Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs’ta şartların ekonomik kriz yaşayan Yunanistan veya diğer bazı AB ülkelerindeki gibi kötü olmadığını ancak halkta büyük bir mutsuzluk ve umutsuzluk gözlemlediğini kaydederek, “Bunun esas sebebi, bu üzüntünün, bu karamsarlığın nedeni, Kıbrıs sorununun devam etmesidir çünkü insanlar geleceğini göremiyor” dedi.
Talat, KKTC’nin uluslararası hukukun içine girmesi gerektiğini, bunun için de tek yolun Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakereler olduğunu ve bunun da BM parametrelerinin oluşturduğu çerçevede olabileceğini ifade etti.
“Bir şeyler değiştirmek istiyorsak siyasi partilerin işbirliği yapması lazım” diyen Talat, Başkanlık sistemine geçme bir yana, anayasada en küçük bir değişiklik için dahi siyasi partilerin bir birliktelik sergileyemediğini söyledi ve örnek verdi.
Talat, KKTC’de cezaevinde yatan bir TC uyruklu mahkumun TC’ye tahliyesinin ve daha kısa sürede beraat etmesinin mümkün olmasına karşın, Türkiye’deki bir cezaevinde bulunan KKTC vatandaşının aynı uygulamadan yararlanmasının, Anayasa’nın 162’nci maddesinden dolayı mümkün olmadığını anlattı.
Talat, “Siyasi partilerin, parti kaygılarını bir kenara bırakarak en azından asgari müştereklerde bir araya gelmesi lazım” dedi.
Müzakerelerle ilgili olarak ise Talat, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgedeki rolü, gücü ve kapasitesinin önemli bir avantaj olduğunu ve iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
“Eğer Türkiye çözümden yana ise işimiz tamam, çözüm çalışmaları rast gider. Eğer Türkiye karşı ise tabii ters olur. Ama Türkiye’nin varlığı ve güç olarak tavır ortaya koyabilmesi ülke içi dengeleri ciddi ölçüde değiştirir. Bu bir avantajdır çoğu zaman. En azından 2002’den beri büyük avantaj olmuştur çoğu zaman” diyen Talat, bu avantajı iyi değerlendirmek gerektiğini söyledi.
Talat, Kıbrıs sorununun da Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB Dönem Başkanlığı’nı devralacağı 1 Temmuz’dan önce çözülmesi temennisinde bulundu.