Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başkanlar oturumunda Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne katılan devlet başkanları ve hükümet yetkililerine bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasında küreselleşme, doğal kaynaklar, istemsiz göç, tüm dünyayı saran terör konularını gündeme getirdi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, son zamanlarda göç olayları nedeniyle yaşanan dramlara dikkat çekerek Kıbrıs Türkü’nün bu duyguyu çok iyi bildiğini anlattı. Akıncı, “bizler de yakın geçmişimizde çatışmanın yıkıcı etkisini yaşamış bir toplumuz. İnsanların sevdiklerini zamansız kaybetmesinin, ölüm korkusu yaşamadan kendi sokaklarında dolaşamamasının ve evlerini terk etmek zorunda kalmasının ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz”dedi. “Bugün Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için bu kadar yoğun bir çaba harcıyorsak, bunu sadece kendimiz için yapmıyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ta artık taşlaşmış olduğu düşünülen sorunun ortadan kaldırılması durumunda bunun bölgeye iyi geleceğini söyledi.
Akıncı, Kıbrıs açıklarında bulunan doğal gaz konusuna değinerek bu tür kaynakların, barışın ve işbirliğinin katalizörü olabileceği görüşünü ortaya koydu. Akıncı, Kıbrıs açıklarındaki ve bölgedeki yeraltı kaynaklarının, ekonomik akla uygun formüllerle değerlendirilmesi sayesinde bütün tarafların aynı anda kazançlı çıkacakları bir denklem kurulmasının mümkün olabileceğini vurguladı. Akıncı, bunun ayrıca hem bölgesel barışa ulaşmayı kolaylaştıracağını hem de barışı sürekli kılarak karşılıklı ekonomik bağımlılığı gündeme getireceğini kaydetti.
Konuşmasında tüm dünyayı derinden etkileyen küresel terörün yarattığı sorunları da gündeme getiren Akıncı, bu çerçevede Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara kapılarını açmasının takdire şayan olduğunu ifade ederek
Türkiye’ye sığınan Suriyeli sayısının 2 buçuk milyonu aştığını hatırlattı.
Cumhubaşkanı Akıncı “Küresel ekonomik göstergeler, bölgeler ve ülkeler arasında derin uçurumlar olduğunu göstermeye devam ettiği sürece, dünyanın sancısı hafiflemeyecek. Gelir dağılımındaki çarpıklık, sağlıklı gıdaya ve suya erişme olanaklarındaki eşitsizlik, teknolojiden yararlanma oranlarındaki büyük fark ve doğal olmayan yollarla ölümlerde gözlenen bariz dengesizlik giderilemediği sürece yerkürenin huzurlu bir yere dönüşmesinin mümkün olacağını sanmıyorum. Küreselleşme dinamiklerini gündeme getirme nedenim de bundan kaynaklanıyor. “Uluslararası bütünleşme” olarak algılanabilecek olan küreselleşmenin aynı ideolojiyi, aynı kültürü ve aynı yaşam stilini dayatan ama olanaklardan dengeli biçimde yararlanılması ilkesini gözetmeyen tek yanlı bir süreç olarak yaşanması doğru değildir” dedi.
Global dünyada ülkelerin yaşananlardan etkilendiğini ifade eden Akıncı sorunları çözmek için parçalı çözümler yerine küresel yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğu nu ifade etti.