23 Aralık 2025 Salı
KIBRIS

Tarım Ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Bütçesi Kabul Edildi

Meclis Genel Kurulu’nda Kamu Hizmeti Komisyonu Bütçesi ardından, 236 Milyon, 856 Bin, 400 Türk Lirası olarak öngörülen Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Bütçesi kabul edildi.
Yayınlama: 21.12.2016 03:00 Güncellendi: 21.12.2025 03:55 303 okuma
Tarım Ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Bütçesi Kabul Edildi

Lefkoşa, 20 Aralık 16 : Meclis Genel Kurulu’nda Kamu Hizmeti Komisyonu Bütçesi ardından, 236 Milyon, 856 Bin, 400 Türk Lirası olarak öngörülen Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Bütçesi kabul edildi.

ANGOLEMLİ

Tarım Bütçesi üzerine söz alan TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, ülkede kuraklık yaşandığını ancak Hükümetin bu konuda ciddi bir çalışma ve hazırlık yapmadığını ifade etti.

Angolemli, bir çok köyün tohumluk arpa ihtiyacının sağlanamadığını ifade ederek, mazot konusunda da eleştirilerde bulundu.

Pahalı yakıtın çiftçi ve hayvancıya kullandırıldığını söyleyen Angolemli, çiftçi ve hayvancılar için renkli mazota geçilmesi gerektiğini belirtti.

Güney ve Kuzey’de et fiyatlarındaki farklılığa dikkat çeken Angolemli, Güneyde çiftçi ve hayvancının desteklenmesi nedeniyle et fiyatlarının da düşük olduğunu anlattı. Angolemli, Kuzey’de et fiyatlarının yüksek olmasını eleştirdi.

Güney’den kaçakçılık ve gıda denetimi konusuna da değinen Angolemli, bu konudaki yaptırımların caydırıcı olması gerektiğini vurguladı.

Halka temiz, sağlıklı, gıda maddesi sunulmasının devletin görevi olduğunu ifade eden Angolemli, hiç kimsenin, hiçbir üreticinin halkı zehirlemeye hakkı olmadığını kaydetti.

Balıkçılık konusuna da değinen Angolemli, bu konuda bize sunulan nimetlerden de yararlanılamadığını belirtti.

Süt konusunun da her zaman sorun olduğuna işaret eden Angolemli, bunların imalatçıların zamanında ödeme yapmamasından kaynaklandığını kaydetti.

Süt konusunda zamanla tekelleşme olduğunu, bu durumun önüne geçilmesi gerektiğini ifade eden Angolemli, üreticiyi, imalatçıyla karşı karşıya getirmemek gerektiğini söyledi.

Angolemli, TÜK’ün ve Süt Kurumu’nun tarafsız olması gerektiğini, her gelen hükümetle değişmemesi gerektiğini vurguladı.

SERDAROĞLU

UBP milletvekili Ergün Serdaroğlu, gıda güvenliği konusunda bir konuşma yaptı.

Gıda kaynaklı hastalıkların olumsuz sonuçlar doğurduğunu söyleyen Serdaroğlu, üretiminde tüketime kadar etkin bir kontrolün olması gerektiğini, bu noktada da denetimin şart olduğunu vurguladı.

Gıdaların ilaçlanmasının önemli olduğunu ancak ilaçlama ile hasat arasında geçen sürenin devlet tarafından denetlenmesi gerektiğini dile getiren Serdaroğlu, beklenilmesi gereken süreye uyulmamasının kötü sonuçları olduğunu belirtti.

Serdaroğlu, çiftçinin sürekli eğitilmesi ve bilgilendirilmesi gerektiğini ifade etti.

İthal edilen ürünlerin tahlillerinin yapılması gerektiği üzerinde duran Serdaroğlu, bu konunun hassasiyetle ele alınmasını ve örnekleme yapılmasını istedi.

Gıda üretim tesislerinin titizlikle kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Serdaroğlu, bunun insan sağlığının korunmasında büyük önem taşıdığını ifade etti.

Serdaroğlu, pestisit oranı yüksek çıkan ürünlere ne olduğunu, ayrıca mezbahaların hangi sıklıkta denetlendiğini sordu.

Serdaroğlu, Gıda ve Yem Yasası’nın tüzükleri ile Hal Yasası’nın kısa sürede geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Yerleşim alanlarında seracılık yapmanın doğru olmadığını söyleyen Serdaroğlu, buna izin verilmemesi gerektiğini dile getirdi.

HAMZAOĞULLARI

CTP milletvekili Biray Hamzaoğulları,  “durumu iyi olan” çiftçi ve hayvancıların eylem ve protestolara katıldığını, ancak çoğu üreticinin durumunun iyi olmadığını söyledi.

Hamzaoğulları, son 3 yılda İskele ve Karpaz bölgesine katkı yapıldığı için yeni traktör sayısının arttığını söyledi.

Soğuk süt zinciri ve büyükbaş hayvancılığının koptuğunu, belli bir ölçekte yapılması gerektiğini söyleyen Hamzaoğulları, küçükbaş hayvancılıkta da belli bir rakamın aşılmaması gerektiğini kaydetti.

Üretici ve hayvancıya verilen desteklere değinen Hamzaoğulları, bu desteğin ihtiyacı olan kişilere verilmesinin önemli olduğunu, desteğe ihtiyacı olmayanlara verilmemesi gerektiğini ifade etti.

Hamzaoğulları, destek kriterlerinin iyi değerlendirilmesi ve adaletli davranılmasını istedi.

Yatırım kredilerinin Karpaz bölgesindeki üreticilere kullandırılmadığını savunan Hamzaoğulları, bölgedeki üreticinin kredi alamadığını, buna anlam veremediğini söyledi.

Küçük ve büyükbaş hayvancılığın sınırlandırılması ve teşviklerin de 100 adete göre değiştirilmesini isteyen Hamzaoğulları, bugünkü sistemde üreticinin ayağa kalkmasının mümkün olmadığını belirtti.

Yerli üreticinin ürünlerinin oteller tarafından alınması gerektiğini dile getiren Hamzaoğulları, bu konuda adım atılmasını istedi.

Süt taşımacılığına da değinen Hamzaoğulları, soğuk süt taşıma araçlarının T iznine tabii tutulması gerektiğini, izinsiz kullanıldığını belirtti.

ŞAHALİ

CTP milletvekili Erkut Şahali, tarıma ayrılan bütçeyi eleştirerek, hedeflere ulaşmayı sağlayacak noktada bulunmadığını kaydetti.

Şahali, kamuya dönük destekleme programlarının en fazla olduğu bakanlığın Tarım Bakanlığı olduğunu söyleyerek, 2017 için destek miktarının azaltıldığını, yaklaşık 10 milyona yakın bir kesinti olacağını, dolayısıyla 2017’nin bu yıldan daha zor bir yıl olacağına inandığını belirtti.

Bütçenin ihtiyaçları karşılamaktan uzak kalacağı inancını dile getiren Şahali, bu durumun zor bir yılı işaret ettiğini söyledi.

Şahali, reform destek ödeneklerinin kullanılmaya başlandığını da iddia etti.

Akaryakıtın renklendirilmesi konusundaki yasal değişikliğin Meclis komitesinde bekletildiğini kaydeden Şahali, “bu konuda 2017 bütçesinde de ödenek yoktur,  Hükümet ortaya irade koymuyor”  dedi.

Türkiye ile imzalanan protokollere uyulmadığını söyleyen Şahali, Tarım Master Planı’nın zamanında hazırlanmadığını, Tarım Strateji Belgesi’nin yayımlandığını ancak güncel bilgi içermediğinden ülkenin yarınına ışık tutamayacağını savundu.

Şahali, nitelikli  pazarlara nitelikli ürün yetiştirme konusunda neler yapıldığını sordu.

Tarım Dairesi’nin denetimi ve eğitim faaliyetlerini geliştirerek sürdürmesinden mutluluk duyduğunu söyleyen Şahali, gıda güvenliğini sağlamada denetimin çok önemli olduğunu kaydetti.

Şahali, dairenin kapasitesinin artırılmasına yönelik hükümetin elinde bir fırsat bulunduğunu, bunun değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Dairenin halk sağlığını korumda çok büyük önemi olduğunu vurgulayan Şahali, gıda kaynaklı sebeplerle hastalıkların azalmasının her açıdan toplumsal yarar sağlayacağını kaydetti.

İstatistiki veri sağlamada devletin zayıf olduğunu, dolayısıyla planlama ve değerlendirme yapmanın zorlaştığını söyleyen Şahali, İstatistik Kurumu’nun kısa sürede kurulması gerektiğini ifade etti.

Kırmızı palmiye böceği ile tek elden ve etkili bir mücadele yapılması gerektiğini dile getiren Şahali, sorumluluğun Orman Dairesi tarafından üstlenilmesinin en uygun olacağını söyledi.

Organik tarım üretiminin gelişmesinin sağlanması gerektiğini dile getiren Şahali, tüm dünyada organik tarım ürünlerine yönelim olduğunu kaydetti.

Şahali, hayvan hastalıklarının eradikasyonu hakkında bütçede ayrılan rakamı eleştirerek, yeterli olmadığını söyledi.

Şahali, Veteriner Dairesi’nde bazı sorunlar yaşandığını, hayvan sağlığı ile ilgili bir birim oluşturulmasının önemli olduğunu, daire bünyesinde bu birimin oluşturulması gerektiğini kaydetti.

SÜTEK’in alacaklarının 40 milyonu aştığını söyleyen Şahali, bu konuyla ilgili bakandan bilgi istedi.

TÜK’ün son derece önemli bir kurum olduğunu dile getiren Şahali, kurumla ilgili iddiaların aydınlatılması gerektiğini belirtti.

Şahali, verilen kuyu izinlerinin sayısını eleştirerek, disipline edilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’den gelen suyla ilgili projelerin neler olduğunu soran Şahali, belediyelerle istişare yapılıp yapılmadığını, projelerin hangi aşamalarda olduğunu öğrenmek istediğini kaydetti.

CANDAN

CTP milletvekili Armağan Candan, gıda güvenliğini geliştirmek adına Tarım Bakanlığı’nın önemli rolü bulunduğunu söyledi.

AB Uyum Komitesi olarak gıda güvenliği konusunda çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Candan, bazı yasaların geçtiğini, bazıların ise geriye çekildiğini anlattı ve şunları paylaştı:

“Meclis'ten geçip yasalaşan tarımla ilgili AB uyum yasaları: Hayvan sağlığı yasası, hayvan refahı yasası, gıda ve yem yasası, bitki sağlığı yasası.

AB komitesinde bitmek üzere olan yasa tasarısı: Veteriner Hizmetleri Yasa Tasarısı.

AB komitesinin gündeminde olan tarımla ilgili yasa tasarıları: Organik Tarım Yasa tasarısı, Tohum ve Üretim Materyalleri Yasa tasarısı, Hayvan Islahı Yasa tasarısı, Veteriner Tıbbi Ürünler Yasa Tasarısı.”

Komitenin gündeminde olan ve Meclis’e gönderilen yasaların çoğunun tarımla ilgili olduğunu dile getiren Candan, Hal Yasası’na ilişkin hangi çalışmaların yapıldığını sordu.

Candan, geçirilen yasaların uygulanması ve tüzüklerin çıkarılması aşamasında bazı sorunlar yaşandığını söyleyerek, bu yasaların tüzük çalışmalarının hangi aşamada olduğunu sordu.

AB uzmanlarının uyum sürecine yönelik ülkede çalışmalar yaptığını dile getiren Candan, iki toplumlu AB uyum çalışmalarının tarım konusunda ne noktada olduğunu sordu.

SOYER

CTP milletvekili Ferdi Sabit Soyer, yapısal sorunları çözme konusunda başarısız olunduğunu söyledi.

Toprak ürünleri Kurumu’nun aylık giderinin yaklaşık 2 milyon TL olduğunu söyleyen Soyer, bu kurumun gelirini arpa satışlarından elde ettiğini kaydetti.

Soyer, TÜK’te bu sırada oluşan zararın devlet tarafından ödenmemesi halinde TÜK’ün zararda görülerek hareket kabiliyetinin daralmasına yol açtığını ifade etti.

Türkiye’yle imzalanan protokolde hükümetten, “arpa alım, satım ve dağıtım işinin özelleştirilmesinin” beklendiğini dile getiren Soyer, böyle bir durumda TÜK’ün işlevsizleşeceğini söyledi.

Soyer, arpa alım satım ve dağıtımın tamamen özelleştirilmesi halinde üreticinin halinin ne olacağını ve alım satımdan elde edilen geliri kimin alacağını sordu.

Arpa ithalatının dolarla yapıldığını ancak satışların TL üzerinden olduğunu söyleyen Soyer, kurumun dövizdeki dalgalanmalar nedeniyle zarar ettiğini söyleyerek bunu kimin ödeyeceğini sordu.

“TÜK’ün devreden çıkmasının üreticilerin çöküşünü getireceğini” söyleyen Soyer, bunun “vahşi kapitalist ilişkilere kapı açacağını” dile getirdi.

TÜK neden üretici birliklerine devredilmesin diye soran Soyer, suçlamalarla bir sonuca varılamayacağını kaydetti.

Hellimin tesciliyle ortaya çıkan küçük baş hayvan sütü kullanma zorunluluğu konusunda ne gibi adımlar atıldığını soran Soyer, küçük baş hayvan üreticisinin sütünün sağlıklı bir şekilde soğuk zincirle alınması konusunda neler yapıldığını ve yapılmasının planlandığını sordu.

Soyer, Hal Yasası’nın bir an önce hayata geçmesi gerektiğini dile getirdi.

TÜK’e ne olacağı konusunun bir an önce açıklanmasını isteyen Soyer, TÜK’ün ekonomik aktivitelerinin kısıtlanmasının TÜK’ün sonunu getirmek anlamına geldiğini kaydetti.

ÇAVUŞOĞLU

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu milletvekillerine cevap verdiği konuşmasında, TÜK’ün piyasa düzenleyici bir şekilde varlığının devamını sağlamayı öngördüklerini anlattı.

“Arpa alım satımı özelleşecek mi” sorusuna cevaben TÜK’ün tekel olmaktan çıkarılacağını dile getiren Çavuşoğlu, Toprak Mahsulleri Ofisi ile yapılan çalışmanın da tamamen bu konseptte olduğunu söyledi.

TÜK’ün ekonomik durumunun vahim olduğunu belirten Çavuşoğlu, Kooperatife olan 120milyon dolarlık borcun TÜK’e olmadığının tespit edildiğini ve bu borcun Maliyeye devredilmesi için çalışmaların başlatılması konusunda herkesin hemfikir olduğunu dile getirdi.

TÜK’ün sabit giderlerinin azaltılması gerektiğini anlatan Çavuşoğlu soğuk zincir konusundaki soruya cevaben küçükbaş hayvancılara soğutma tankları için 12 bin TL’ye kadar hibe verildiğini dile getirdi.

AB yasaları konusundaki soruya cevaben ilgili tüzüklerin çalışılmaya devam edildiğini anlatan Çavuşoğlu, tohumlar konusundaki soruya cevaben de, üreticinin talep ettiğinden fazla tohum sağlandığını anlattı.

Kuraklık konusundaki soruya cevaben bunun hükümetin konusu olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bütçe bittikten sonra Başbakan ve Maliye Bakanı’nın bu sorunu çözeceğini kaydetti.

Tarım master planı konusunda sorulan soruya cevaben, hepbirlikte bu konuda çalışılması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, arpaya yapılan sübvansiyenin iddia edildiği gibi TÜK’e yüklenmediğini, bunun tamamen bakanlar kurulu kararı ve maliyenin geliriyle karşılandığını anlattı.

Konuşmaların ardından Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi ve Meclis oturumu sona erdi.

Meclis Genel Kurulundaki bütçe görüşmeleri yarın, Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı Bütçesi, Gelirler Bütçesi ve Tasarı’nın madde madde görüşülmesinin tamamlanması ve bütününün oylanmasıyla  sona erecek.

Haber: Tuğçe Ülkü Aydın, Gözde Süreç Sarı, Doğuş Özokutan Çiftçioğlu