Soru çok basit... Üretim istiyor muyuz? 30.09.2011

Yayınlanma: 17.09.2025 18:29 · Yazar: Hasan Hastürer

Başbakan İrsen Küçük, ekibini toplayıp bir an önce Güzelyurt’a gitmeli. Ekibi derken tarımdan anlayan ya da tarımda sorumluluk taşıyanları… Üreticilerle oturacaklar ve önce onları sabırla dinleyecekler. Sonra birlikte çıkış yolu için karar alacaklar. Yazın bir kenara... Bu yapılmazsa bir süre sonra Güzelyurt bölgesindeki marketlerde de ithal narenciye ürünleri satılacak.   “Dünyada en pahalı elektriği tüketiyoruz” dersem belki çok iddialı olur ama en pahalı elektrik tüketen ülkelerden biri olduğumuz kesin. Elektrik üretimindeki teknolojimiz pahalı. Pahalı elektriğin bir kaynağı bu. Bir diğer önemli neden Kıb-Tek’in yüklü borç faizleri. Kıb-Tek alacaklarını tahsil edip borcunu harcını halletse elektriğin daha ucuz olması büyük bir olasılık. *** Elektrik herkesi çarpıyor. Hepimizin Londra’da yakınları var. Onlar bizim ödediğimiz elektrik faturalarını duydukları zaman inanmazlar. Bir yanlışlık var derler... Fatura örnekleri gösteririz şok olurlar. Hata nerede başladı, bugünlere tedavi edilmeden nasıl geldi. Halk için hiç önemli değil. Önemli olan elektriğin herkesin cebini çok fena çarpmasıdır. *** Herkes kendi penceresinden bakıp ucuz tarife elektrik ister. Turizmci ucuz elektrik talebinde haklı mı? Haklı. Sanayici, ucuz elektrik ister. O da haklı. Dar ve sabit gelirli de feryat ediyor. Kamu çalışanı ve emekli yıllardır artış almıyor. Artış alınmaması maaşların yerinde sayması anlamına gelmiyor. Akaryakıt, elektrik ve daha başka ürünler her zamlandığında maaşın satın alma gücü azalır. Yani insanlar fakirleşir. *** Farkındaysanız tarım sektörünü yazmadım. En başta narenciyede olmak üzere sektör can çekişme sınırına yaklaştı. Tarım Bakanları, sektörün derdini bilmez, demem. Ama Başbakan İrsen Küçük, en uzun süre Tarım Bakanlığı yapan isimlerden biridir. Daha çocukluk günlerinden başlayarak tarım ve hayvancılığın içinde oldu. Tarım sektörünün sorunlarını Başbakan İrsen Küçük bilmezse diyebilirim ki kimse bilmez. İşte bu nedenle tarımda kullanılan elektriğin üreticiye ne kadar ağır yük getirdiğini Başbakan hem görmeli hem de yakınındaki siyasi kadrolara göstermeli. *** Elektriğe zaman konuşuluyor... Geçenlerde bir grup üreticiyle konuştuk. “Tarımda kullanılan elektriğe bir zam daha gelirse, bahçelere teslim bayrağını çekeriz” dediler. Üretici bir süreden beri tarımda kullanılan elektriğin Türkiye’deki fiyatlara çekilmesini talep etmektedir. Türkiye’de tarımda kullanılan elektriğin kilowat saati 14 kuruş. Bizde ise gününde ödenebilirse 29, gecikme olursa 39 kuruş. Eğer hükümetin niyeti üretimin köküne kezzap suyu dökmekse hiç ikilemsiz tarımda kullanılan elektriğe bir zam daha yapsın. *** Ülkeyi yönetenlerin yanıtlaması gereken soru aslında çok basittir. “KKTC’de üretim istiyor musunuz, istemiyor musunuz?” Üretim istiyorsanız, pozitif korumacılık yapacaksınız. Ben yaparım olur... Ben yaparım, herkes başının çaresine baksın, yaklaşımıyla yarın bugünden, bir sonraki gün ise yarından çok kötü olacak. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. *** Üretici, üretim korunmadığı için 75 bin dönüm narenciye, 35 bin dönüme geriledi. Yıllık 200 bin ton narenciye ürünü elde edilen günlerden bugün 100 bin ton ürün elde edilen günlere gelindi. Bir zamanlar Mağusa yafası, Girne limonu, Güzelyurt valensiyası, Lefke ünlü yafa portakalı ile anılırdı. Dünden bugüne görev yapan tüm Tarım Bakanlarına sorarım, bu yerlerin kaçında kaldı bu popüler ürünler? Mağusa, kaybolan yafasına ağlamadı. Çünkü DAÜ’nün ekonomik getirisi açığı kapattı. Girne de limonuna ağlamadı. Neden? Patlayan inşaat sektörünün kaymağını Girne bölgesi yedi de ondan. Ağaçlar söküldü, bahçeler arsa oldu. Girne, hiç kuşkusuz turizmden de aslan payını aldı. Kimse, bir zaman Girne bölgesinin özellikle Lapta ve Karava’nın limonu ile ünlü olduğunu söylemiyor artık. *** Güzelyurt, tarımda politikasızlığın bedelini çok ağır ödedi. Güzelyurt üreticisi kendi canının derdine düştüğü için mücadele edecek güce de sahip değil artık. Başbakan İrsen Küçük, ekibini toplayıp bir an önce Güzelyurt’a gitmeli. Ekibi derken tarımdan anlayan ya da tarımda sorumluluk taşıyanları… Üreticilerle oturacaklar ve önce onları sabırla dinleyecekler. Sonra birlikte çıkış yolu için karar alacaklar. Yazın bir kenara... Bu yapılmazsa bir süre sonra Güzelyurt bölgesindeki marketlerde de ithal narenciye ürünleri satılacak. O zaman duygulanıp ağlayanlar olacak ama İngiliz’in dediğinden “Too Late!!!” çok geç olacak.   Günün sözü: Üretim, topraktan öte, vatana sahip çıkmaktır