Rumlar izin almadan Kktc ayin yapabilecek

Buna göre, KKTC’de yaşayan Rumlar izin almaksızın istedikleri gün ve zamanda ayin yapabilecek; Güney Kıbrıs’tan yapılacak başvurularda ise 30 gün önceden başvuru şartı 10 güne indirildi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Rum Yönetimi’nin din ve ibadet özgürlüğü gibi hassas bir konuyu siyasi amaçlarla istismar etmemesi ve bir an önce KKTC vatandaşlarıyla Güney Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türklerin dini vecibelerini serbestçe yerine getirebilmesi için Kıbrıslı Rumlara sağlanan eşit şartları sağlaması da istendi.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, KKTC’de yaşayan herkesin vatandaş olsun veya olmasın, düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olduğu ifade edilerek, KKTC’nin herhangi bir dine mensup kişilerin ferdi veya toplu ibadetlerini özgürce yerine getirebildiği demokratik ve laik bir hukuk devleti olduğu vurgulandı.

KKTC'de yaşayan Rum Ortodoks ve Maronit kiliselerine mensup inanç sahipleri ile Protestan, Katolik, ve Anglikan mezheplerine mensup Hıristiyanların yanı sıra, Güney Kıbrıs’tan gelen Rum ve Maronitlerin de yasalar çerçevesinde ibadetlerini özgürce yerine getirebildikleri ifade edilen açıklamada, Rum ve Maronitlerin toplu ibadetleri için uygulanan prosedürdeki düzenlemelerin Rum tarafınca uluslararası alanda siyasi amaçlarla suiistimal edildiği kaydedildi.

PROSEDÜRDE YENİ AÇILIM

Açıklamada, bu durum karşısında hükümetin uygulanmakta olan prosedürü yeniden gözden geçirerek bazı önemli açılımlar getirdiği ifade edilerek, şöyle denildi:

“KKTC'de yaşayan Rumların ikamet ettikleri yerleşim bölgelerinde halen kullanmakta oldukları kiliselerde, KKTC’de görev yapmakta olan iki Rum Ortodoks papaz yönetiminde, Pazar günleri dışında halen izin alınarak düzenlenmekte olan ayinlerin, istedikleri gün ve zamanda, izne tabi olmaksızın düzenlenebilmesine olanak sağlanması;

KKTC’de yaşayan Rumların halen kullanmakta oldukları kiliseler dışındaki kiliseler veya manastırlarda; KKTC'de görev yapmakta olan iki Rum Ortodoks papaz dışındaki papazların yönetiminde veya GKRY’den toplu katılımla gerçekleştirmeyi öngördükleri ayinlerde halen 30 gün olan izin başvuru süresinin 10 iş gününe indirilmesi;

GKRY’den BM Barış Gücü aracılığıyla Bakanlığımıza iletilen KKTC’de ayin düzenleme taleplerinde de halen 30 gün olan önceden izin başvuru süresinin 10 iş gününe indirilmesi kararlaştırılmıştır.”

“GÜNEY’DEKİ KIBRISLI TÜRKLERE KISITLI HAK TANINIYOR”

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, KKTC’de yaşayan Rum ve Maronitler ile GKRY’den ibadet için Kuzey Kıbrıs'a gelenlerin, 19 ayrı şapel, kilise ve manastırda kendi papazlarının yönetiminde uzun yıllar boyunca sağlanan olanaklarla binlerce ayinin gerçekleştirildiğinin herkesçe bilindiği ifade edilerek, buna karşın, Güney Kıbrıs’taki Kıbrıslı Türklere sadece birkaç cami tahsis edilerek kısıtlı ibadet hakkı tanındığı anlatıldı.

İslamiyet için büyük önem taşıyan yerlerden biri olan Hala Sultan Camisi ve Tekkesi’nde sadece mesai saatleri içerisinde ibadet olanağı sağlandığı; ayrıca Güney Kıbrıs’ta Din İşleri Dairesi tarafından görevlendirilen imam bulunmadığı belirtilen açıklamada şu bilgiler yer aldı.

“Ayrıca, Hala Sultan Camisi ve Tekkesi'nde ibadetlerini yerine getirmek isteyen bazı KKTC vatandaşlarının sırf Türkiye kökenli olması nedeniyle bu kutsal yere gidişinin engellenmesi, hem GKRY'nin insan haklarını ihlal eden ayırımcı siyasetinin bir göstergesi hem de din ve ibadet özgürlüğünün açık bir ihlalidir. Kıbrıs Türk tarafı olarak, KKTC'de bulunan kiliselerde ibadet etmek isteyen GKRY vatandaşı tüm bireylere, kökeni ne olursa olsun, dini vecibelerini yerine getirmeleri için imkan sağlandığını da vurgulamak isteriz.

APOSTOLOS ANDREAS

Kıbrıs Türk tarafı önemli bir ibadet yeri olan Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonunun bir an önce yapılmasını istemekte ve bu çerçevede finansman arayışına devam etmektedir. Bu konuda da KKTC tarafının gösterdiği iyi niyet ve esnekliğe karşın, Rum tarafının takındığı olumsuz tutum nedeniyle ilerleme sağlanamadığı bir gerçektir.”

“RUM TARAFINDAN BEKLENTİMİZ…”

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “Kıbrıs Türk tarafının GKRY’den beklentisinin, din ve ibadet özgürlüğü gibi hassas bir konunun siyasi amaçlarla istismar edilmemesi ve bir an önce KKTC vatandaşları ile Güney Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türklerin dini vecibelerini serbestçe yerine getirebilmeleri amacıyla Kıbrıslı Rumlara sağlanan eşit şartlarda gerekli somut adımların atılması” olduğu vurgulandı.