OKULLARDA ‘ÇALIŞMA İZNİ’ KONTROLÜ - 20.04.2011

Yayınlanma: 17.09.2025 18:29 · Yazar: Cenk Mutluyakalı

Okullarda, özellikle de Türkiye'den gelen işçilerin çocuklarının yoğun olduğu okullarda, öğretmenler 'ders vermek' dışında, 'çalışma izni' kontrolü yapıyor. Örneğin, Demokrasi'de... 35 kişilik bir sınıfta, ancak 8-9 öğrencinin anne-babası "kayıtlı" olarak bulunuyor ülkede... Bu çalışma, elbette BAKANLIK onayı ile yapılıyor. Söylenen şu; "gelecek eğitim yılında, ailesi ülkede kayıtlı olarak bulunmayan öğrencilerin, okullara kaydı da yapılmayacak..." Bir öğretmenle konuşuyorum, diyor ki, "Okulun yüzde 70'i, ülkede kayıt dışı yaşayan ailelerin çocukları. Bunu gördük, saptadık... Yani gelecek ders yılına, neredeyse okulda öğrenci kalmayacak.... Örneğin, aynı aileden beş çocuk var okulda... Ama ailenin hiçbir kaydı yok, çalışma izni yok..." *** Bu yeni 'talimat', memleketteki 'çarpık' fotoğrafın, en azından algılanmaya başladığının göstergesi... Ancak... Unutulmaması gereken bir mesele var: "İnsan hakları..." Bunu, geri adım atılması anlamında söylemiyorum. Evet, geri adım atılmasın... Ama bu süreci, işin içerisinde sosyal bilimcilerin, uzmanların, insan hakları vakfından temsilcilerin, TC Büyükelçiliği yöneticileri ile eğitim, sağlık gibi alanlardan bilim insanlarının yer aldığı bir komisyon yönetsin !.. Böylece, ülkede kayıt dışı konumdaki insanların 'geri dönüş' koşulları sağlıklı bir şekilde yaratılsın; çocukların, 'eğitim, öğretim' imkanları önceden planlanabilsin.... Meselenin ‘insani’ boyutu gözden kaçırılmasın. *** Eğer, altı yüz nüfuslu bir okulda, neredeyse dört yüz çocuğun ailesi 'kayıt dışı' yani 'kaçak' olarak ülkede yaşıyorsa, bunun sorumlusu elbette hem siyasi otorite, hem de ülkedeki güvenlik birimleridir. Ne yazık ki bu 'sorumsuzluğun' faturasını yine çocuklar, yine sömürülen emekçiler ödeyecektir. En başta söyledim, bu sürecin kararlılıkla ancak doğru ve insan haklarını içererek şekilde yönetilmesi için herkese görev düşüyor. Geç kalmadan, kaş yaparken, göz çıkarmadan!