19 Eylül 2025 Cuma
SON DAKİKA

Çavuşoğlu ve Emirkanı 12.09.2011

Yayınlanma: 17.09.2025 18:29 · Yazar: Hüseyin Ekmekçi
<p><span id="habermetin" class="habermetin">Medyada yer alan ses kayıtlarının yarattığı travma, UBP içerisinde de bir kavga başlattı.<br /> Bakalım kimin fendi kimi yenecek?<br /> Olayı ilk günden beri takip ediyorum.<br /> Bu konuyu ilk günden beri ciddiyetle takip eden tek gazete olan Havadis’in sorumlu bir elemanı olarak, sanırım perde gerisini de bildiğim için yorum yapmam olası.<br /> Son günlerde olay öyle bir hale geldi ki tüm suç, İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun “operasyonuna” döndü.<br /> Çavuşoğlu ile bu süreçte hiç görüşmedim.<br /> Çavuşoğlu’nun Eğitim Bakanlığı’ndaki görev süresinden ses kaydını bildiği söyleniyor. Bu ses kaydı ile de Çavuşoğlu sınav komisyonuna baskı yapmış ve istediğini istediği makama getirmiş…<br /> Çizilen tablo bu.<br /> Bu süreçte Çavuşoğlu’nun kavga ettiği hissine kapılmadım.<br /> Ama emin olduğum şey, Çavuşoğlu’nun “statüko” ile kavga etme çabası başına bu işleri getirdi.<br /> Sevgili Mehmet Moreket önceki gün bir mektup yayımladı, bugün de bakanın cevabı sayfasında olacak.<br /> Emirkanı da bir yerden düğmeye bastı ve “imzasız” ihbarlarla kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor.<br /> Be baylar… Ortada büyük bir sınav ayıbı var.<br /> Herkesin vicdanını sızlatan, kazananların bile vicdanını sızlatan…<br /> Hade çıksın ortaya bir kişi da, “Ma nedir be yaptığınız… Ben hakkımla kazandım bu sınavı, beni deşifre edersiniz” desin…<br /> Yok…<br /> Çünkü öyle bir tablo var ki hakkıyla kazanan bile zan altında.<br /> Bu sınavın sorumlusu Kamu Hizmeti Komisyonu ve sınavın başındaki isim, Emir Emirkanı hesap verecek yerde, imzasız adressiz mektuplarla hedef şaşırtıyor.<br /> Bu sınav ne olacak? Bu ayıp..? Biz Çavuşoğlu’nun komisyona baskı yaptığını mı tartışacağız?<br /> Eşi kazandı.<br /> Komşusu kazandı.<br /> Arkadaşı kazandı…<br /> Örgüt başkanlarının damatları, eşleri kazandı…<br /> Emirkanı’nın sorumluluğunda yaratılan bu ayıbı temizlemek de yine UBP’nin görevi…<br /> Ama nerede?<br /> Emirkanı’ya hesap sorması gerekenler, Emirkanı’ya Çavuşoğlu’nu dövdürtüyorlar…<br /> Hade bakalım… Benim bildiğim Çavuşoğlu bunun altında kalmaz…<br /> Tahminim doğruysa… Statükoya savaş açan herkes gibi, Çavuşoğlu da şimdi hedef…<br /> <strong> </strong><br /> <strong>Eroğlu’na büyük ayıp</strong><br /> Önce kalecisiydi… Hekim oldu geldi, yıllarca Mağusa Türk Gücü Başkanlığı yaptı… Siyasi yaşamı boyunca Mağusa’dan kopmadı, Mağus Türk Gücü’nden hiç kopmadı.<br /> Herkes de bilir ki vekil, bakan, Başbakan ve elbette Cumhurbaşkanı olduğu dönemde de hep MTG için “bir şeyler” yaptı…<br /> Bugün, güçlü sponsorlar varsa MTG’de, onlar da “Cumhurbaşkanı’nın ricası” için oradalar…<br /> Ama gelin görün ki MTG’nin tarihinin yattığı “Canbulat Stadı”na yapılacak bir yatırımda, Cumhurbaşkanı olarak da değil, bir MTG emekçisi olarak dışlandı…<br /> Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen davette, “Başbakanımız İrsen Küçük’ün temelini atacağı Canbulat Stadyumu Sentetik Çim Projesi törenine davetlisiniz” dendi…<br /> Ne olacakı yani?<br /> Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu davetli olarak gidecekti ve İrsen Küçük’ün temel atmasını mı izleyecekti?<br /> Hem de kendi evinde… Can evinde…<br /> Bu temel atma töreni biraz ayıp oldu…<br /> Temeli “böyle attıranlar” Eroğlu’nu “can evinden vurduklarını” sandılar, orada yanıldılar…<br /> “Saray” Başbakanlık kavgasına MTG temel atma töreni de alet edildi.<br /> Bakalım Eroğlu’nun buna cevabı ne olacak.<br /> Ama bilinen bir şey var ki “en büyük ayıp” Eroğlu’na edildi.<br /> <strong>“Gel da senin yıllarca başkanlık yaptığın yerde, senden makamı daha düşük olan Başbakan temel atacak, sen da gel otur, izle…”</strong><br /> Gerçekten ayıp oldu…<br /> <br /> <strong>Kaşif’e verilen süre doldu</strong><br /> Kıbrıs Gazetesi, sağlık politikalarını eleştirmeye devam ediyor…<br /> Gerekçe belli, “Ergün Yahat Mağusa’daki görev yerine dönsün…”<br /> Bu baskı, üç günde iki kez manşet atılarak Ahmet Kaşif’in eleştirilmesine neden oldu.<br /> Gazete bunun için sağlık örgütlerini kullanmaktan çekinmiyor…<br /> Ama hiçbirinin de aklına “Bizim adamımız ne yaptı?” sorusunu sormak gelmiyor…<br /> Yahat’ın Mağusa’ya dönmesi için Kaşif’e verilen süre bugün doluyor…<br /> Bakalım daha kaç gün manşetten “şidda” yiyecek Kaşif..?<br /> <strong> </strong><br /> <strong>Gözümüzün pası silindi</strong><br /> Girne 20 Temmuz Stadı’nda, KTSYD şampiyonluğun iki güçlü adayını buluşturdu. Küçük Kaymaklı ve Yenicami kupa için çarpıştılar…<br /> Gördük ki ligde de bu iki ekip zirvenin en güçlü adayları.<br /> Yerli futbolcu kalitesinin yanına, yabancı futbolcuların kalitesi de eklenince, “futbol” yanında “futbolcu” izlemek için tribünlere gideceğimiz günler geldi demektir.<br /> Resmen gözümüzün pası silindi…<br /> Haftaya da Süper Kupa için İskele’de olacağız…<br /> Bir aksilik olmazsa, mutlaka Çetinkaya-Küçük Kaymaklı mücadelesini izleyeceğiz…<br /> <br /> <strong> </strong><br /> <strong>Keklikler?</strong><br /> Havadis Gazetesi’nin dünkü manşeti birilerine biraz acı vermiş olabilir…<br /> “Kendini hedef alındı” sanabilir…<br /> Ama biliyoruz ki dün binlerce avcının yüreği sızladı.<br /> KKTC Avcılık Federasyonu makamını “siyasilere yakın olmak” için kullananlar, “öteki” işleri unutunca, ortaya da bu tablo çıktı…<br /> Yazıktır, günahtır…<br /> 4 bin tane keklik, daha yaşam bulmadan telef oldu.<br /> Dikmen’deki tesisin bitirilmesi için kimler ne emekler verdi, 20 yılı geride bırakmaya hazırlandığım gazetecilik yaşamımda çok kez şahit oldum.<br /> Bugün köylerdeki “avcılık “kulüpleri bile doğaya keklik bırakabiliyorken, federasyona bağlı bir tesiste bunların yaşlanıyor olması, acı vericidir.<br /> Yapamıyorsanız…<br /> Bulunduğunuz makamı sadece “siyasi ziyaret etmek” için kullanıyorsunuz, bu tür sonlar da kaçınılmazdır.<br /> Ama biri bedel ödeyecek mi?<br /> Hükümet o tesisin bakımı için federasyona aktardığı paranın hesabını soracak mı?<br /> Göreceğiz.<br /> Biz takip edeceğiz…</span></p>