Kaptan, ülkenin kötü yönetildiğini ileri sürerek, halkın alım gücünün kötü yönetime bağlı olarak her geçen gün düştüğünü savundu. Kaptan, özel sektör çalışanın 2 yıldır 1.300 TL aldığına işaret ederek söz konusu duruma bağlı olarak küçük esnafın her gün işyeri kapattığını söyledi. Kaptan, “Bizim ülkemizde sadece ekonomik kriz yaşanmıyor.
Bizim beceriksiz hükümetin aldığı kararlarla vergiler her geçen gün artırılıyor. Resen vergilerin artmasıyla birlikte küçük esnaf çok zor günler yaşıyor. Küçük esnaf aldığı kredileri ödeyemediği için işyerlerini kapatıyor.
Bu da göçü getiriyor” dedi. Bir ülkede kamu sektörümün özel sektörden daha büyük olması durumunda siyasi erkin halkın üzerinde baskıcı olacağını ifade eden Kaptan, KKTC’de de aynı durumun yaşandığını ve siyasilerin halkı işe almamakla tehdit ettiğini kaydetti.
“MUHALEFET GÖREVİNİ YAPMIYOR”:
Kaptan, halkın her zaman sokağa inecek pozisyonda olduğunu ifade ederek bunun en büyük örneğinin LTB olayında görüldüğünü hatırlattı. Kaptan, “Bunun tek eksik bacağı siyasi iradedir. Muhalefet partilerin sokağa inmekteki gösterdikleri çekingen tavırdır. Yeteli muhalefet yapmıyorlar.
Muhalefet ülkedeki yaşananlarla ilgili yetersiz tavır sergileyip pasif kalmaları sendikaların ön plana çıkmasına nende olmuştur. Bu yüzden hükümet sendika ve çalışanların üzerine çok fazla gitmektedir” ifadelerini kullandı. Kamuda başıbozukluk olduğunu ve kamunun idari yapıdan yoksun olduğunu ileri süren Kaptan, kurumların bilerek batırıldığını ileri sürdü. Kamu’ya bugün bakıldığında bir başıbozukluk ve idari yapıdan yoksun bir durum söz konusudur. Özel kurumlar bilerek batırılıyor ve ardından özelleştiriliyor. Yerli bankaların dahi batırılmaya çalışıldığını savunan Kaptan, kamunun gözden çıkarıldığını söyledi. Kaptan, “Koltuk siyasetinden arınılmadığı sürece bu ülkedeki rejimin tartışılması devam edecektir. Rejim kokuştu artık sürdürülemez” dedi.
“ÜLKENİN GERÇEK SORUNU KIBRIS SORUNUDUR”:
Ülkenin gerçek sorunlarının masaya yatırılması gerektiğine dikkat çeken Kaptan, ülkenin gerçek sorununun Kıbrıs sorunu, çevre, nüfus ve vergi adaletsizliği olduğunu belirtti. Kaptan, söz konusu sorunlar kontrol altına alınmadığı sürece hiçbir sorunun çözülmeyeceğini de ekledi. Kaptan, “Kendimize ait politikalarımız olmalıdır. Artık Kıbrıslıların çıkarları göz önünde bulundurulmalıdır. Bizim ülkemizde her şey konuşuluyor ve geçiştiriliyor. Hükümet ülkedeki sorunları unutturmak için kurultayı gündem yapmaya çalışıyor. Ama sokaktaki insanı UBP’ nin kurultayı ilgilendirmiyor. Çünkü akşam ekmeğimizi UBP kurultayındakiler vermiyor. Bizim yaşadığımız sorunları çözecek iradeye sahip bir yönetimin başımıza gelmesidir. Hiçbir hükümet yönetimi boyunca bu kadar beceriksiz olmamıştır. Ülkenin tüm kesimleri kötü yönetimden nasibini aldı” şeklinde konuştu.
BENGİHAN:
MAAŞLARDA %-17.45 KAYIP YAŞANDI:
UBP hükümetinin 2009 yılında ‘ekonomik formül cebimde’ yalanlarıyla iktidara geldiğini savunan Bengihan ise, söylenen her şeyin ‘yalan’ olduğunu savundu. Bengihan, istatistiki verileri ise şu şekilde verdi: Kamu çalışanlarının maaşsal anlamda kaybı %25.19 bir enflasyon ortaya çıkıyor. Maaşlara artış ise %7.74 olmuştur. Reel kayıp, -17.45. Maaşlarda -17.45 kayıp olmuştur.
2009 Nisan ayında 850 sterlin alan lise hizmet sınıfının 6. Kademesinde olan biri olan Nisan 2012’de 758 Sterlin’e düşmüştür. Üniversite hizmet sınıfında olan Nisan 2009’da 958 Sterlin alırken Nisan 2012’de 855 Sterlin almaktadır. Temel tüketim maddelerinde ise çocuk mamasında %26, dana etinde %41, kuzu etinde %32,tüp gaz %75, tavukta %29, kira %24, elektrikte (genel tüketim) %36, akaryakıtta ise %70 oranında artış olmuştur.
Yerel gelirlerin 4 yılına bakıldığında ise; yerel gelirler 502. 585.749, yerel giderler 607. 158. 853. 4 aydaki açık 104. 573.104. Kurumlardan alınan vergi 2009 yılında 165.240.222, 2012 yılında ise 158.260.100. bu durumda %16.7 gerileme var. Dolaylı vergilerde ise %25.50 artış sağlandı. Yani yetkililer vatandaştan vergi almayı ihmal etmezken kurumlardan vergi almayı bıraktı. İşletmelerden vergi alınmadığı için de vatandaşın cebine saldırıldı. Geçici memur sayısı coştu. 2009 yılında 574 geçici memur varken 2012 yılında 976 kişi oldu. Ek mesailer tırmanışa geçti.
Sosyal yardıma ihtiyacı olan insanları sayısı ise her geçen gün artış gösteriyor. 2009 yılında 3.83 oranında sosyal yardıma ihtiyaç duyan insan varken bu rakam 2012 yılında 3.306 oldu. Yani 224 kişi daha eklendi. 2009 yılında 12 bin 12 kişi emekli olurken 2012 yılında bu rakam 12 bin 909 kişi oldu. Yani 897 kişi arttı. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar artış yoktur.
“SİYASİLERE GÜVEN KALMADI”:
Bengihan, halkın artık siyasilere güvenmediğini söyleyerek halkta ön yargı olduğunu söyledi. Bengihan, “AB büyük umutlar vermişti ama onlar da tersini yaptı. O sürede iktidara gelenler topluma bir takım konularda beklentileri karşılamadı. Çünkü hedefleri büyük tuttu. Buna bağlı olarak toplumda önyargı var. Bu noktada da insanlar bencil bir noktaya geldi. Halk bu yüzden tepki göstermiyor” dedi.
“MÜDÜR VE MÜSTEŞARLAR BİLİNÇSİZ”:
Kamuya atanan müdür ve müsteşarların bilinçsiz olduğunu savunan Bengihan, söz konusu durumdan dolayı dairelerde verimsizlik olduğunu söyledi. Verimsizlikten dolayı hizmet alan ve verenin mutsuz olduğunu ifade eden Bengihan, kamu sektöründekilerin kendilerini geliştirmesi için devlet politikası olmadığını da kaydetti.
Bengihan, “Bu memleketin en büyük sorunu irade sorunudur. Kayıt dışı ekonomi ve kontrolsüz girişler nedeniyle ortaya çıkan kriminal olaylar büyük sorundur. İnsanların psikolojik ve sosyal etkilenmesine neden olmaktadır. Bu durum kaçak iş gücüne de neden olmaktadır. Bu toplum bilinçli bir şekilde üretimden kopartıldı.
Ülkede Kıbrıs sorunundan dolayı bir belirsizlik vardır. Bu da gelecek korkusu yaratmaktadır. İnsanlar buraya yatırım yapmak istemiyor” dedi.