Felaketin merkezi Erciş 29.10.2011
<p><span style="color: #000000; font-size: small;">Erciş’e gittik hemen... Herkesin dilinde Erciş...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Depremde çok sayıda apartman yerle bir oldu... Pazar günü yaşandı deprem...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Kimine göre büyük şans pazar olması. Havanın da güzelliğini fırsat bilenler, soluğu piknik alanlarında almış.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Bu nedenle ölü sayısı daha az olmuş diyor Ercişliler...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Herkes orada...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Felaketin merkezi Erciş çünkü...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Sadece bir apartmandan 30 kişi ölü çıkarıldı.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Her yıkıntı aslında bin umut demek.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Binlerce Ercişli sokakta...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Bir umut bekliyorlar yıkıntıların başında.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Analar gözü yaşlı</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Her yıkıntının yanı başında çadırlar... Derme çatma...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">“Anne gidin buradan” diyor görevli.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Gözü yaşlı kadın, “Asla, yavrumu bekliyorum beş gündür” diyor.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Derme çatma bir çadırın içinde beş kadın.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Karşıda yıkılan bir apartman...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Beş katlı apartman sadece bir kat gibi duruyor.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Beş kadın, yıkık altından çıkacak bir “nefese” neredeyse ömrünü verecek.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Ercişlilerin tümü sokakta...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Hepsinin gözü kulağı, yıkıntının altından çıkacak “atan bir kalp” sesinde...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">“Bu adamlar cennetlik”</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Kurtarma ekiplerini izliyoruz.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Nakış nakış işliyorlar yıkıntı alanını.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Bir tarafta dozer kepçesi ile yıkıntıları hafif hafif alıyor...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Kimisinin elinde kesici, kimisinin elinde de delici bir alet.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Yıkıntının arasında bir delik beliriyor.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">O delik umut demek...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Başlıyor bir bağırma:</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">“Orda kimse yok mu?”</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Bir anda sokakta ses kesiliyor.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">O yıkıntının arasından birisi “yardım edin” dese...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Neler vermez ki kurtarma görevlileri...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Sesleniyor...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Bir daha...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Bir daha...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Ses yok...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">İşte bu felaket demek...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Canlı sesi yoksa...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">İşte bu “ölüm” demek...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Orada canlı yoksa ölü var demek...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Ölüler var demek...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Nasıl da canhıraş çalışıyor kurtarma ekipleri...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">İzliyoruz...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Başaran Düzgün ağlamaklı, mırıldanıyor: “Bu adamlar tam cennetlik. Çok önemli yaptıkları iş...”</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Kucak kucağa ölüler</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Erciş’te enkazların altından kucak kucağa yatmış anne-oğul ölü çıkıyor...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Herkes ağlıyor.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Kaybedilen bir can, bütün Erciş’in canını yakıyor...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Yüzlerce ölü, Erciş için felaket demek. Moralman çökmüş bir ilçe…</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Analar-yavrular enkaz altından kucak kucağa çıkıyor, ölü...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Erciş ölülerini gömerken toprağa...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Acı kat be kat büyüyor...</span><br /> <br /> <br /><span style="color: #000000; font-size: small;">“Al lan yardımını git”</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Van’da tam bir kaos var.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Herkes yardıma koşmuş... Van halkı büyük bir misafirperverlik gösteriyor.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Van Havaalanı’ndayız.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Saat 11.20’de Van’dan uçağa bineceğiz.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">12.30’da Ankara’da olacağız ve saat 14.00 uçağıyla da da Ercan’a geleceğiz.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Ama Van Havaalanı ana baba günü...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Uçağımız 12.40’ta kalkabiliyor ancak...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Çaresiz beklerken biz...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">İki tane kravatlı beyefendi, vaazının çıktığı kadar bağırıyor alanda:</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">“Ulen biz Van’a yardım getirdik. Dağıttık... Şimdi nasıl bizi alanda bekletirsiniz?..”</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Yüzü yere eğik, depremde evini kaybetmiş bir amca...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Kızı gelmiş, kendisini alıp Van’dan, Ankara’daki evinde barındıracak.</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Amca, “Ulen biz size yardım getirdik” diyen beyefendiye yükleniyor:</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">“Ayıp ayıp... Biz senden sadaka mı istedik... Al lan yardımını giderken geri götür...”</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Van’ın tek yüzü oluk oluk akan yardım değil...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;">Bir de olayın siyasi yansımaları var. Onu da daha sonra irdeleyeceğiz... Ama siz bu amcanın tepkisini unutmayın</span></p>