. Suyun yönetimi Devletindir. İşletilmesi bugünkü koşullara göre de en doğru şekilde düzenlenecektir” dedi.
Maliye Bakanı Birikim Özgür de su konusunda Türkiye’den sunulan model ile KKTC’nin verdiği model arasında geçen yıl çok ciddi farklılıklar olduğunu, ancak bu sıkıntıları Aralık ayında Türkiye ile görüştüklerini belirtti. Belediyelerin de çok önemli bir fonksiyonu bulunduğunu ifade eden Özgür, burada belediyelere rağmen adım atılamayacağını Türkiye ile konuştuklarını ve belediyelerin de anlaşmanın içinde yer alacak şekilde bir revizyon yaptıklarını belirtti.
Maliye Bakanı Özgür, 24-25 Aralık’ta yapılan uzlaşı toplantısını anlatarak, modele zarar vermeyecek şekilde mümkün olduğunca belediyelerin her aşamada etkin katılımcı olacağı bir model öngörüldüğünü, bu konuda yanıtın kendilerine Ankara’da verileceğini vurguladı. Yanıtın ne olduğunu Pazartesi günü Ankara’da alacaklarını ifade eden Özgür, sorunun artık bir sonuca ulaşılmasını ve bu konuda toplumsal seferberlik mantığıyla hep birlikte bu projeye sahip çıkılıp uygulanmasını umduğunu kaydetti.