Cumhuriyet Meclisi’nin 8’inci dönem beşinci yasama yılı törensel toplantıyla başladı. Toplantının açılışında Parti temsilcileri birer konuşma yaptı.
Yeni yasama yılının ilk toplantısına milletvekillerinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Yüksek Mahkeme Başkanı Nerin Ferdi Şefik, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başsavcı Aşkan İlgen, Sayıştay Başkanı Osman Korahan, Ombudsman Emine Dizdarlı, üst düzey yetkililer, eski parlamenterler ve vatandaşlar katıldı.
Meclis Başkanı Sibel Siber, yeni yasama yılına ilişkin bir konuşma yaptı.
Geçen yasama yılı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Siber, Siyasi Partiler Yasası, Seçim ve Halk oylaması yasası ve Meclis iç tüzüğü yasasının geçirilmesinin önemine dikkat çekti, ayrıca Gıda Güvenliği Yasası, Doku ve Organ Nakli Yasası, Merkezi İhale Yasası ve yaşam kalitesine olumlu yansıyacak birçok AB uyum yasasının geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Siber, yine de komitelerin önünde birikmiş yasa tasarıları bulunduğuna dikkat çekerek, arzulanan reformların gerçekleşmesinin, bu yasaların hazırlanma ve yasalaşma hızına bağlı olduğunu söyledi.
Devlet kadrolarının yetersiz sayıda uzman personeli ile bu yasaların ve tüzüklerin istenilen hız ve zamanda hazırlanmasının mümkün olmadığını kaydeden Sibel Siber, “reform yapma konusundaki siyasi irade ne kadar güçlü olursa olsun bu hızla yol almak çok zordur” dedi.
Buna örnek olarak Meclis’te 1 yılı aşkın süredir hukukçu ve yasama görevlisi münhalleri için Kamu Hizmeti Komisyonu’nun sınav açamamasını gösteren Siber, bunun adına ister hantal yapı, ister kurumsallaşmama, isterse bürokrasi diyelim, neticede kurumlarımızla ilgili çok büyük sorunlarımız var. Çalışma motivasyonunu, çalışma barışını gözeten performans değerlendirmesini ve liyakata dayalı bir sistemi geçen bunca yılda kuramadık, kurumsallaşamadık, komitede yıllardır bekleyen Kamu Görevlileri Yasası’nı maalesef geçiremedik” ifadelerini kullandı.
Adli Yılın açılışında Yüksek Mahkeme Başkanı’nın Hukuk Komitesi kurulması önerisini desteklediğini kaydeden Sibel Siber, kurumların daha çağdaş ve verimli yapıya kavuşması ve gerekli yasaların hazırlanması için yasama konusunda uzman hukukçulardan oluşan bir komiteye ihtiyaç duyulduğunu söyledi ve “hukuk komitesi” oluşturma yönünde ortak irade ortaya konulması gerektiğini söyledi.
Meclis Başkanı Sibel Siber, ülkede bireyin yaşam kalitesine birinci derecede olumsuz yansıyan sorunların iç sorunlar olduğuna dikkat çekti ve buna örnek olarak çevre kirliliğini gösterdi.
Sibel Siberin konuşmasının ardından mecliste temsil edilen siyasi partilere söz verildi.
İlk sözü alan Başbakan Hüseyin Özgürgün hükümet adına yaptığı konuşmada, gerek hükümette gerekse muhalefette birçok çalışma yaptıklarını anlattı.
Özgürgün, “Meclis erklerin ayrıştığı ortamda halkın iradesinin temsil edildiği yerdir, hükümetin muhalefetlerin tartıştığı, sonuca ulaştığı, yasaların çalışmaların yapıldığı yerdir” dedi.
Meclis çalışmalarının önemli olduğunu belirten Özgürgün, hükümet muhalefet ilişkilerinin uyum içinde devam etmesinin olumlu olduğunu belirtti..
Meclisin son yıllarda yıprandığını belirten Başbakan , halkın iradesinin temsil edildiği yer olan meclisin çalışmalarında halka güven vermesi gerektiğini söyledi.
Özgürgün, Önümüzdeki dönemin hayırlı uğurlu olması, hükümet muhalefet ilişkilerinin olumlu bir şekilde devam etmesi temennisinde bulundu.
Özgürgün, yasama-yürütme ve yargının bir araya gelecek olmasının Mecliste yapılacak olan çalışmalarda yaşanan bazı sıkıntıların aşılmasında ciddi faydaları olacağına inanç belirtti.
Kıbrıs konusuna da değinen Özgürgün, bu konunun yine meclisin en önemli gündem maddelerinden biri olacağını, Perşembe günü Cumhurbaşkanının meclisi bilgilendireceğini söyledi.
“Rum tarafının bizim düşündüğümüz anlamda bir anlaşma niyeti olmadığını görüyoruz diyen Özgürgün, “görüşmelerde bir yere gelinebilmesi ve çözüme ulaşılmasının hedef olduğunu ancak bunun kolay olmadığını anlattı.
Kıbrıs konusunda da yeni bir dönemin başlayacağını belirten Özgürgün, bu dönemin de halkın yararına olmasını diledi.
Anamuhalefet CTP adına grup başkan vekili Tufan Erhürman yaptığı konuşmada, ortak deklerasyonu imzalamış olmalarına rağmen partisi adına derbe girişimini ayrıca kınadı.
Erhürman, anayasa değiştirilmediği sürece meclis tatilinin uzayacağını ancak bunun meclisin anayasal yetkilerinin delinebileceği anlamına gelmediğini söyledi.
Meclis’in anayasal yetkilerinin açıktan ihlal edildiğini belirten Erhürman, anayasanın 112. Maddesine aykırı olduğu uyarılarına rağmen hükümetin 3 kanun hükmünde kararnameyi art arda geçirmesini eleştirdi.
Hükümeti meclisin yetkilerini de kullanıp meclisi gereksiz bir kuruma dönüştürmekle suçlayan Erhürman, “biz de gider anayasa mahkemesine başvurur ve çok da tercih ettiğimiz bir yöntem olmamasına rağmen anayasa mahkemesini ara emri vermeye yöneltiriz” dedi.
Meclisin açılmasına 1 buçuk ay kalmışken neden bu kadar acele edilip böylesi bir adım atıldı diye soran ve bunu eleştiren Erhürman, hükümetin aynı tutumu sürdürmemesini istedi.
Meclisin iradesi ile ilgili bir diğer konu olan Girne Emirnamesne de işaret eden Erhürman, oy birliği ile geçen iyi idare yasasının içinde çevre ve imarla ilgili konularda danışma toplantısı yapılmadan işlem yapılamayacağı maddesine rağmen bu toplantının yapılmasının becerilemediğini, adeta danışmama toplantısı yapıldığını savundu..
Tufan Erhürman, ne yapılacağına dair hiçbir bilgi vermeden defalarca erteledikten sonra tatile bir gün kala emirnamenin resmi gazetede yayımlanmasını kabul etmenin mümkün olmadığını kaydetti.
Erhürman, “böyle danışma toplantısı olmaz” dedi.
Tufan Erhürman, yurttaşlık yasasına da eleştiri getirdiği konuşmasında Koordinasyon ofisi konusundaki anlaşmanın mecliste gece yarısı 1 buçuk 2’ye kadar tartışıldığını, milletvekillerinin anayasaya aykırılığı konusunda uyarıda bulunduğunu ancak hükümetin farkında olmasına rağmen bunu geçirdiğini söyledi.
Erhürman, Anayasa mahkemesinin tarihinde ilk kez bir ulusararası anlaşmanın anayasaya aykırı olduğuna karar verdiğini de belirtti.
Kıbrıs konusuna da değinen Erhürman, her üç cumhurbaşkanının da müzakere parametrelerinin aynı olduğuna dikkat çekti. CTP’nin de bu çerçeveyi kabul edip gönülden desteklediğini belirten Erhürman, akıncı ve ekibine güvendiklerini ifade etti.
DP Genel Başkanı Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş da konuşmasında, yeni yasama yılının bol tartışmalı geçeceğinin şimdiden belli olduğunu belirterek, bunun olumlu sonuçlar doğurması temennisinde bulundu.
Serdar Denktaş, uzun meclis tatilinde hükümetin atması gereken adımları aynı gün meclise göndererek uyguladıklarını belirterek, seyrüseferlerle ilgili bir uygulamayı tartışınca birçok vatandaşın seyrüsefer çıkarmaz hale geldiğini, sırf esas yasa hazır olana kadar bir kararname hazırladıklarını belirtti.
Denktaş, “bizi meclisin açılmasına 1 buçuk ay kala kararname çıkarmakla suçlayanlar, meclisin açılmasına 1 buçuk hafta kala anayasa mahkemesine gidebiliyor. Anayasa mahkemesi de bizi dinlemeden karar üretiyor” dedi.
Hem seyrüsefer hem muhaceret affının meclise gelip yasalaşacağını belirten Serdar Denktaş, sosyal medyada ciddi çarpıtmalar olduğunu belirterek, yurtlarla ilgili bir protokolü getirecekleri yönündeki iddiaların meclis kürsüsünden dile getirilmeden kendilerine sorulmamasını eleştirdi.
Denktaş, Koordinasyon ofisi ile ilgili anlaşmanın anayasadan dönen madde hariç yeniden meclise gelip geçirileceğini söyledi.
Yetki paylaşımı diye birşey olmadığının anayasa mahkemesi tarafından da onaylandığına dikkat çeken Serdar Denktaş, elektrikle ilgili protokol konusunda ise Atun’un yetkilendirildiğini, taslak sırasında genel görüşmesinin yapılması yaklaşımından duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Denktaş, Kıbrıs konusunda halkın bütün geleceğini ilgilendiren konuların açık yapılması önerisinde bulunan Serdar Denktaş, bunun gereğine vurgu yaptı.
Toplumcu Demokrasi partisi adına konuşan Mağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli de, bunca yıldır hiçbir ilerleme olmamasını eleştirdi, kurumlar arasındaki irtibatsızlığın yarattığı durumu sorguladı.
Ombudsman atanınca, hükümetin yaptığı icraatları sorgulayınca ombudsmanın eleştirildiğini kaydeden Angolemli, kimsenin denetlenmek istemediğini söyledi.
Bugüne kadar hiçbir siyasi veya yöneticinin yaptıkları nedeniyle ceza almadığını kaydeden Angolemli, ülkede mahkeme kararlarının uygulanmadığını, yasaların oybirliği ile geçtiğini ancak tüzüklerin yapılmadığını anlattı..
Angolemli, “iyi yönetilmiyoruz. Kurumlar çöktü. Yollar deve sırtına döndü. Neden? çünkü devlet görevini yapmıyor” dedi.
Anayasa değişikiği konusuna da değinen Angolemli, polisin sivile bağlanması için geçici 10. Maddenin kaldırılmasının önemine işaret etti.
Muhalefetteyken polis sivilleşsin diyenlerin hükümete gelince sindiğini belirten Angolemli, polisin sivilleşmesi konusunda hem iktidar hem de ana muhalefete ciddi rol düştüğünü söyledi.
Koordinasyon Ofisi ile ilgili gençlerin sokağa dökülüp istemediğini haykırırken, bu ısrarın nedenini soran Angolemli, “bir taraftan göç yasası diğer taraftan koordinasyon ofisi. Biz ruhsuzmuyuz acaba da şimdi yurtlardaki gençlerin ruhları için imam gelecekmiş” ifadelerini kullandı.
Angolemli, ülkeye sahip çıkılacaksa önce gençliğe sahip çıkması gerektiğini söyledi ve meclisin denetim ayağının çalışmadığını kaydetti.
Angolemlinin konuşmasından sonra Danışma Kurulu kararı oybirliği ile geçti. Açılış töreninin ardından Meclis bahçesinde kokteyl düzenlendi.