2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs müzakerelerinde ele alınan “çapraz oy”da, her toplumun kendi liderini seçeceğini, bu iradeye diğer toplumun ancak yüzde 20 etki yapabileceğini ifade ederek, dolayısıyla bir toplumun iradesinin tamamen bozulamayacağını savundu ve “hedef yaşayabilir bir çözümse çapraz oy çok olumlu katkı yapar” dedi.
Talat, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alexandre Downer’in son zamanlarda Kıbrıs Türk sivil toplum örgütleri ve partilerle görüşmesinde, “durumun iyi gitmediğini, bir tıkanıklığa doğru gidildiğini, o nedenle siz de yapabildiklerinizi yapın” demiş olabileceğini ifade ederek, Downer'in söylediklerinin doğrudan “Eroğlu uzlaşmazdır” şeklinde olduğunu sanmadığını kaydetti.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, bugün katıldığı bir TV programında Kıbrıs konusuyla ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulundu.
ÇAPRAZ OY
Talat, çapraz oy ile ilgili olarak, Rum tarafının başlangıçta kesinlikle kabul edilmez önerilerle geldiğini ifade ederek, başkanlık seçimlerinde mevcut yüzde 80’e 20, Kıbrıslı Rum, Kıbrıslı Türk oranının yüzde 70’e 30 oranına uyarlanarak, her iki liderin de seçiminde her iki toplum mensuplarının oy kullanması ve tek liste önerisini getirdiklerini anımsattı.
Bunun yüzde 70 Rum yüzde 30 Türk oyuyla Kıbrıslı Türk liderin de Rum halkının oylarıyla seçileceği anlamına geldiğini belirten Talat, daha sonra bu öneriyi 60’a 40 olarak değiştirdiklerini kaydetti.
Talat, Rumlara “yüzde 50'ye 50 oranını getirseniz bile bunun kabul edilemeyeceğini” söylediklerini belirterek, çapraz oyun bu önerilerden sonra ortaya çıktığını anlattı.
Çapraz oy önerisini başlangıçta kabul etmediklerini belirten Talat, daha sonra konuyu aralarında tartıştıklarını ve bunun hazmedilirse iyi bir fikir olabileceğini, çünkü kabul edilmesi halinde her iki liderin de diğer toplumun duyarlılıklarını dikkate alacaklarından, fanatizmden uzaklaşacaklarını düşündüklerini kaydetti.
Talat, çapraz oyda; her toplumun kendi liderini seçeceğini, bu iradeye diğer toplumun ancak yüzde 20 etki yapabileceğini ifade ederek, “Hesaplandığında yüzde 62.5'in bir tane üstünde oy alan kişi, diğer toplumdan hiç oy almasa da yine seçilebiliyor” dedi.
“ÇAPRAZ OY OLSA 1963 OLAYLARI YAŞANMAZDI”
1963 olaylarının, seçimler bu şekilde olsaydı yaşanmayabileceğini savunan Talat, “Hedef yaşayabilir bir çözümse çapraz oy çok olumlu katkı yapar” dedi.
Bu tartışmalar üzerine kendilerinin bir paket hazırladıklarını ve çapraz oyu da bunun içine katarak, her maddesinin müzakere edilebileceği bir paket olarak önerdiklerini, ancak, Rumların söz konusu paketi başlangıçta reddettiğini anımsatan Talat, “Fakat masada paketin maddelerini görüştük, bir iki pürüz dışında çok güzel bir ilerleme sağladık, onları da çözünce çapraz oy kabul edilmiş olacaktı ve Yönetim ve Güç Paylaşımı başlığı da kapanacaktı” dedi.
TÜRKİYE’NİN POZİSYONU
Türkiye’nin Kıbrıs’la ilgili pozisyonunda bir değişim olup olmadığı yönündeki soru üzerine Talat, Kıbrıs sorununun Türkiye için önemsizleştiğini savunarak, Kıbrıs'taki iradenin de değiştiğini, bunun da Türkiye’yi etkilediğini ifade etti.
Talat, kendi dönemlerinde Türkiye’ye olumlu mesajlar gittiğini ve Türkiye’nin de bundan olumlu yönde etkilendiğini anlatarak, kendi döneminde de çözüm bulunamadığı yolunda söylemler olduğunu, kendisinin Hristofyas’ı defalarca uyardığını ifade etti.
“ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN EN BÜYÜK SORUMLUSU HRİSTOFYAS”
Talat, sorunu çözmeye sürenin yetmediğini, ancak “bugün olsaydı çözer miydim” denirse, bunu kesin olarak söyleyemeyeceğini belirterek, çözümsüzlüğün en büyük sorumlusu olarak Hristofyas’ı gördüğünü vurguladı.
Talat, Hristofyas’ın kişisel olarak çözüm istediğine inandığını ancak bunu başaramadığını belirtti.
ÇÖZÜM İHTİYACI
Kıbrıs Cumhuriyetine geri dönüşün neden konuşulmadığının sorulması üzerine Talat, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne dönüşün bugün müzakerelerde elde edilenlerden çok geri bir duruma düşmek olacağını, bu nedenle Kıbrıs Cumhuriyetine dönüşün tercih edilmemesi gerektiğini anlattı.
Sürükleyici tarafın Kıbrıs Türk tarafının olması gerektiğini söyleyen Talat, “Nasıl olsa devletimiz var” ya da “nasıl olsa anavatanımız var” deyip çözüm için çalışmaktan geri durmamak gerektiğini anlattı.
Talat, elbette bunların olduğunu ancak çözüme ihtiyacın asla bitmediğini söyledi.